Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Vatana ihanet bin bir türlü olur. İşte biri de böyle idi.
Manastır’da staj yaptığım bölüğümün fişeklerini birer birer elden geçirdi- ğim zaman birçoğunun barutlarının eksik olduklarını da görmüş ve pek acı üst makamlara yazmıştım. Barutlar çalınıyor veya dökülüyordu. Çünkü kurşunlar zamanla oynuyordu. Yahut ki el ile açılıp barutu çalındıktan sonra yerine ko- nuyordu. Bu marifeti tezkere alan Arnavut askerlerin yaptığını öğrenmiştim. Memleketine giderken eli boş gitmiyordu. Sultan Hamid’in ve onun hamiyetsiz, vicdansız muhitinin süvari alaylarımızın günün birinde bir Alemdar Ordusu gibi İstanbul üzerine yürüyeceklerinden korktuklarını, daha doğrusu hayvanlar gibi ürktüklerini pekâlâ biz de Manastır’da anlıyorduk.
Orhan gazi;
Osmanlı padişahları hakkında “Sultan” kelimesi ilk olarak O ’nun için kullanılmıştır.
Reklam
“Büyük mekteplere gitmişsiniz. Çok şey biliyorsunuz. Her şeyi hiç kimse bilemez. Ne kadar okursanız okuyun, ne kadar dil bilirseniz bilin sizde her şeyi bilemezsiniz. Bir pirin de bildiğini bilemezsiniz. Peygamber Sultan Süleyman 72 milletin dilini, varını yoğunu bilirdi, gene de her şeyi bilemezdi.“
...kişi kaybolsa da sevgisi kaybolmuyordu...
Sayfa 14 - Kapı Yayınları,Üçüncü BaskıKitabı okuyor
Sessizliğin en koyu vaktinde bir yıldızda tek başına olmak ve her şeye hükmetmek bir çocuk için sultanlık değil de nedir!?..
Sayfa 2 - Kapı Yayınları, Üçüncü BaskıKitabı okuyor
Rızkına kâni’ olan gerdûna minnet eylemez Âlemin sultânıdır muhtâc-ı sultân olmayan (Rızkıyla yetinen dünyaya minnet eylemez, Dünyanın sultanıdır, sultana muhtaç olmayan.) Ziya Paşa
Reklam
İmkanın sınırını görmek için imkansızı denemek lazım. Fatih Sultan Mehmet
Padişah atından inmiş yürüyordu. Hasan Can merakla bu durumu Yavuz Sultan Selim Han Hazretlerine sordu. Yavuz Sultan Selim Han Hazretleri: “ Hasan görmüyor musun; önümüzde Allah’ın Rasûlü Fahri Kâinat (sav) Efendimiz yaya yürürken biz nasıl at üstünde olabiliriz?”
Her ne kim sana sanırsan san ânı kardaşına Filhakîka sözümü gûş et müselmânlık budur (Kendin için düşündüğünü kardeşin için de düşün, Sözümü dinle benim, gerçek Müslümanlık budur. ) Muhibbî (Kanûnî Sultan Süleymân)
#sultan
Sana zorsa yanmaya razıyım Kolaysa affı esirgeme...
Cahit Zarifoğlu
Cahit Zarifoğlu
Reklam
Sultan I. Ahmet, kadınların nüfuzundan nefret eden bir mizaca sahipti.Büyük babaannesi Hürrem’in entrikalarını tarih kitaplarında okumuş, babaannesi Valide Safiye’nin entrikalarına ise bizzat şahit olmuştu.Bu sebeple sarayda bir kadın nüfuzu istemeyen Sultan Ahmet, bu yöndeki kararlılığını babaannesi Safiye Sultan’ın Topkapı Sarayı’ndan Eski Saray’a gönderilmesi yönünde emir vermekle göstermişti.Safiye Sultan, pek çok entrikalarla dolu olan Topkapı Sarayı hatıralarını 9 Ocak 1604 günü geride bırakarak cansız, entrikasız, sade olan Beyazıt’taki Eski Saray’a gönderildi.Pek sevdiği iktidarından koparılan Safiye Sultan, çok geçmeden 10 Kasım 1605 günü Eski Saray’da öldü.
Sayfa 122 - Yeditepe yayınları 2010Kitabı okuyor
Sultan Abdülhamid Han tarafından Kademi Şerif'e yazdırılan o muhteşem beyit: "Senin ayağın toprağa değmeseydi, hiç insanı teyemmüm temizler miydi Ya RasülAllah.." Kadem-i Şerif: Peygamber Efendimiz'in ayak izinin İslam literatüründeki ismi 'Nakş-ı Kadem-i Şerif tir
Yavuz Sultan Selim’e atfen
Padişah-ı alem olmak, bir kuru kavga imiş. Bir veliye bende olmak cümleden a’la imiş. Hasan Can
Ömer Obuz
“Eğer doğruysa öğrencilik zamanında Abdülmecid Efendi dayaktan korkup Sultan Abdülhamid‘e sığınınca okul müdürü Hurşid Bey onu sultanın yanından, üstelik kulağından tutarak geri getirmiş, sonra da öğrencilerin gözleri önünde dövmüştü.”
Sayfa 58 - Toplumsal Tarih DergisiKitabı okudu
III. Mehmet’in nüfuz sahibi Hocası Saadeddin Efendi, bilgili olmasının yanında hırslı biri idi.Hoca Saadeddin bütün güçlü nüfuzunu Valide Safiye Sultan sayesinde sürdürüyordu.Zaten tüm devlet adamları nüfuz kazanmak için Safiye Sultan’ın desteğine ihtiyaç duyuyorlardı.
Sayfa 105 - Yeditepe yayınları 2010Kitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.