Tasavvufun gayesi iki...
Sadece iki:
Ibadetlerden zevk alma,
Ve imanın vicdanileşmesi...
Ben de namaz kılıyorum, sen de...
Ben süratle kılıyorum, hesaptan kurtulayım.
Sen ise zevk alıyorsun, hem de doyamıyorsun secdeye rükuya. Aradaki farka bak!
Müslümanlı; ince insanlıktır, tasavvuf ise; ince müslümanlık. Samimî, şeksiz ve şüphesiz...
Tasavvufun gayesi iki...
Sadece iki:
İbadetlerden zevk alma,
Ve imanın vicdanileşmesi...
Sayfa 89 - Babıali Kültür Yayıncılığı, 1. BaskıKitabı okudu
Tekkelerin temiz olduğu ve henüz kalpazanların eline geçmediği devirlerde tasavvuf, halka gerekli dinî terbiyeyi veriyordu. Gayesi kalbi kibir, kin, haset, fitne, yalan, riya, dedikodu ve çeşitli bayağı hırslardan temizleyerek ona hayır, Hakk’a ve Hakk’ın kullarına hizmet ihtirası, menfaatlardan arınma, merhamet ve adalet sevgisi, derece derece aşk halinde varlıklara hürmet duyguları doldurmak olan bu terbiyenin eseriyle Peygamber ve ashab devrinin ve müslüman Anadolu tarihinin sayısız olaylar halinde abideleri dopdoludur.
İsrailoğulları, Firavun'un köleleriydi, tıpkı bizim bizi köleleștirerek hayatımızı yöneten içimizdeki zâlim nefsin yani " içerideki firavunun" köleleri olmamız gibi.. Tasavvufun ilk gayesi bizleri narsistik egolarımızın (nefs-i emmâre)zulmünden âzâd etmektir. Neyse ki bu mücadelede çok büyük bir müttefikimiz var. Allah(c.c) içimize bir de Musa koymuştur ve Musa içimizdeki kurtarıcıdır. Bu bizleri Hakikât Yolu'nu takip etmeye çağıran ruhumuzdur.