Suskun olduğunu söylemek, yanlış olur. Suskunluk, huzur içeriyor. Sakinlik, dinginlik. Yaşam düğmesinin sesini kısmak gibi. Sessizlik ise düğmeyi kapatmak. Kesmek. Tamamen durdurmak.
Suskunluk, duyuların yoğunlaşmasına yol açar -insanlar arasındaki sessizlik, iletişimin çoğalmasını sağlar. Çünkü sessizliğin içinde, ikimizden ya da üçümüzden daha büyük olan bir şeyi paylaşırız. Sessizlik, duyularla algılananların tümünün doruk noktasıdır. Söylenen sözcük, sessizliğe yapılmış bir müdahale, bütünlüğe yapılmış bir tecavüzdür. Sözcükler toplam deneyimimizin küçücük bir bölümünü bulandırır, farklılaştırır, sınıflandırır ve en sonunda onu yeni baştan düzenler. Bu, durgun suya bir taş atıp oluşan halkalar yüzünden suyu eskisi kadar açık seçik görememeye benzer. Bu bağlamda sözcük, taşın kendisidir.
Suskunluk, duyuların yoğunlaşmasına yol açar - insanlar arasındaki sessizlik, iletişimin çoğalmasını sağlar. Çünkü sessizliğin içinde, ikimizden ya da üçümüzden daha büyük olan bir şeyi paylaşırız. Sessizlik, duyularla algılananların tümünün doruk noktasıdır.
İleriye, ileriye bak gözüm! Ah, ne çok deniz var dört bir yanımda, ne bu ağaran insan-gelecekleri! Ve üzerimde – nasıl da gül kırmızısı bir sessizlik! Nasıl da bulutsuz bir suskunluk!
Sayfa 242 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, IX. Basım, Mayıs 2016Kitabı okuyor
Suskun olduğunu söylemek, yanlış olur. Suskunluk, huzur içeriyor. Sakinlik, dinginlik. Yaşam düğmesinin sesini kısmak gibi. Sessizlik ise düğmeyi kapatmak. Kesmek. Tamamen durdurmak.
Suskun olduğunu söylüyor, yanlış olur. Suskunluk, huzuru kapsar. Sakinlik, dinginlik. Yaşam düğmesinin sesini kısmak gibi. Sessizlik ise düğmeleri devre dışı bırakır. Kesmek. Tamamı ile.
Suskun olduğunu söylemek, yanlış olur. Suskunluk, huzur içeriyor. Sakinlik, dinginlik. Yaşam düğmesinin sesini kısmak gibi. Sessizlik ise düğmeyi kapatmak. Kesmek. Tamamen durdurmak.
Suskunluk, duyuların yoğunlaşmasına yol açar - insanlar arasındaki sessizlik, iletişimin çoğalmasını sağlar. Çünkü sessizliğin içinde, ikimizden ya da üçümüzden daha büyük olan bir şeyi paylaşırız.
İleriye, ileriye bak gözüm! Ah, ne çok deniz var dört bir yanımda, ne bu ağaran insan gelecekleri! Ve üzerimde-nasıl da gül kırmızısı bir sessizlik! Nasıl da bulutsuz bir suskunluk!
Sayfa 242 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu