Takrirî Sükûn Kanununun varlığı, milletin bazı gericiler tarafından geniş ölçüde zehirlenmesini önlemiş oldu.
Sayfa 632Kitabı okudu
264 syf.
9/10 puan verdi
Kelime anlamı ile metastaz; organizmanın herhangi bir yerinde oluşan bir hastalığın başka bir yere sıçraması, yayılması olarak açıklanıyor. Bu hastalığın hatta kanserli hastalığın tarikat ve cemaatler olduğunu söyleyebiliriz. Malum cemaat, yıllardır devletin her kademesi ve her hükümet tarafından desteklenmesi sayesinde terör örgütüne
Metastaz
MetastazBarış Terkoğlu · Kırmızı Kedi Yayınları · 20193,823 okunma
Reklam
Takriri sükûn kanunu / Ekrem Rize anlatıyor
Cumhuriyet ilan edildiği zaman memlekette tam bir hürriyet vardı. Lütfi fikri İstanbul’da Cumhuriyet aleyhine halife Abdülmecit’in istifa etmesini Öneren bir mektup yayınlayacak kadar hürriyete sahipti. Hüseyin Cahit, Tanin’de Ankara Hükümeti’nin şiddetli bir dille eleştirebiliyordu. Lütfi Fikri’nin veya Hüseyin CAHİT’in iddialarında haklı olduklarını ileri sürecek değilim. Fakat o tarihlerde herkes düşündüğünü yazabilecek durumdaydı. Hepimizin arzusu da bu halin sürmesiydi. Hatta Atatürk Takrir-i sükün kanunu’nu meclise kabul ettirebilmek için tam 1 saat uğraşmak zorunda kalmıştı. Bu konuda grupta hararetli müzakereler oldu. Sonuçta ne yazıkki 79’a karşı 82 gibi az bir oy farkıyla kanun kabul edildi. İşte bu kanunu memleketteki fikir özgürlüğünü ortadan kalkmasının tarihi olarak göstermek lazımdır. Şeyh Sait isyanı, bütün memlekette o derece sıkı önlemler alınmasını gerektirecek kuvvette bir olay değildi. Fakat bu olay bütün muhalefeti susturma ya Yetti. Ve hürriyet bu kanunla tarihe karıştı halbuki böyle bir kanunu çıkarmaya gerek yoktu. Herkes Atatürk’ün peşindeydi ve millet bu kanun olmasa dahi Mustafa Kemal’in isteklerini seve seve yapabilirdi.
İlk muhalefet Milli Kalkınma Partisi
Türkiye'de ilk muhalefet partisi 24 Temmuz 1945'te kurulan Milli Kalkınma Partisiydi. Nuri Demirağ adlı bir iş adamı tarafından kurulmuştu. Bu yıla gelinceye değin her ne kadar gizli, açık birtakım kuruluşlar. Türk siyasi hayatını etkilemişlerse de, bunlara gerçek anlamıyla muhalefet partileri denemezdi. 1945 yılına değin tek parti olan Cumhuriyet Halk Partisi içinde Terakkiperverler adıyla bir muhalif grup, 1925 yılında Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası adıyla ortaya çıktı. Yine o yıl, Takriri Sükûn yasasıyla kapatıldı. 1945 yılı öncesinde ikinci muhalefet partisi, Cumhuriyet Halk Partisi yöneticilerinin izniyle kurulan ve kısa bir süre sonra kendiliğinden kapanan Serbest Cumhuriyet Fırkası'ydı. Ancak özellikleriyle çok partili hayatın ilk muhalefet partisi Milli Kalkınma Partisi'dir. Etkisi olmayan bu partinin ardından, 7 Ocak 1946 yılında Demokrat Parti kurulmuş ve 1950 yılında da iktidara gelmişti.
Sayfa 102 - Karma Kitap YayınlarıKitabı okudu
Takriri Sükûn Kanunu teklifi:
Teklif TCF sıralarına sanki bir bomba düşmüş tesiri ya­rattı. Tartışmalar derhal en şiddetli seviyeye yükseldi. Bir ta­rafta bir avuç muhalif, diğer yanda koca çoğunluk partisi var­dı. Muhalefeti Kâzım Karabekir Paşa idare ediyordu. Muha­lefetin ağır topları Ali Fuat Paşa'yla Rauf Bey'di.
Takriri Sükûn Kanunu
Daha hükümet tasarısı okunur okunmaz muhalefet bunun anayasaya aykırı olduğu ithamıyla ortaya çıktı. Kanun üç maddelikti ve görünüşte son derece basit, hatta ılımlıydı. Birinci maddede denilen şuydu: "İrtica ve isyana ve memleketin içtimai nizamıyla huzur ve sükuneti ve emniyet ve asayişini ihlale bais (sebep olan) bilumum teşkilat ve tahrikat ve teşvikat ve teşebbüsat ve neşriyatı hükümet, Reisicumhurun tasdiki ile resen ve idareten mene mezundur. İşbu efal erbabını (böyle davrananları) hükümet İstiklal Mahkemesi'ne tevdi edebilir." İkinci madde kanunun iki yıl yürürlükte kalacağını, üçüncü madde de bunun Bakanlar Kurulu tarafından yürütüleceğini bildiriyordu. Kısa ilk maddeyle hükümetin eline geçen yetki parti kapatmaktan gazete kapatmaya kadar gidiyordu ve zaten maksat da buydu. Tasarıyı bir gece evvel, Çankaya'da, bizzat cumhurbaşkanıyla başbakan kafa kafaya verip hazırlanmış bulunduklarına göre kararların tasdikinde bir güçlüğün çıkmayacağı aşikardı.
Sayfa 85 - Birinci Bölüm: Patlayan Bir Kurşun ve Sonrası | IX - İsmet Paşa BaşbakanKitabı okudu
Reklam
33 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.