Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
AKILCILIĞIN POSTULATLARI
Yukanda modemlerin "akılcı" (rationnelles) diye nitelen­ dirilen bir bilim ve bir felsefe adına her tür "sırrı" (mystère) dünyadan dışarı attıklarını ve dünyayı bu şekilde gördüklerini söylemiştik. Gerçekten de diyebiliriz ki, bir düşünce ne kadar dar çerçeve içine sınırlandırılırsa, o düşünceye o kadar "akılcı"
Doğuşundan Günümüze İslam Felsefesi
Mevlana Celaleddin Rumi Suruş bir Rumi uzmanıdır. Suruş'un dini ilimlerle ilgili gö­ rüşleri niçin Rumi'ye bu kadar değer verdiğine işaret etmektedir. Burada, farklı bir ilim türünü veya daha doğrusu, ilme farklı bir erişim yolunu göz önünde bulundurmamız gerekiyor. İşrakile­ ri incelerken, bir dereceye kadar 'sezgisel' olan
Reklam
Kürtlerde Felsefe Geleneği
GÜRGÜN KARAMAN 1. “Kürtlerde Felsefe Geleneği”ni işlerken haliyle ilk önce felsefenin temel özelliklerini ve filozofun nasıl bir kişilik ve karaktere sahip olduğunu kendi yaklaşımımızla, fazla detaya boğmadan ortaya koyacağız. Tarih boyunca filozof ve felsefe üzerine sayısız tanımlar yapılmıştır. Burada bunları tekrar etmeyeceğiz. Yine kendi
432 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Kadim ve Modern Bilimin Sırları
Peçesiz İsis 1 Kadim ve Modern Bilimin Sırları ve Teoloji İçin Temel Bir Anahtar Isis Unveiled - Volumes 1, 1887. Helena Petrovna Blavatsky (1831-1891) (önce) İçindekiler; -"bu iyi niyetli bir kitaptır", montaigne, -peçenin önü, -önsöz, new york, eylül 1877, s.9, -modern bilimin ve teolojinin dogmatik varsayımları, s.13 -simon magus
Peçesiz İsis 1
Peçesiz İsis 1H. P. Blavatsky · Mitra Yayınları · 202094 okunma
Tasavvuf
Tasavvuf Hz. Peygamber 'in rehberliğinde kalbi arındırmak yoluyla insanın kendini tanıması / Allah'ı bulmasıdır. s. 95 Tasavvufu tasavvuf kılan ve onu meşru hâle getiren şey, nübüvvettir. s 98 "Bilmek yapraktır. " ... Tasavvufun klasik ahlâk teorisiyle çatıştığı yerlerin başında burası gelir. Ahlâk- bilgi ilişkisi bir zorunluluk şeklinde ele alınıp da ahlâk kabiliyete bağlanınca tasavvuf ahlâkı tasavvuf ahlâkı ile çelişki ortaya çıktı. Tasavvuf böyle bir zorunluluğu kabul edemezdi, çünkü -ilk başta beyan ettiğimiz üzere - nübüvvettin varlığı böyle bir zorunluluğu kabule imkân vermeyecektir. s. 103 Tasavvuf, anâsır-ı erbaa ile ahlât-ı erbaa üzerine kurulu yapının ahlâkı nasıl ortaya çıkarttığını görüyor. Ahlâk, yapının bozulmasıyla ortaya çıkan davranış bozukluklarını tamir etmeyi hedefler. Ahlâk dediğimiz şey, unsurlar ve karışımlardaki itidal ve sıhhat hâlidir. Erdemler, yapının itidal üzerine bulunmasıyla ortaya çıkar (denge hâli ). Tasavvuf, nedenselliği kabul etmese bile insan nefsi hakkında söylenenleri genellikle kabul ediyor...teoriler doğruluk içerebilir lakin zorunlu hüküm veremezler.
Sayfa 105 - Ekrem DemirliKitabı okudu
KÜLTÜR BAKANI’NIN RESMİ YAZISINA AÇIK CEVAP   20 Eylül 1971 tarihiyle Kültür Bakanı Talât S. Halman’dan resmî bir yazı aldım. Basılı olan ve başkalarına da gönderilmiş bulunan yazı aynen şöyledir: Sayın Nihâl Atsız; Kültür Bakanlığının yayın programından ilki, kültür eserleri konusunda üç yeni diziyle başlatılacak, bu dizileri, çeşitli kültür ve
Reklam
TÜRK TARİHİ ARAŞTIRMALARI 20 Eylül 1971 tarihiyle Kültür Bakanı Talât S. Halman’dan resmî bir yazı aldım. Basılı olan ve başkalarına da gönderilmiş bulunan yazı aynen şöyledir: Sayın Nihâl Atsız, Kültür Bakanlığının yayın programından ilki, kültür eserleri konusunda üç yeni diziyle başlatılacak, bu dizileri, çeşitli kültür ve sanat dallarında
188 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Sosyolojide Bir Köşe Taşı: Din ve İdeoloji
DİN VE İDEOLOJİ- ŞERİF MARDİN İletişim Yayınlarından 17. baskı olarak 2008 yılında çıkmış elimdeki kitabın “metodolojik not” başlıklı ilk bölümünde yazar temel olarak modern davranış bilimlerinin tarih bilimleri ile birleştirilebileceğini iddia etmiş. Burada sosyal antropolojinin yapı ile fikir arasındaki ilişkileri anlatan tetkiklerinden
Din ve İdeoloji
Din ve İdeolojiŞerif Mardin · İletişim Yayınları · 2015373 okunma
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Mevlana Celaleddin-i Rumi
VE
Karl Jaspers
Karl Jaspers
'İN BENZEŞEN İNSAN ANLAYIŞI Hasan ÇİÇEK İnsan, tarih boyunca hem dış âlem, hem de kendisi üzerine düşünmüş ve araştırmalar yapmıştır. Hatta düşünce tarihinin belli dönemlerinde insan üzerine düşünme, dikkatleri insana çekme yoğunlaşır. Böylece
Tasavvuf hakkında teoriler
Tasavvuftan henüz haberdar olmuş, sufilik hakkında hiç bir fikri bulunmayan bir öğrenci varsayalım. Kaynak materyal olarak üç olası tercihi vardır. Bunlardan ilki, bu konuyu özel alanları haline getirmiş kişiler tarafından yazılmış referans kitaplar ve eserler olacaktır. İkincisi, tasavvufu öğrettiği ya da uyguladığı iddiasında olan veya tasavvuf terminolojisini kullanan organizasyonlar olabilir. Üçüncüsü ise - Ortadoğu ülkeleri olması şart değil - sufi olarak bilinen insanlar veya insan grupları olabilir. Dahası bu öğrenci henüz tasavvufun "İslam gizemciliği" veya dervişler kültü" olarak adlandırılması gerektiği fikrini edinmemiş olabilir.