Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsan ayrı olmanın, sürüden birkaç adımcık bile önde olmanın korkusunu, ancak toplumla kaynaşma isteğinin ne denli güçlü olduğunun bilincine varırsa anlar.
Ah, tabii benim de bahanelerim var Josef, yalnızlığa dayanmak, hatta onu yüceltmek için gizli yollarım var. Kendi düşüncelerimi düşünebilmek için diğer insanlardan ayrı kalmam gerektiğini söylerim. Geçmişteki büyük dehaların bana eşlik ettiğini, gizlendikleri yerlerden çıkıp benim güneş ışığıma yanaştıklarını söylerim. Yalnızlık korkusunu küçümserim. Büyük adamların büyük acılar çekmesi gerektiğini, çok uzak bir geleceğe uzandığımı, bana kimsenin eşlik edemeyeceğini iddia ederim. Yanlış anlaşılıyorsam, korkutuyorsam yada reddediliyorsam bundan iyisi yok derim sevinçle; bu, benim hedef alınmam demektir! Sürüden ayrılarak yalnızlıkla karşı karşıya kalma cesaretimin, yüce koruyucu yalanıma inanmayışımın benim büyüklüğümün kanıtı olduğunu söylerim.
Sayfa 361Kitabı okudu
Reklam
Aşık oldukları halde okullarına, işlerine giden,sanki hiçbir şey değişmemiş gibi davranan insanlardan hep iğrenmişimdir. Midemi bulandırır vasat sevgililer. Tabii, aslında onları da anlamak gerek! Ait oldukları bir burjuva sınıfının gereği olarak kontrolsüz haraketin en büyük düşmanı olmaya mecbur bırakılmışlardır. Kontrolsüzlük, anormallik,
Sayfa 189Kitabı okudu
Sanırım onun gibi utangaç biri için ilgi, kötü bir şey demekti. Çoğu insan tam tersini hissederdi. Sürüden ayrı düşmek istemiyor olsalar da şahsi benzerlikleri için spot ışıklarının hasretini çekerlerdi.
Sayfa 47 - Epsilon YayınlarıKitabı okudu
Bilgelik Aforizmaları
Akıllı insan nedir? Akıllı biri olmamızı davranışlar mı etkiliyor? Sıradan, normal biri gibi gözüktüğümüzde toplumda akıllı mı oluyoruz? Çoğumuz bize deli diyecekler diye davranışlarımızı kısıtlıyor ve toplumda farklı davranışlar sergileyenlere deli diyoruz. Sürüden ayrı hareket eden ve farklı düşünen, deli oluyor. Sürü psikolojisi böyle bir şey!
Sayfa 27 - Luna Yayınları
Çocuğum
Çocuğum! Sen bazen kim olduğunu bulmaya çalışıyorsun. Etrafındaki dünya ise senin sürüden ayrı olmanı istemiyor. Belki çocuk ruhun çocuk bedeninden daha özgür. O yüzden hayal kuruyorsun. Ama yaşadığın sokakların çizilmiş sınırları var. Yaşadığın evin görünmez dikenli telleri var. Yaşadığın ülkenin daha sen doğmadan senle ilgili yargıları var. Yaşadığın dünyanın adaleti belirliyor senin değerini. çocuksan sus istiyorlar ve konuşmak senin kendini keşfedişin olacakken sözlerini kendi boğazında düğümlüyorsun.
Sayfa 27 - Gökhan ÇınarKitabı okudu
Reklam
“En hareketli olanlarımız, sıkılma eşiği en düşük olanlarımız" diyor Lars Svendsen. Sıkıntı hâlinde zaman geçmez, insan zamanı hisseder. İçi anlamlı bir biçimde doldurulamayan ve giderek uzayan zaman, acı verici bir sıkıntıya dönüşür. Sıkıldığımızda zamanla bir meselemiz vardır, onunla ne yapacağımızı bilemeyiz. Sıkıntı varlığı zamana hapseder. Can sıkıntısı ve boş zaman dehşetinden, sürekli meşgul olarak kaçmak istiyoruz. Anahtar kelime: verimlilik. Iyi de; hayal kuramayan, aylaklık edemeyen, sürüden ayrı düşünemeyen, itiraz hakkını kullanamayan, kapıyı çekip çıkamayan biri baştan aşağı verim olsa ne olur?
Kemal SayarKitabı okudu
Can sıkıntısı ve boş zaman dehşetinden, sürekli meşgul olarak kaçmak istiyoruz. Anahtar kelime: Verimlilik. İyi de: sürüden ayrı düşünemeyen, hayal kuramayan, itiraz hakkını kullanmayan, kapıyı çekip çıkamayan biri baştan aşağı verim olsa ne olur?
Toplumda, senin tıpkı başkaları gibi davranacağın beklentisi hakimdir. Biraz farklı davranmaya başladığın zaman bir yabancıya dönüşürsün ve insanlar yabancılardan çok korkar.O yüzden iki insanın bir araya geldiği her yerde; otobüste, trende, ya da otobüs durağında sessiz kalamaz. Çünkü sessiz kaldıkları zaman ikisi de yabancı olarak kalır. Hemen
Sayfa 214Kitabı okudu
242 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.