Rüya, bütün çektigimiz
Rüya kahrım, rüya zindan.
Nasıl da yılları buldu,
Bir mısra boyu maceram...
Bilmezler nasıl aradık birbirimizi,
Bilmezler nasıl sevdik,
İki yitik hasret,
Iki parça can.
Çatladı yüreği çakmaktaşının,
Ağıyor gök kuşaklarının serinliğinde
Çağlardır boğulmuş bir su..
Ağıyor yeşil.
"Susukun ıstıraplar bana katlanılmaz geliyordu ve daha önce söylediğim gibi uykumda artık ölmüyorum. Sartre benim için her zaman geceleri, kah yaşamımdaki gibi yol arkadaşı, kah sitemlerim ya da yakarışlarım, gözyaşlarım, yok oluşlarım karşısında kayıtsız kalan taş kalpli bir adam.
Terk etmedi sevdan beni
Aç kaldım, susuz kaldım
Hayın, karanlıktı gece
Can garip, can susukun
Can paramparça...
Ve ellerim kelepçede
Tütünsüz, uykusuz kaldım
Terk etmedi sevdan beni...
"Kimi zaman, içini bir duygunun sardığı olurdu. Bu duygu söze dökülür, ama altında yatan ve dünyayı ikna etmeyi sağlayabilecek mantık susukun kalırdı."
Bir çiğ tanesiydi düşlerim,
Işıltılı ve titrek...
Ama papatya yaprağının beyazında,
Kardelen kadar güçlü bu yürek ama kırdılar dalımda herşeye küskün herşeye susukun
Terketmedi sevdan beni,
Aç kaldım, susuz kaldım,
Hayın, karanlıktı gece,
Can garip, can susukun,
Can paramparça...
Ve ellerim kelepçede,
Tütünsüz, uykusuz kaldım,
Terketmedi sevdan beni...