Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Müsrif Kadınlar
Mutfakla aram iyi değildir harbiden. Yılda iki kez içinden geçerim. Bir balkona çıkmak için diğeri de sigaram bittiğinde bir gece yarısı raflarda bulurum diye. Neyse efendim geçenlerde eşim iki günlük baba evi yurt içi gezisine çıktı. Giderken de buzdolabını açtı. Bak şurada yumurtalar var. Şu da tereyağı, Tereyağında yumurta yaparsın dedi.
Ekinoks Yayınları
Cilalı İbo
Esmeralda Revüsü gelmişti İstanbul'a. Figüran alacaklarını duydum. Tam oraya gittik. Uzun boyluları alacağız, kısalar gitsin, demezler mi. Hemen ayağımın altına iki paket taşı koydum. Üstüne bastım. Önümde de bir sıra uzun boylu adam. Taşlar görünmüyor. "Sen, sen, sen, diye seçtiler. İsimlerimizi de yazdılar o sırada. Böylece birkaç ay gündeliği çıkarttık gitti. Uzun boyla da ilgili olmayan bir şeydi. İspanyol elbisesi giyip masalarda, oturmaktı görevimiz. Ama yılmamak lazım, ekmek parası için...
Sayfa 118 - Agora Kitaplığı
Reklam
Hasan Hüseyin
KIZILIRMAK Silâh ve şarkı ben bütün karanlıkları bunlarla yendim doğacak çocuğumun kanında esen emekçi karımın dimdik bakışlarında ve çetelerin sipsivri uykusuzluğu
152 syf.
8/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Tam da zamanıydı böyle bir kitabın...
Berbat bir şekilde sona eren bir ilişkinin üstüne tuz biber oldu bu kitap resmen. yarama kendi elimle tuz bastım. ama bu acıdan zevk almayı başardım. Kolayca okuyabileceğiniz kanınıza hemen giren ve edebiyatın hakkını veren bir kitap. Açıkçası hikayelerdeki çıkarım ve çözümlemeler başarılı değildi. Neyi anlattığını söylemek gerekirse kitabın, bilindik şeyler aslında. Ancak bu kitabı özel yapan şey cümlelerin güzelliği. Üzerinde uğraşılmış, süzgeçten geçirilmiş ve okuyucunun beğenisini önemseyen satırlar buldum karşımda ve bu beni çok mutlu etti. Bu tarz yazarlara çok sık rastlamak mümkün değil çünkü yazarları genel itibariyle bir kibir içerisinde görüyorum. üzerinde uğraşmadan yazdığı kitapları insanlar satın alsınlar diye bekliyorlar. yazmak ve edebiyat yapmak arasında kalın bir çizgi var ve Çiğdem Demirhan bu kalın çizginin edebiyat kısmına geçmeyi başarabilmiş yazarlardan.
Loş İklimlerin Hayvanları
Loş İklimlerin HayvanlarıÇiğdem Demirhan · Kutu Yayınları · 2019166 okunma
Hayati İnanç Tanıma Etkinliği
gzt.com/roportaj/medine... Hayâti İnanç, kendi ağzından... :)) Medine pazarından satın alınmış bir köledir benim dedem... Kendine has gülümsemesi, ezberden okuduğu beyitler, gençlerle yaptığı sohbetler… :)) Hayati İnanç, Denizli’nin en küçük ilçesinde başlayan hayat
407 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Bugün kalemi ile ilk defa tanıştığım bir yazar ile burdayım. İlk demek istediğim yazarın kalemi oldukça akıcı ve anlaşılır. Kitaba gelicek olursak genellikle 70 yıllarda nelerin değiştiğini, farklılıklarını, nasıl olduğunu vs anlatıyor. Ilk televizyonların çıkışını evlerde nasıl yankı yaptığını ve insanlarda nasıl etkilediğini okumak cidden değişikti. Misafirlikler bitmiş veya davetsiz misafir sayısı artmış televizyonlar için kavga çıkmış vs. gibi. Çocukların alanların daha özgür olmasının ne kadar güzel olduğunu okumak çok güzeldi. Onun dışında genelde bildiğim şeyleri okumak beni azıcık sıktı o yüzden dikkatimi çeken şeylere kendimi vererek okudum diyebilirim. Ama bu kitabın şu güzelliği var. Keşke 70 80 ve 90 i 2000 yılların başlarını anlasatsaydıda keşke ilerde açıp okusaydık torunlarımıza' bak bu böyleydi benim zamanımda' diyebilseydik isterdim açıkçası. Ama ilerde çok güzel bir anı kitabı olacağına inanıyorum. Söz uçar yazı kalır Kitapliğım da çocuklarıma anı olucak kitaplar biriktirmek istiyorum diyordum. Sanırım tam üstüne bastım Sizde benim gibi düşünüyorsanız eğer tercih edebilirsiniz. Sevgiler ️
Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek
Bir Maniniz Yoksa Annemler Size GelecekAyfer Tunç · Yapı Kredi Yayınları · 20081,698 okunma
Reklam
464 syf.
5/10 puan verdi
Çerez...
Hani plajda güneşlenirken, kafayj fazla yormayacak romanlar vardır tam üstüne bastım o tarz romanlardan biriydi, edebi birşeyler beklemeden keyifli bir polisiye okuyayım derseniz buyrun sizlerde okuyunuz, kurgu o kadar çarpıcı değil ama dediğim gibi bir gün de okunacak çerezlik kitaplardan, mutlu okumalar herkese...
Kurban mı Cellat mı?
Kurban mı Cellat mı?James Tucker · Arka Kapak Dergisi · 2018178 okunma
120 syf.
10/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek İki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar Böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna diziyorlar Zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna diziyorlar Geçenlerde Cemal Süreya bir kez daha kurşuna dizildi, bizzat gözlerimle şahit oldum. Bu kurşunları atanların çoğu da arkadaşımdır, sevdiğim
Üstü Kalsın
Üstü KalsınCemal Süreya · Yapı Kredi Yayınları · 202112,3bin okunma
Günün Pasajı
Vakit geçiyor. Gün akşama, akşam geceye dönüyor ve bütün bunlara kuşlar şahit, gök şahit, insan şahit. Yaşlanıyoruz. Sait Faik nasıl anlatıyordu İki Kişiye Bir Hikâyesi'nde, hatırlayın: "Kafa dediğin eskir, ihtiyarlar, ölür bile insan ölmeden." Sonra kalbini göstererek devam ediyordu adam: "Eskimeyen, eksilmeyen şey buradadır."
KİM BU ŞİİR?
Oturdum ağaçların altına, çimenlerin üstüne. Uzattım ayaklarımı; belki de yanlışlıkla bastım güneşin gölgesine. Yine sakarlığım üstümde diye düşünüp gülümsedim... Sırtımı ağacın gövdesine dayadım doğaya minnettar bir biçimde. Gözlerimi kapattım ve bıraktım gökyüzü ciğerime dolsun. Sonra bi ses duydum, sanki biri mırıldanıyordu. Gözlerimi açtım. Şiir okuyan bir çocuk gördüm. Sakindi hareketleri, mırıldanır gibi çıkıyordu sesi... Kelimeleri daha net duyabilmek için onu yanıma çağırdım. Yavaş adımlarla geldi, utangaç bir şekilde tam karşıma oturdu. Ufacık elleri vardı, gözlerime bakamıyordu ama hala şiir okumaya devam ediyordu. Şimdi kelimeleri daha net duyabiliyordum. Zor bir şiirdi bu.. Küçük bir çocuğun böyle zor bir şiiri bilmesi oldukça tuhaftı. Çocuğa yaklaştım; "ismin ne?" diye sordum. Şiir okumayı bıraktı, biraz düşündü. "Bilmiyorum" diye cevap verdi. Şaşkınlıkla güldüm, "insan hiç,ismini bilmez mi?" diye sordum bu sefer. Omuz silkti. "Şair, şiirine isim vermemiş beni de isimsiz bırakmış"dedi. Bu cevaptan sonra şiiri okumaya devam etti. O çocuksu sesi kuş cıvıltılarına karıştı... Günlerce okusa aynı şiiri dinlerdim. Bir çatırtı yankı yaptı. Kafamı sesin geldiği yöne çevirdim. Görünürde kimse yoktu. Onun da sesi duyup duymadığını sormak için çocuğa döndüğümde dehşete kapıldım. Çocuk artık orda değildi. Telaşla etrafa bakındım ve kalkıp ormanın içine doğru koşmaya başladım. Koştukça ağaçlar kayboluyordu ben de karanlığın içine hapsoluyordum. Sonunda onu gördüm ve gözlerimi açtım. Uyandığımda adını bile bilmediğim bir şiir ezberimdeydi...
Reklam
Veronika'nın Örtüsü/Dichter Şiirine Şerh
(Goethe Dichter/Şâir adlı şiirinde şöyle demektedir: Ben ki mukaddes kitaplarımızdaki O ulvî simgeyi, örtülerin örtüsü üzerine,* O ilâhî sûretin basılması gibi, Üzerime aldım da, bağrıma bastım, ) (Hans Memling'in tablosu:
Sayfa 358 - Senail Özkan'ın Açıklamaları
30 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.