Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gerçekte Marx ve Engels, Hegel diyalektiğinden sadece onun "rasyonel çekirdeği"ni aldılar, Ama Hegel'in idealist kabuğunu bir kenara attılar ve modern bilimsel bir biçim vererek diyalektiği daha da geliştirdiler.
İdealist düşünceden etkilenmiş, çığır açan bir diğer hareket Marksizmdir. Filozofların derin spekülasyonları, sayısız erkek ve kadının hayatını dönüştürecek bir kılığa -şaşırtıcı bir şekilde- burada bürünmüştür. Marksizm, romantik milliyetçilik gibi, dinin bir yedek formu mudur? Marx'ın düşüncesinin çekirdeği -sınıf mücadelesi, ekonominin önceliği, üretim biçimlerinin ardıllığı, üretim güçleri ve ilişkileri arasındaki çatışma öğretileriyle beraber tarihsel materyalizm- dinsel kavramsallaştırmalara hiçbir şey borçlu değildir. Kutsal Teslis ile emek değer teorisi ya da Bakire Doğum ile sabit ve değişir sermaye oranları arasında pek bir süreklilikten de bahsedilemez. En azından bu anlamda Marksizm, tümüyle seküler bir siyaset formudur.
Sayfa 124Kitabı okudu
Reklam
871 syf.
·
Puan vermedi
Risale-i Nur Okuma Aksiyonu
Risale-i Nur külliyatını okumaya ve anlamaya çalışırken karşılaştığım bazı tanıtıcı notları derledim. Önsöz Risale-i Nur, müşterileri aramaz; müşteriler onu aramalı, yalvarmalı.1 Kıymettar, kusursuz bir malın dükkâncısı müşterilere yalvarmaya muhtaç değil. Müşterinin aklı varsa yalvarsın.2 Müşteri olmak; Kur’an’ı anlamak istiyor muyuz?
Sözler
SözlerBediüzzaman Said Nursî · Rnk Neşriyat · 20135,6bin okunma
Kahkaha attım :D:D
"Buna ilişkin tarihsel belgeler var mı?" "Resmi tarih," diye acı acı gülümsedi Albay, "yenenlerin yazdıkları tarihtir. Resmi tarihe göre benim gibi insanlar yoktur. Öküz arabası olayının ardında başka bir şey yatıyor. Tarikatın gizli çekirdeği dingin bir yere aktarılıyor, orada gizli ağını örmeye başlıyor. Bu kanıttan yola çıktım ben. Yıllarca, savaştan bile önce, bu yiğit biraderlerin sonlarının ne olduğunu sorup durdum kendi kendime. Emekli olunca bir ipucu aramaya karar verdim. Araba olayı Fransa'da geçtiğine göre, gizli çekirdeğin ilk toplandığı yeri Fransa'da aramalıydım. Ama Fransa'nın neresinde?"
Sayfa 181Kitabı okudu
dünyevi ve ilahi iktidarın dayanağında bile kavmiyetçilik var
lbn Haldun, Beşinci lmam'ı son imam kabul eden Zeydilik inancını benimsemiş olan ldrisi Hanedanlığı'ndan (789-985) bahsederken şöyle der: "Onların iktidarları ve kudretleri, Hz.Ali'nin, Abbasilerin ya da herhangi bir diğer soyun varisi olma iddiasına değil, içlerindeki birlik ruhuna dayanmaktadır" (s. 387). Dolayısıyla klan -çıkar gruplarına doğru kaçınılmaz biçimde genişlemiştir- Gramsci'nin tabiriyle tam bir "tarihsel blok" oluşturur; yani "doğa ile tinin birliğini (yapı+üstyapı), zıtların ve farklılıkların birliğini"6 teşkil eder. Her tür politik aygıtın harekete geçirilmesi, Olivier Mongin'in Michel Seurat'dan bahsettiği bir metninde "atopik ve ütopik"7 olarak nitelendirdiği, aslında bizzat politik olmayan iki kaynağın mobilizasyonunu gerektirir: kendini doğa [nın safında] konumlandıran ve iktidarın çekirdeği etrafında güçlü ittifaklar oluşturmayı sağlayan infra-politik kaynak olarak asabiyet ve metafizik boyutta devreye giren supra ya da meta-politik kaynak olarak dava. Her ikisi de, politikaya geçiş nedeniyle yaşanan yozlaşma/bozulma sürecinden nasibini alır -öte yandan varlıklarını ve amaçlarını gerçekleştirmek için bu sürece katılmak zorundadırlar.
:D
"Buna ilişkin tarihsel belgeler var mı?" "Resmi tarih," diye acı acı gülümsedi Albay, "yenenlerin yazdıkları tarihtir. Resmi tarihe göre benim gibi insanlar yoktur. Öküz arabası olayının ardında başka bir şey yatıyor. Tarikatın gizli çekirdeği dingin bir yere aktarılıyor, orada gizli ağını örmeye başlıyor. Bu kanıttan yola çıktım ben. Yıllarca, savaştan bile önce, bu yiğit biraderlerin sonlarının ne olduğunu sorup durdum kendi kendime. Emekli olunca bir ipucu aramaya karar verdim. Araba olayı Fransa'da geçtiğine göre, gizli çekirdeğin ilk toplandığı yeri Fransa'da aramalıydım. Ama Fransa'nın neresinde?"
Sayfa 181
Reklam
112 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Marksizm'in ışığında Diyalektik
“Kapitalizmin iç çelişkisi nedir? Bu çelişki şudur: Maddesel malların üretim biçiminin ‘toplumsal/ortaklaşa’ bir duruma gelmesine karşın, üretim araçları üzerindeki mülkiyetin ‘özel’ olmakta devam etmesi...” Okumadan önce bu kadar kapsamlı bir konunun bu kadar sayfaya sığdırılabileceğini tahmin etmemiştim. Birazdan okuyacağınız incelemede, 110
Felsefe - Bilim ve Din
Felsefe - Bilim ve DinRene Maublanc · Evrensel Basım Yayın · 201629 okunma
456 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Bozkırdaki Çekirdeğin Ham Cevheri
Cumhuriyetimizin eğitim alanındaki en mühim ve orijinal fikirlerinden olan Köy Enstitüleri hakkında mükemmel bir roman. Bozkırdaki Çekirdek’te tüm devrimlerimizde karşılaşılan bağnaz mukavemet Köy Enstitüleri ışığında gözler önüne serilmiş. Bana göre işi güzelleştiren taraf ise bu eserin, gözlem yeteneğine ve tarihsel birikimine oldukça güvendiğim
Bozkırdaki Çekirdek
Bozkırdaki ÇekirdekKemal Tahir · İthaki Yayınları · 20171,070 okunma
2. Komşundan Kendinden Korktuğun Gibi Kork!
Gerçeklik kendi içinde, aptal varlığı içinde asla katlanılmaz değildir: onu katlanılmaz kılan şey dildir, sembolleştirilmesidir. Bu yüzden, binalara ve arabalara saldıran, insanları linç eden öfkeli bir kalabalıkla karşılaştığımızda, taşıdıkları pankartları ve eylemlerini destekleyip meşrulaştıran kelimeleri asla unutmamalıyız. Heidegger bir fiil olarak “öz ya da Wesen"e ("Özleştirme”) dair yaptığı okumada, öze dair özcü-olmayan bir kavram geliştirirken bu meseleyi biçimsel-ontolojik düzeyde irdelemişti. Geleneksel olarak “öz” bir şeyin kimliğini garanti eden değişmez bir çekirdeği ifade eder. Heidegger içinse “öz” tarihsel bağlama, varlığın dilde ve dil aracılığıyla çığır açıcı bir şekilde açığa çıkışına dayanan bir şeydir. Heidegger buna “varlığın evi” diyor. Kullandığı “Wesen der Sprache” ifadesi “Dilin özü” anlamına değil “öz-leştirme” anlamına, dilin temel işlevi olan “özler yaratmak” anlamına geliyor: "[...] dil şeyleri özüne kavuşturur, dil bizi duygulandırır” böylece de şeyler bizim için özel bir anlam ifade eder, böylece olgular arasında hareket etmemizi sağlayan patikalar açılır ve böylece olgular, olgu olarak birbirleriyle bağlantı kurabilirler... Dünya bizim için aynı tarzda ifade edildiğinde, “dili dinlediğimizde” ve “dilin söyleyeceklerini bize söylemesine izin verdiğimizde” kökensel bir dili paylaşırız.?
Sayfa 69-70Kitabı okudu
35 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.