Demiri demirle dövdüler; bir sıcak bir soğuktu. İnsanı insanla kırdılar; bir aç bir toktu.
Pir Sultan Abdal
Pir Sultan Abdal
Sayfa 31 - Arıon Yayıncılık Kasım 2018Kitabı okuyor
Yusuf suresinin sana anlatmak istediği şey şudur; "Sen de Yusuf (a.s) gibisin şu an kuyudasın. Sabredersen saraylara sultan olacaksın."
Reklam
Şeyhim güldür ben onun yaprağıyam İlâhî yaprağı gülden ayırma Ben ol Dost bağçesinün bülbülüyem İlâhi bülbüli gülden ayırma Balığun canını suda dediler İlahî balığı gölden ayırma Eşrefoğlu senin kemter kulundur İlâhi kulı Sultân'dan ayırma
Sayfa 74 - Kapı YayınlarıKitabı okuyor
Sınıflar varolalı beri her şey çıkar (üretim ve bölüşüm) ilişkileri temelinde dönmüyor mu? Ortaçağ, günümüz kafasıyla değerlendirilebilir mi? Kapi talist, Sosyalist veya milliyetçi kalıplardan hareket ederek, "vatan haini, terörist, işbirlikçi" gibi sıfatlar, Hasan Sabbah yahut Pir Sultan Abdal'a yakıştırılabilir mi? Nizamülmülk hangi sınıfı, Hasan Sabbah kimi temsil ediyordu? Şeriatçılığın veya milliyetçiliğin bilinçaltına yerleştirdiği kutsal devlet kavramı, her zaman her yerde bir tutulabilir mi?
Sayfa 25
Özleyiş içindeki elemli hâlimi kimsecikler anlamaz! Belki feleğin cânandan ayırdığı biri beni bir parçacık anlar! Selimî
Sayfa 153
Gönüller aynadır ve aynayı tek bir suret, tek bir görüntü için temiz ve berrak tutmak gerekir.
Sayfa 135
Reklam
Yavuz Sultan Selim
Davete icabet edip uzun yolları kat' ile memleketine girdik; fakat sen meydanda görünmüyorsun. Pâdişahların ellerindeki memleket onların nikâhlısı gibidir; erkek ve yiğit olanlar kendisinden başkasının ona elini dokundurtmazlar; halbuki bunca gündür askerimle memleketine girip yürüyorum, hâlâ senden bir haber yok. Seni korkutmamak için askerimden kırk bin kişiyi ayırıp Sivasla Kayseri arasında bıraktım; hasma mürüvvet ancak bu kadar olur. Bundan sonra da saklanıp gözükmezsen erkeklik sana haramdır, miğfer yerine yaşmak ve zırh yerine çadır (çarşaf) ihtiyar eyleyip serdarlık ve şahlık sevdasından vaz geçesin.
Sayfa 261
Zira sevgiliyi görünce de dertleniyorum, görmeyince de...Gece rüyamda Tebriz'in gül bahçelerine onu aramaya giriyorum, gülden gelen kokuda onun kokusunu hissediyor, bülbüllerin sesinde sesini duyuyorum. Bana" Aşk eğer günah olsaydı Allah cenneti boşuna yaratmış olmaz mıydı? " diye soruyor ve cevap veremeden uyanıyorum.
Sayfa 135
"Bulduğumuzu da umduğumuzu da verenin kim olduğunu bilince bulduğuna da üzülmüyor umduğunu da kaybetmiyorsun aslında."
Sayfa 150
"Varmak meselesi de başka. Zira bizlerin vazifesi varmak için yola düşmek de varacağımız yeri düşünmek de değildir. O ki Allah rızası için düştük yola. Yolumuzu açacak da bize bir yol bulacak da O. Biz yoldan mesulüz. Bizim işimiz yola düşmek, yürümek... Bizi vardırmak, ulaştırmak O'nun takdiri. Biz yürürüz varırsak nasip deriz, varmazsak bu yolda ölürüz ona da nasip deriz. Ve her birine şükrederiz. Yola da yolda olmaya da varmaya da yolda kalmaya da şükrederiz."
Sayfa 149
Reklam
"Zira bütün yollar gitmek için değildir ki. Bazı yollar gelmek içindir de. Zira insan en sonunda ve mutlaka yola çıktığı yere geri gelir. Bunu bilirse de kendine gelir. Zira dünya insanın kendini bulacağı kadar kendini yitireceği de bir yerdir. Onun için yaşamak zaten yolda olmak demektir.
Sayfa 149
İbni Abbas der ki: “Cömert olanlar bu dünyada sultan, ahirette müttakidirler.”
Ben bir garip yunusum, yazdığım sensin, yandığım sen. Senden gayrı bir aşka ben kalemi istemem, kağıdı istemem. Ben senin ümmetinim, sensin benim efendim. Senden gayrı, senden başka efendi istemem, sevgili istemem, istemem… Fatih Sultan Mehmet(Avni)
Ben Sultan Fatihim, önündeyim İstanbul’un. Yakarım bu şehri yüzünde bir tebessüm için. Yoksa gül yüzünü güldürmeyen sultanlığı istemem, İstanbul’u istemem. Avni
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.