Kaşığı bardağın içinde dolaştıralım ama saatin aksi yönünde çevirelim. Tavaf eder gibi, zamanı geriye sarar gibi, derinlikli düşünür gibi... Şimdiye kadar yaptıklarımıza göz atıp zararlı olanları bir kez daha yapmayacağım der gibi... Şöz verir ve yeniden kurgular gibi... Amaç hasıl olduğunda kaşığı çıkarıp kainatın merkezinde bakacak biçimde tabağın yanına usulca yatıralım.
Biz de öyle yapmayı emir bildik. Tasavvufun asıl gayesi süzülmektir. Bu yola koca adam olarak girdim, zerre, hakir olduğumu bildim. Zaten tasavvuftan gaye budur.
Tasavvufun gayesi, kötü ahlâk ve maddî-mânevî düşük vasıflardan arınmak; iyi ahlâk ve üstün vasıflarla donanmaktır. Şöyle ki:
«Ben üstün ahlâk değerlerini tamamlamak için gönderildim» meâlindeki hadisin işaretlerinden, en üstün Peygamberin gönderilişi ve peygamberliğindeki gayenin, yüksek ahlâkı tamamlamak olduğu anlaşılmış oluyor.
Bu yola bağlı olan taifenin de maksatlarının en yükseği ve isteklerinin gaye noktası, her şeyde Peygamber’e tam anlamıyla ittiba (uyma)dır. Zahirde ve batında mahlûkatın en faziletlisi olan Allah Resûlüne hakikatiyle vâris olmaktır. Demek ki, tasavvufun ve dolayısiyle velâyetin de gayesi bu olmak lâzım gelir.
Mesnevi'de tasavvufun gösterdiği hak yolunda müridlerini irşad ve tenvirden başka bir gayesi yokdur; halbuki Divan'ı, ruhunun en derin ve girift ilhamlarının tercümanı olmuşdur.
Müslümanlık; ince insanlıktır, tasavvuf ise ; ince Müslümanlık. Samimi, şeksiz, şüphesiz...
Tasavvufun gayesi iki...
Sadece iki:
İbadetlerden zevk alma,
Ve imanın vicdanileşmesi...
Tasavvufun gâyesi kısaca, en üstün Peygamber'in ahlâkını kazanmak ve İlâhî Ahlâk ile sıfatlanmak ve Şer'î amelleri kolaylık ve rahatlıkla ifa etmektir.
Övülmüş iyi hasletlerin kazanılmasını ve kınanmış kötü huy ve davranışların yok
edilmesini, bilhassa, tasavvuf yoluna girmekle daha rahat, daha kolay ve daha hızlı bir
şekilde gerçekleştirmek mümkündür.
Netice; tasavvufun gayesi kısaca, en üstün Peygamber’in ahlâkını kazanmak ve İlâhî Ahlâk ile sıfatlanmak ve Şer’î amelleri kolaylık ve rahatlıkla ifa etmektir.
Şu kadar var ki, belirtilen gaye, bu yolun isteklileri ve yeni girenleri tabakasına ait olup
visale ermiş, kemâle kavuşmuş ve daha yukarı mertebelere erişmiş olanların bunlardan
başka olan yüksek gayelerine, yerinde işaret olunacaktır.
Tasavvufun gayesi, Hakk’ın rızasını kazanmak için, nefisleri temizlemek, güzel ahlâk sahibi olmaya çalışmak, kısaca Allâh ve Resûlü’nün ahlâkıyla ahlâklanmaktır.