Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir ara açtığım ama kullanmadığım blog sayfamdan
Çoğunu okumadım sağdan soldan derledim: Aşkın Şehidi - Ahmet TURGUT (Bozkırın Sırrı Türk Peygamber romanını öneririm) Aşkın Elçisi - Ahmet TURGUT Aşkın Secdesi - Ahmet TURGUT
Nurdan damlalar
Münazarat -mektubat 2- Sayfa 396 * Her Saadet i Dünyeviyenin esası asayişi muhafazadır. *Bir dert görünürse devası âsandır. *Güzel gören güzel düşünür Güzel düşünen güzel rüya görür güzel rüya gören hayatından lezzet alır. * Maişet için tarik i tabi'i ve meşru ve zi'hayat , sanattır, ziraattir, ticarettir. Gayri tabiii ise memuriyet ve her nev'i ile imarettir(reislik). *** *Şeyhülislamlık kaldırıldığı zaman sorulan soru üzerine üstadın cevabı şimdi hakim şahıs değil efkâr-ı amme olduğu için onun nevinden şahs-ı manevi bir (fetva emini ) ister. Zira şahs i Vahit şahs-ı manevi'yi kandıramaz ve tenvir edemez...
Sayfa 396 - Altınbaşak neşriyatKitabı okudu
Reklam
Önce kültür çorbası
SAFFET: Yahu bu kitapların hepsini aynı matbaa mı neşrediyor? COŞKUN (İçini çeker): Cemiyete faydalı kitapları neşredebilmek için 'en mükemmel satan' kitapları da basmaya mecbur kalıyor. (Coşkun ve Saffet birbirlerine yaklaşırlar ve kitap adlarını okurken seslerini gittikçe yükseltirler.) SAFFET: Cemiyeti Yükselten Eserler. COŞKUN:
Sayfa 61 - İletişim, 31. Basım 2019, İkinci Perde
Az daha gidilince, bazı yalıların, ayrı birer cennet, gençlik ve ihtiyarlık dışı ezeli bir lezzet, mantığın almadığı tabii bir saadet diyarı halinde bir korusu bulunurdu. Burası, büyük asil ağaçlarıyla, bir başka tabiatın muhteşem musikîsini dile getirir, bu ağaçlar adeta zikreder veya vecde gelirlerdi. Bu büyük ağaçlar, eski mânâlarına göre, birer üstada, ermişlere veya şairlere benzerlerdi. Burada bir kısas-ı enbiya zamanları yaşanır, vakt-i saadet insanlarına rastlanırdı. En hakir bir bahçıvan veya koru cu kulübesi "târik-i dünya" bir filozofun hücresi gibi görünürdü. Bu korularda zaman öyle bir azametle duyulurdu ki, bazılarında ancak birer ikişer saat kalmışken şimdi onları hâlâ kuytuluklarında birer ikişer senem geçmişçesine hatırlıyorum. O geçmiş saatleri şimdi geçmiş senelerle karıştırıyorum.
Ey benî-Âdem, şu sisli asırda dalaleti ref' u selbedip necat ve saadet bahşedecek ve dimağınızdaki semli kokuları, verd-i Muhammedîye tebdil edecek ve en kestirme ve son derece muhkem ve müstakim bir tarîk-i selâmet ve necata sevkedecek, pek çok keramat ve i'cazını gösteren, bizim bulunduğumuz derya-yı nuranîdir. Ve âtiyen daha nice âsâr-ı hafiye tezahür edecektir, diye nida ediyor. (Barla Lâhikası 68.sh - Risale-i Nur)
Nass-ı Kur'an'la şühedanın, ehl-i kuburun fevkinde bir tabaka-i hayatları vardır. Evet şüheda, hayat-ı dünyevîlerini tarîk-i hakta feda ettikleri için Cenab-ı Hak kemal-i kereminden onlara hayat-ı dünyeviyeye benzer fakat kedersiz, zahmetsiz bir hayatı âlem-i berzahta onlara ihsan eder. Onlar kendilerini ölmüş bilmiyorlar yalnız kendilerinin daha iyi bir âleme gittiklerini biliyorlar, kemal-i saadetle mütelezziz oluyorlar, ölümdeki firak acılığını hissetmiyorlar. Ehl-i kuburun çendan ruhları bâkidir fakat kendilerini ölmüş biliyorlar. Berzahta aldıkları lezzet ve saadet, şühedanın lezzetine yetişmez. Nasıl ki iki adam bir rüyada cennet gibi bir güzel saraya girerler. Birisi rüyada olduğunu bilir. Aldığı keyif ve lezzet pek noksandır. "Ben uyansam şu lezzet kaçacak." diye düşünür. Diğeri rüyada olduğunu bilmiyor. Hakiki lezzet ile hakiki saadete mazhar olur. İşte âlem-i berzahtaki emvat ve şühedanın hayat-ı berzahiyeden istifadeleri, öyle farklıdır. Hadsiz vakıatla ve rivayatla şühedanın bu tarz-ı hayata mazhariyetleri ve kendilerini sağ bildikleri sabit ve kat'îdir.
Reklam
Tasavvuf, Tarîkat hakkında. Bediüzzaman Said Nursi.
Beşinci Mektub بِاسْمِه۪ سُبْحَانَهُ وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِه۪ Silsile-i Nakşî'nin kahramanı ve bir güneşi olan İmam-ı Rabbanî (R.A) Mektubat'ında demiş ki: "Hakaik-i imaniyeden bir mes'elenin inkişafını, binler ezvak ve mevacid ve keramata tercih ederim." Hem demiş ki: "Bütün tarîklerin
Zeyd bin Sâbit bir seferden dönmüştü. Tam hayvanından ineceği sırada onu karşılayanlar arasında bulunan Abdullah bin Abbas koşarak ilmine hürmeten üzengisini tuttu ve: -Âlimlerimize karşı böyle hareket etmekle emrolunduk, dedi. Bunun üzerine Zeyd bin Sâbit: -Ey Resûlullah'ın amcazâdesi, bana elinizi veriniz, dedi. İbni Abbas elini uzatınca, Zeyd onu alıp öptü: -Biz de Peygamberimizin Ehl-i Beyti'ne böyle hürmet etmekle emrolunduk, dedi. Tarîk-i ilme sarıl, odur saâdet tâcı İltifat etme sakın cehil ölümden acı.
Şüheda hayatıdır. Nass-ı Kur'anla şühedanın, ehl-i kuburun fevkinde bir tabaka-i hayatları vardır. Evet şüheda, hayat-ı dünyevîlerini tarîk-ı hakta feda ettikleri için, Cenab-ı Hak kemal-i kereminden onlara hayat-ı dünyeviyeye benzer, fakat kedersiz, zahmetsiz bir hayatı Âlem-i Berzahta onlara ihsan eder. Onlar kendilerini ölmüş bilmiyorlar.. yalnız kendilerinin daha iyi bir âleme gittiklerini biliyorlar.. kemal-i saadetle mütelezziz oluyorlar.. ölümdeki firak acılığını hissetmiyorlar. Ehl-i kuburun çendan ruhları bâkidir, fakat kendilerini ölmüş biliyorlar. Berzahta aldıkları lezzet ve saadet, şühedanın lezzetine yetişmez.
Muktezâsınca birr u ihsânım kâffe-i en‘âma şâmil ve havâs-ı zu’l- ihtisâsıma mütenâvil ola binâ’en ‘alâ hâzâ erâfi‘-i tevkî‘-i cihân-ı metâ şehriyârı ve nâkil-i yarlıg-ı belîg-i bedî‘u’t-teblîg-i tâcdârı cenâb-ı emâret-me’ab-ı eyâlet nisâb-ı devlet-i intisâb-ı sa‘âdet-i iktisâb zü’l-kadri’l-etemm ve’l-fahrü’l- eşemm zâhib-i mezâhibu’l-ferr ve’l-ikbâl-i sâlik-i mesâliku’l-mecd ve’l-iclâlu’l-muhtefî bî-mezîd-i ‘inâyetü’l-mülkü’l-menân (Canbek Giray Han) edâme’l-lahü Te‘âla me‘âliyenin kemân-ı diyânet ü İslâm ve tarîk-ı sadâkat u istikâmetde hüsn-i ihtimâmına i‘timâd-ı tamm hümâyûnum oldugundan mâ‘adâ bundan akdem Kırım Hânı olan Mehmed Giray kardaşı Şâhin Giray nâm şakî ile hemîşe yekdil ü yekcihet ve rızâ-yı hümâyûnuma mugâyır mürtekib-i envâ‘-ı evzâ‘ u hâlet olub ikisinin dahi hükûmetden refî‘ devlet-i ‘aliyyeme evlâ vu enfa‘-ı ber-sıhhat olmagla müşârun-ileyh Canbek Giray Han edâme’l-lah me‘âliyenin riyâz-ı hüsn-i âmâline nesâyim-i ‘inâyet-i şâhânem fârig ve hadâyık-ı lütf-i ahvâline şemâyim-i riâyet-i pâdişâhânem mütebessim ü lâyih olub umûmen vilâyet-i Kırım Hanlıgını mûmaileyhe elyâk u evlâ ve sezâvâr u uhrâ görüb tefvîz ü taglîd idüb bu berât-ı sa‘âdet-i âyât be-cihet-i gâyâtı virdüm.
Reklam
BİR İSLÂM GENCİNİN KÜTÜPHANESİ;
Üstad Kadir Mısıroğlu’nun ”İslamcı Gençliğin El Kitabı” adlı eserinde genç okuyuculara tavsiye ettiği 100 kitabı istifadenize sunuyoruz. Hak Dini, Kur’ân Dili – Elmalılı Hamdi Yazır Riyazüssâlihin (Hadis) Risâle-i Nûr Külliyatı – Said Nursî
Sayfa 208 - sebil yayıneviKitabı okuyacak
70 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.