Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
616 syf.
10/10 puan verdi
KEMAL TAHİR & DEVLET ANA
Kemal Tahir okumak, onun düşünsel dünyasını kavrayabilmek, hiç olmadı kavramaya çalışmak, bir Türkiye Cumhuriyeti evlâdı için devrim niteliğinde bir eylemdir. Henüz Kemal Tahir'e zaman ayırmamış, onu okumamış, tanımamış olanlar içinse bu ciddi bir kayıp, ciddi bir boşluktur. *Bu konu nezdimde tartışmaya kesinkes kapalıdır.
Devlet Ana
Devlet AnaKemal Tahir · İthaki Yayınları · 20176,9bin okunma
871 syf.
·
Puan vermedi
Risale-i Nur Okuma Aksiyonu
Risale-i Nur külliyatını okumaya ve anlamaya çalışırken karşılaştığım bazı tanıtıcı notları derledim. Önsöz Risale-i Nur, müşterileri aramaz; müşteriler onu aramalı, yalvarmalı.1 Kıymettar, kusursuz bir malın dükkâncısı müşterilere yalvarmaya muhtaç değil. Müşterinin aklı varsa yalvarsın.2 Müşteri olmak; Kur’an’ı anlamak istiyor muyuz?
Sözler
SözlerBediüzzaman Said Nursî · Rnk Neşriyat · 20135,5bin okunma
Reklam
112 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Marksizm'in ışığında Diyalektik
“Kapitalizmin iç çelişkisi nedir? Bu çelişki şudur: Maddesel malların üretim biçiminin ‘toplumsal/ortaklaşa’ bir duruma gelmesine karşın, üretim araçları üzerindeki mülkiyetin ‘özel’ olmakta devam etmesi...” Okumadan önce bu kadar kapsamlı bir konunun bu kadar sayfaya sığdırılabileceğini tahmin etmemiştim. Birazdan okuyacağınız incelemede, 110
Felsefe - Bilim ve Din
Felsefe - Bilim ve DinRene Maublanc · Evrensel Basım Yayın · 201629 okunma
Kahkaha attım :D:D
"Buna ilişkin tarihsel belgeler var mı?" "Resmi tarih," diye acı acı gülümsedi Albay, "yenenlerin yazdıkları tarihtir. Resmi tarihe göre benim gibi insanlar yoktur. Öküz arabası olayının ardında başka bir şey yatıyor. Tarikatın gizli çekirdeği dingin bir yere aktarılıyor, orada gizli ağını örmeye başlıyor. Bu kanıttan yola çıktım ben. Yıllarca, savaştan bile önce, bu yiğit biraderlerin sonlarının ne olduğunu sorup durdum kendi kendime. Emekli olunca bir ipucu aramaya karar verdim. Araba olayı Fransa'da geçtiğine göre, gizli çekirdeğin ilk toplandığı yeri Fransa'da aramalıydım. Ama Fransa'nın neresinde?"
Sayfa 181Kitabı okudu
456 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Bozkırdaki Çekirdeğin Ham Cevheri
Cumhuriyetimizin eğitim alanındaki en mühim ve orijinal fikirlerinden olan Köy Enstitüleri hakkında mükemmel bir roman. Bozkırdaki Çekirdek’te tüm devrimlerimizde karşılaşılan bağnaz mukavemet Köy Enstitüleri ışığında gözler önüne serilmiş. Bana göre işi güzelleştiren taraf ise bu eserin, gözlem yeteneğine ve tarihsel birikimine oldukça güvendiğim
Bozkırdaki Çekirdek
Bozkırdaki ÇekirdekKemal Tahir · İthaki Yayınları · 20171,061 okunma
64 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kahve arzusu
Kahve severler için güzel bir el kitabı. Kitap kahve çekirdeğini Afrika’daki ürünler arasında karşılaştırma yaparak başlıyor. Kimi yerde koyu, kimi yerde açık renk olan kahve çekirdekleri aromatik olarak da tabii farklılaşıyor. Etiyopya’dan Tanzanya’ya , Costa Rica’dan Kolombiya kahvesine kadar tarihsel bir tanıtım yapılmış. 17. Yüzyılda Avrupa’ya 18. Yüzyılda da kahvenin Amerika’ya gelişi anlatılıyor ama önemli bir ayrıntı ele alınmamış. Kahvenin önce Yemen’den Osmanlı’ya gelişi, Osmanlı’dan Avrupa’ya geçişine (Viyana kuşatmasından sonra) hiç yer verilmemiş. Türk kahvesine bir kaç satır örnek veriliyor . Espresso , latte, Cappuccino, Macchiato tarifleri, günde 50 fincan kahve içen Voltaire, 60 fincan kahve içen Balzac , her fincana sadece 60 kahve çekirdeği kuralı koyan Beethoven örnekleri kitabın hoş detaylarıydı. Kahve severler zevkle okuyacaktır. 1k da yoktu. Eklettim. Kahve eşliğinde keyifli okumalar.
Lust auf Kaffee
Lust auf KaffeeHattie Ellis · Coppenrath · 20062 okunma
Reklam
Rus devrimi, siyasal ve İktisadî açıdan, tam anlamıyla ve bilinçli olarak Marz’çı iktisat ve siyaset kuramına uygundu. Bütün İktisadî süreçler, tarihsel maddecilik kuramı açısından ele alınıyordu. Ama kültürel devrim —hele onun çekirdeği olan cinsel devrim— konusunda, ne Marx, ne de Engels devrimci önderlere kılavuzluk edecek araştırmalar yapabilmişlerdi.
Sayfa 225Kitabı okudu
... — Bulamadım değil, arayacağım şeye güvenim kalmadı. Ne demiştiniz? «Çekirdeği olsa, Bozkır hiç yeşermez mi?» dediniz! Burda, Bozkırın karşısında bu söz büsbütün korkunçlaştı. Şaşırttı beni... Şefik Ertem, cıgara yakarak bekledi. Emine'nin daldığını görünce güler gibi, içini çekti: — O gün, bu sözü, gelişigüzel söylemişim, laf arası...
Sayfa 374 - Tekin Yayınevi, 5. BasımKitabı okudu
"HADÎSLERİ HEVÂYA ARZETMEK!.. -2"
Meşhur Fransız Müsteşriklerinden biri olan Louis Massignon “Oryantalizm” adlı kitabında diyor ki; "Onların her şeylerini tahrib ettik. Felsefeleri, dinleri mahvoldu. Artık: hiçbir şeye inanmıyorlar. Derin bir boşluğa düştüler. Anarşi veya intihar için olgun hâle geldiler."[Oryantalizm,8] İçinde bulunduğumuz modern zamanlar, hakk ile
120 syf.
9/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Buram buram Uzak Avrupa ve Alman seviciliği, Rus ve Doğu tiksintisi kokan tarih anlayışı ekseninde, ütopik fikriyatın ve tiranlık olgusunun toplumsal şekillenmedeki önemi. Hafif anarşist gelse de; tarihsel olaylara ve mitsel olguların ütopyasına bakış açısını çok beğendim. İster güçsüzlük, ister fırsat noksanlığı veya tribal bir cömertlik
Tarih ve Ütopya
Tarih ve ÜtopyaEmil Michel Cioran · Metis Yayıncılık · 2020595 okunma
Reklam
İdealist düşünceden etkilenmiş, çığır açan bir diğer hareket Marksizmdir. Filozofların derin spekülasyonları, sayısız erkek ve kadının hayatını dönüştürecek bir kılığa -şaşırtıcı bir şekilde- burada bürünmüştür. Marksizm, romantik milliyetçilik gibi, dinin bir yedek formu mudur? Marx'ın düşüncesinin çekirdeği -sınıf mücadelesi, ekonominin önceliği, üretim biçimlerinin ardıllığı, üretim güçleri ve ilişkileri arasındaki çatışma öğretileriyle beraber tarihsel materyalizm- dinsel kavramsallaştırmalara hiçbir şey borçlu değildir. Kutsal Teslis ile emek değer teorisi ya da Bakire Doğum ile sabit ve değişir sermaye oranları arasında pek bir süreklilikten de bahsedilemez. En azından bu anlamda Marksizm, tümüyle seküler bir siyaset formudur.
Sayfa 124Kitabı okudu
Dinler, Değişmeyen bazı "sabiteler üzerine otururlar.
Dinler, Değişmeyen bazı "sabiteler üzerine otururlar. Degismez ilke ve prensiplere sahiptirler. Bir dini din yapan birtakım degişmez ilke, inanç ve prensipler olmalıdır. Dolayısı ile dinler değişen toplumsal sureç içinde "değişmeyecek prensiplere de sahip olmalı" veya bu prensipleri değişimden bir şekilde ayn tutmalıdırlar". Şayet toplumla etkileşime girme sürecinde onu diger dinlerden ve kültürlerden ayıran özünü, aslını, çekirdeği korur ve etkileşimi ikincil olan, fürû ilkelerde yapabilirse kültür, toplum ve zamana meydan okuyarak özünü muhafaza edecek- tir. Ancak bunu yapamazsa Hıristiyanlık örneğinde olduğu gibi başta insanüstü bir kökene sahipken sonra insani, toplumsal etkileri çekirdeğe, usûl'uddine dokundurtmuş olmaktadır. Nite- kim dinler tarihçiler günümüz Hıristiyanlığının ilk dönemkin- den oldukça farklı olduğunu açıkça söylerler ve "tarihsel Isa" kavramından bahsederler. Yine farklı İncillerin varlığı vb. bir- çok hususu buna örnek verebiliriz. Newton'un döneminde kiliseyi Hıristiyanlığı Tevhid özünden saptırmakla suçladığını, kut- sal kitaba üçlemenin Yunan düşüncesi etkisi ile karıştırıldığını iddia ettiğini biliyoruz. Newton üstün bilgilerine rağmen bu fi- kirleri yüzünden üniversitede yönetici olamamış, hatta ölüm- den güçlükle kurtulabilmiştir.
592 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Sofinin Dünyası: Bilgelik Arayışının Felsefi Yolculuğu
Sofinin Dünyası: Bilgelik Arayışının Felsefi Yolculuğu Jostein Gaarder'in kaleminden çıkan "Sofinin Dünyası", bilgelik arayışının ve felsefi düşüncenin izini sürerken okuyucuyu mistik bir yolculuğa çıkaran etkileyici bir eserdir. Bu roman, felsefi konuları sürükleyici bir hikâye ile birleştirerek, insan düşüncesinin derinliklerine
Sofie'nin Dünyası
Sofie'nin DünyasıJostein Gaarder · Pan Yayıncılık · 202036,6bin okunma
2. Komşundan Kendinden Korktuğun Gibi Kork!
Gerçeklik kendi içinde, aptal varlığı içinde asla katlanılmaz değildir: onu katlanılmaz kılan şey dildir, sembolleştirilmesidir. Bu yüzden, binalara ve arabalara saldıran, insanları linç eden öfkeli bir kalabalıkla karşılaştığımızda, taşıdıkları pankartları ve eylemlerini destekleyip meşrulaştıran kelimeleri asla unutmamalıyız. Heidegger bir fiil olarak “öz ya da Wesen"e ("Özleştirme”) dair yaptığı okumada, öze dair özcü-olmayan bir kavram geliştirirken bu meseleyi biçimsel-ontolojik düzeyde irdelemişti. Geleneksel olarak “öz” bir şeyin kimliğini garanti eden değişmez bir çekirdeği ifade eder. Heidegger içinse “öz” tarihsel bağlama, varlığın dilde ve dil aracılığıyla çığır açıcı bir şekilde açığa çıkışına dayanan bir şeydir. Heidegger buna “varlığın evi” diyor. Kullandığı “Wesen der Sprache” ifadesi “Dilin özü” anlamına değil “öz-leştirme” anlamına, dilin temel işlevi olan “özler yaratmak” anlamına geliyor: "[...] dil şeyleri özüne kavuşturur, dil bizi duygulandırır” böylece de şeyler bizim için özel bir anlam ifade eder, böylece olgular arasında hareket etmemizi sağlayan patikalar açılır ve böylece olgular, olgu olarak birbirleriyle bağlantı kurabilirler... Dünya bizim için aynı tarzda ifade edildiğinde, “dili dinlediğimizde” ve “dilin söyleyeceklerini bize söylemesine izin verdiğimizde” kökensel bir dili paylaşırız.?
Sayfa 69-70Kitabı okudu
islamiyet öncesi Türk ailesi
Ögel'e göre Hunlarda baba ailesi (Temeli dışardan evlenmeye dayalıdır) , Moğollarda ise ana ailesi egemendir.2 Moğollarda kadın, çocuğu doğuncaya kadar kendi evinde kalır. Dullar bir daha evlenemezler. Oysa, Hunlar ve Göktürklerde böyle bir gelenek yoktur. Eberhard'a gö­ re, Türkler, aracılar ve görücüler yoluyla evlenme gelene­ ğine sahip bir kavimdir.3 Çin tarihsel metinleri, Türk ailesinin birçok ahlaksal özelliklerini sıralamaktadır ki, bunlar günümüz aile modeliyle büyük ölçüde uyum sağlamaktadır. Ögel'e göre Türklerde yalnızca baba ailesi görülüyor ve ana ailesinin izlerine rastlanmamaktadır.4 Türklerde toplumun çekirdeği aileden oluşur.
Sayfa 14 - imge kitabevi
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.