Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

şule

şule
@sulros
Karanlık kinlerin birbirine saldırttığı çılgın sürülerin savaş çığlığıdır, slogan. İlkelim, budalanın, papağanın ideolojisidir. Düşünce ile çığlık bağdaşmaz. Şuurun sesi çığlık değildir. Yabani bağırır, medenî insan konuşur.
Sayfa 95
Reklam
İnsan tragedyasının özü bilinmezlik oysa. Hangi ölçüte vurursan vur doğru ya da yanlış seçeneklerini kestiremezsin. Çıkmaz sokaklarda dolan dur.
Kuşkusuz her şey benim tükenikliğimden bir ölçü de olsun sıyrılmama bağlı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Aile mutfakta, yatak odasında ve bodrumda savaşın eksimesini bekliyordu. Savaş eksilmiyordu, önce babalar eksildi sonra ağabeyler eksildi, savaş eksilmedi.
Bu açıklama benim için ayrıca zor olacak, çünkü burada her şeyi nice günler ve geceler boyunca öylesine inceden inceye düşündüm ve deştim ki, şimdi artık karşımdaki manzara benim bile aklımı karıştırıyor.
Reklam
Böylesine büyük bir yanılgının mümkün olabilmesi için, aranıza, seninle benim aramdakinden bile daha büyük, ölçüsüz bir yabancılaşma girmiş olmalı. Senden öylesine uzaklaşmış ki, artık onun olduğunu sandığın yerde kendi oturttuğun bir hortlağı görüyorsun yalnızca.
Karaca’nın elini tuttu, yüreğinin üstüne götürdü. Elif’in tüm bedeni yalıma kesmişti. Karaca’nın elini yaktı teni.
Sayfa 109Kitabı okudu
Ama bütün ögeleri kanıtlanabilir biçimde doğru olan bir kuram basit bir totoloji olmaz mıydı? Çemberi kırıp ilerlemek için tek şans kanıtlanamazlık hatta yanlışlanabilirlik bölgesinde yatıyordu.
Sayfa 240Kitabı okudu
düşünceler baskı altına alınarak yok edilemez. onlar ancak dikkate alınmayarak yok edilebilir. düşünmeyi reddederek -değişmeyi reddederek.
Sayfa 145Kitabı okudu
Peki, Urras’tan korkmanın akıllıca olabileceğini kabul ediyorum ama nefret niye? Nefret işlevsel değil, neden öğretiliyor bize? Acaba Urras’ın gerçekten nasıl olduğunu öğrenirsek seveceğimiz için mi -bir kısmını- bir kısmımız?