Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
ATABEY
“Nizamül-Mülk, İmparatorluğun ve dünyanın yöneticisi, Celalettin, ülkenin ve inancın şerefi, Sultan Alparslan Şah’ın ve oğlu Melik’in başveziri, İran’ın en büyük devlet adamı, Alamut şeyhinin kurbanı olmuştur!”
Sayfa 392Kitabı okudu
Nizâmiye medreselerinin kurulması için emir veren Sultan Alparslan ve bu görevi başarıyla yerine getiren Nizâmülmülk ilim ehlini seven kişiler idiler. Nizâmülmülk'ün meclisi gece gündüz âlimlerle dolar taşardı. O, ulemanın gayrisiyle uzlaşamazdı. Onun için insanların en saygı değer ve sevimli olanı âlimlerdi. İlimle uğraşanlar da dahil olmak üzere 12.000 kişi Nizâmülmülk'ten rızıklanırlardı. Bu derece ilmi seven ve âlimin hâmisi olan vezir, açılan medreselere de yüksek meziyet sahibi ve önde gelen ilim adamlarını müderris olarak atamıştır.
Reklam
256 syf.
9/10 puan verdi
·
28 saatte okudu
Sadece 9 yıl tahtta kalmasına rağmen Türk tarihinde adı en fazla geçen hükümdar olan, babası Çağrı ve amcası Tuğrul Beylerle Anadolu’nun Müslümanlaşmasını sağlayan, özgür bir hükümdar olarak Fırat’ın batısına ilk defa geçmeyi başaran, 1071’de Malazgirt’te destan yazan, Türk tarihinin efsanesi Sultan Alp Arslan… Öncelikle eserin kaynakçasının fazlasıyla zengin olması bu kitapta olduğu gibi bir tarih kitabı için olmazsa olmaz niteliğindedir. Eserde akademik dil olmasına rağmen gayet akıcı.Hayatının sadece belli başlı bölümleri değil doğumundan ölümüne kadar incelenmiş olmasının kitabı daha okunur kıldığını söyleyebilirim. Sadece Sultan Alparslan değil; Büyük Selçuklu Devleti ve temellerini atan Çağrı Bey ile Tuğrul Bey hakkında da gayet tatmin edici bilgiler mevcut.Söz konusu Türk Tarihi olunca Alparslan gibi çok kıymetli bir hükümdarı es geçmek olmaz. Her Tür okuyucunun Alparslan hakkında sıkılmadan zevkle okuyacağı bu kitabı yazdığı için Cihan Piyadeoğlu'na teşekkürler. Zaman kaybetmeden alın ve okuyun.
Sultan Alp Arslan
Sultan Alp ArslanCihan Piyadeoğlu · Kronik Kitap · 2016438 okunma
Bir zamanlar dünyalara sığmayan Sultan Alparslan, şimdi bir avuç toprağa sığıyor.
Sultan Alparslan için niyet Mısır, akıbet Malazgirt olacaktı.
Sayfa 171Kitabı okudu
Sultan Alparslan adına Mekke'de hutbe okutulması
Sultan Alp Arslan'ın İslam dünyasında kazanmış olduğu güç ve ün, bir süre sonra Mekke'de de adına hutbe okutulmasını sağladı. Ancak bu hutbe sadece onun adına değil, Abbasi Halife-si el-Kâsim Biemrillâh adına da okunmuştu. Diğer bir ifadeyle Mekke'de Şiî Fâtımî halifeleri adına okunmakta olan hutbe artık okunmayacaktı.
Sayfa 163Kitabı okudu
Reklam
Sultan Alparslan;
İyi bahtım bir gün tersine döner mi diye kaygılanmayan kişi basiretsizdir.
Tarihte en sevdiğiniz hükümdar kimdir?
-Sultan Alparslan (Ebu-l Feth,Ebu Şüca, Adüdüddevle)Türklerin atası olarak kabul edilen Sultan Alparslan Türklerin Orta Asya'dan Anadolu'ya yerleşmesini sağlayan ve Fırat'ı geçen ilk hükümdar. 1071 yılında kazanmış olduğu Malazgirt Muharebesi ile Türklere Anadolu'yu ilelebet türk yurdu kılmıştır.
Yaygın kanaat olarak, meşhurluğu ve güzelliğinden dolayı, ilk açılan Nizâmiye'nin Bağdat Nizâmiyesi olduğu sanılır. Oysa Bağdat Nizâmiyesi ilk açılan Nizâmiye Medresesi değildir. Kaynakların naklettiği bilgilere göre nizâmiyelerin ilki Nîşâbur'da inşa edilmiştir. Bu medresenin inşasına ait şöyle bir rivayet nakledilir: "Sultan Alparslan Nîşâbur'da iken bir gün bir caminin önünden geçerken, caminin önünde, görmeye alışık olmadığı eski elbiseler içinde birtakım insanlar görür. Bu insanlar sultana tâzim etmedikleri gibi, ondan bir şeyler de istemezler. Gördüğü bu manzara karşısında şaşıran Alparslan, yanındaki veziri Nizâmülmülk'e bu insanların kim olduklarını sorar. Nizâmülmülk de sultana cevaben: Bunlar dünyaya meyletmeyen, dünyeví zevklerden hoşlanmayan, fakirlikleriyle iftihar eden ilim yolcusu fakihler olduğunu söyledi. Fakihlerin bu hali sultanın hoşuna gitti. Sultanın kalbinin yumuşadığını gören Nizâmülmülk sözüne devamla, 'Eğer izin verirseniz onlara kalacak bir yer inşa edip rızıklarını temin edeyim, onlar da ilim tahsiliyle ve sultanın devletine dua ile uğraşsınlar' dedi. Sultan da buna izin verdi. Alparslan'dan gerekli izni alan Nizâmülmülk sultanın malından (çok miktarda para) onda bir kısmını harcayarak ülkenin her tarafını medreselerle donattı. Bu güzel sünneti ilk işleyen kişi Nizâmülmülk'tür.
Sayfa 85 - Kazvini, Asârü'l-Bilâd ve Ahbârü'l-İbâd , s. 412; M. A. Köymen, Alp Arslan ve Zamanı, III, 372; M. Dağ-H. R. Öymen, a.g.e., s. 122. 85Kitabı okuyor
Diyojen gelen Türk heyetine ordugâhında, kışlamak için İsfahan'ın mı, yoksa Hamedan'ın mı daha iyi olduğunu sorar. Ardından, "Sultanınıza söyleyin, kendileriyle barış görüşmelerini Rey'de yapacağım. Ordumu İsfahan'da kışlatıp, atlarımı Hamedan'da sulayacağım" der. Elçiler bu sözleri Sultan Alparslan'a ilettiklerinde, o da gelen heyetle şu cevabı gönderir: "Söyleyin imparatorunuza, atlarınızın Hamedan'da sulanacağından eminim, fakat kendilerinin nerede kışlayacağını ise tam olarak bilemiyorum doğrusu…"
Elma YayıneviKitabı okudu
Reklam
Sultan Alparslan'ın izniyle ve vezir Nizamülmülk'ün gayretleriyle kurulan Nizamiye Medreseleri hızla yaygınlaşarak Melikşah döneminde kemâle ermişti. Çağdaş kaynaklara bakılırsa sadece her şehirde değil her kasabada ve her köyde bir Nizamiye kurulmuş, bu medreselerin başına devrin meşhur âlimlerinden biri getirilmişti.
Kavurd'un Melikşah'a Mektubu ve İnfazı
Sultan Alparslan'ın ölümü üzerine beklenen mektup Sultan Melikşah'a gelmekte gecikmedi. Mektubu Kavurd Bey kaleme almıştı, Şöyle diyordu: “Ben büyük kardeşim, sen küçük oğulsun. Ben kardeşim Alparslan'ın mirasına senden daha layığım." Defalarca başkaldırmış bir kişi artık düzelemezdi. İnfazı gerçekleştirildi.
Sultan Alparslan'ın Velihat Vasiyeti
Karahanlı Berzem Kalesi'nın Kumandanı Yusuf Harezmi, sultanı kalleşçe hançerlediğinde tarihler 21 Kasım 1071'i gösteriyordu. Vefat edeceği 25 Kasım tarihine kadar geçen dört gün boyunca çekmiş olduğu büyük acılar içinde bile bütüngayreti, arkasında parçalanmamış bir devlet bırakma arzusuydu. Öncelikle Nizamülmülk'ü çağırıp oğlu Melikşah'a biat etmesini istedi. Ardından diğer komutan ve askerlere biat emri verdi. En büyük endişesi kardeşi Kavurd Beydi. Onun Kirmanda vazifesinde kalmasını ve oğluna biat etmesini emretti. Ayrıca diğer Türk topluluklarında olduğu gibi Selçuklularda da bulunan levirat adlı geleneğe göre büyük ağabeyi öldüğünde dul eşini küçük erkek kardeşi nikâhlamaktaydı. Alparslan dul kalacak eşiyle Kavurd'un izdivacını da vurgulayarak Kavurd'un yönetime ihanet etme ihtimalinin önüne gelmeye çalıştı.
Sultan Melikşah'ın Babası Alparslan'ın Kabrini Ziyareti
Tarihler 1066'yı gösteriyordu. O günlerde veliaht olan Melikşah, babasıyla Cend'e gidip dedesinin kabçini ziyaret ettiği gibi yıllar sonra bir başka kabir ziyareti için yeniden Merv'e gelecekti. Babası Alparslan, Malazgirt sonrasındaki Karahanlı seferinde şehit edilecek ve kendi babası Çağrı Bey'in yanına, Merv'e defnedilecekti. Yıllardır yüzünü batıya dönmüş, Akdenizden Karadeniz'e uzanan sınırlarıyla denize nazır bir Büyük Selçuklu oluşturan Sultan Melikşah, babası Alparslan'ın kabrine gelirken yanında bir avuç kum getirdi. Akdeniz ve Karadeniz sahillerinden getirttiği bu kumu babasının kabrine bırakırken gözyaşlarıyla şu cümleleri söyledi: “Baba müjdeler olsun! Oğlun dünyanın sonuna kadar hâkim oldu.”
Sultan Alparslan'ın Oğlu Melikşah'a Mirası
Tıpkı Fatih döneminde olduğu gibi Sultan Alparslan da oğlu Melikşah'a düzeni kurulu bir Selçuklu Devleti teslim etti. Ordu yeni bir sistemle güçlendirilmişti. Selçuklu'nun başını ağrıtacak büyük güçler kontrol altına alınmıştı. Karahanlılar ve Gaznelilerden Gürcü krallıklarına, Şii Büveyhilerden Kirman sultanlarına, Doğu Roma İmparatorluğundan Orta Doğudaki Mervanilere ve Mirdâsilere kadar herkes Büyük Selçuklu'ya boyun eğmişti.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.