Yıllarca ve tatiller hariç her gün çalışıyorsun, zamanın hiç boşa gitmesin, hep üretimle geçsin istiyorsun. Niyetinin saflığı tüm ürettiklerine yansıyor. Her yerde ve her koşulda çalışabiliyorsun. Öyle kalender bir insansın ki. Çalışırken ihtiyaç duyduğun tek şey bir masa ve sandalye. Odanın büyüklüğü, manzarası, mobilyalar hiç önemli değil senin için. Havadar ve iyi aydınlanmış bir yer olsun yeter. Ve hep -kendi deyişinle- "öğrenci tutumu" içindesin. Sürekli yazıyor, yazıyor, yazıyor; okuyor, okuyorsun. Evimiz okul gibi. Her birimiz bir köşede çalışıyor, yemeklerde buluşup öğrendiklerimizi iştahla birbirimizle paylaşıyoruz. Ahhh nasıl özlüyorum o anları!
Sayfa 23Kitabı okudu
“Neden kitap okuyorsun Umay?
“Umutsuzluktan okuyorum.Ve benim gibi umutsuz karakterleri görünce ne kadar şanslı olduğumu düşünüp onların haline üzülüyorum. Her umutsuz karakter benim arkadaşım oluyor.En sevdiklerim ise o umutsuzlara, durumunu sürekli hatırlatanlar.Kitap okuyorum çünkü karakterlerin sırlarını öğreniyorum.Birbirlerinin bile bilmediği sırları ve onlara değer veriyorum.İşin kötü tarafıysa bitiyor olması.
Rüzgarın Şarkısını Dinle
Haruki Murakami'nin ilk eseridir bu eser. "Rüzgarın Şarkısını Dinle" Fare serisinin ilk kitabıdır. Fare serisinin devamı ve 2'nci kitabı 
Pinball 1973 , 3'ncü ve son seri kitabı 
Yaban Koyununun İzinde. 
Dans Dans Dans kitabı ise serini 4'ncü kitabı olarak sayılıyor. Seriyi anlayabilmek için kronolojik olarak gitmekte fayda var dostlar. Ben
....
Foton Kuşagı: Kimse aptallığımızın sınırını test etmeye kalkmasın
Bilim
Ortadogu ve Balkanlar basininin amiral gemisi Hurriyet'i hangimiz duzenli olarak takip etmiyoruz ki? Su haberden de epey ilginc seyler ogrendim:
"NASA güneş sistemini sarmalayan garip foton bulutunu saklamasına rağmen, bu dünyaya bazı bilim adamları tarafından
Spoilerlı
Çok satanlar listesindeki kitap bu muu?
Kitabı okumaya başladığımda “aa bunu mu okuyorsun çok güzel” demişlerdi ama ben mi garibim bir türlü beğenemedim. Kitap çok sade bir dille yazılmış ve Beste’nin iç sesi ve gülme efekti neden bu kadar saçma
Mesela
Oğuz “öpücük aniden oldu kızdın mı?”
Beste’nin içsesi : kızmadım yiğidim, senden sürekli aynı performansı bekliyorum
Bestegül’ün içsesi : eşek sıpası, senin benim kalbimi hızlandırmaya ne hakkın var!
Bunu gibi bir sürü sahne var okurken insanın sinirini bozuyor ve durup ben ne okuyorum diyorsunuz yani en azından ben öyle dedim.
Kitaba geçicek olursak kitap 14 öğrencinin okulda kalması ile başlıyor, sonra her bölümde bir kişi ölüyor ve ilginç olmayan bir şekilde sadece Beste gül kurtuluyor. 
Yere Yakın Yıldızlara Uzak
Alıntı değil
Sürekli Edip Cansever şiiri okuyan adamla karşılaşmasam şairin kendisi ile daha erken tanıştırdım... Ben Ruhi Bey Nasılım? Oyununa giderken, eserin aynı şaire ait olduğuna dikkat bile etmemiştim. Hazır şiir kitabı okuyorsun hadi Edip Cansever okuyuver. dedim kendime. Nasıl güzel... Neyse 40 yaşından sonra daha güzel olur Edip Cansever okumak.. kitabı okurken sanki bir tiyatro oyunu izliyordum..çok sevdim kendisini.
