Onun aşkında da esas amil, diğerinin "lüzumlu" bir şey olması, onsuz hayatın tasavvur edilmesine bile imka‌n bulunmamasıydı. Bir zamanlar birbirlerinden ayrılmak, birbirlerini kaybetmek ihtimalinin korkusunu çekmis‌ olmasalar, belki de birbirleri için ne kadar kıymetli olduklarını ha‌la‌ bilmeyeceklerdi. Hayatları o kadar birbirinin içinde kaybolmus‌, birleşmişti.
Ondan ayrılmanın bana güç geleceğini biliyordum. Fakat bunun bu kadar korkunç, bu kadar acı olacağını tasavvur edememiştim.
Reklam
Hayatım tasavvur edilemeyecek kadar manasız ve boş geçiyordu.
Aristoteles insan yaşamının kazanımlarını üç sınıfa ayırmıştı - dünyevi, ruhsal ve bedensel olanlar. Bunu bir kenara bırakıyor ve üç sayısını koruyarak ölümlülerin kaderlerindeki farkların üç temel belirlemeye dayandığını söylüyorum. Bunlar: Bir kimsenin olduğu şey: Yani en geniş anlamda kişiliği. Buna göre sağlık, güç, güzellik, huy, ahlaki karakter, zekâ ve yetiştirilme aynı kavramlar altındadır. Bir kimsenin sahip olduğu şey: Yani her anlamda kazanım ve tasarrufları. Bir kimsenin temsil ettiği şey: Bu ifade altında bilindiği gibi, bu kişinin başkalarının düşüncesinde ne olduğu, yani aslında başkaları tarafından nasıl tasavvur edildiği anlaşılır. Buna göre, bu tasavvur başkalarının onun hakkındaki fikirlerinden oluşur ve saygınlık, rütbe ve ün olarak ayrılır.
Sayfa 11 - ALFA
Spinoza'ya göre bir şey hem nâmütenahi ve mutlak ve hem de şahıs olamaz. Bir şahıs ne kadar büyük tasavvur edilirse edilsin, yine binnihâye mahdûttur. Şahsiyet fikri, misaller ile anlaşılabilir. Misil ve naziri olmayan nâmütenahi bir mevcûd, mütenahî mânâsını tazammun eden şahıs şekliyle tasavvur edilemez. Şahsiyet, cüzlere ve insana mahsustur. Bu sebeplere istinaden Spinoza, ruhanileri ve Hıristiyanları, Mûsevileri, "Cenâb-ı Hakk'ı insana kıyâs ve teşbih etmekle ve bundan dolayı ona değil, kendi vicdanlarının muhayyel şekline ibadet eylemekle, gizli bir âdemperesti (antropomorfizm) ile" itham ediyor.
Sayfa 102 - mahdût: Sınırlanmış.
Her akşam işlerinizin bir hülâsasını tasavvur edin, Size sıkıntı veren duyguları düşünerek terazinin bir kefesine bunları koyun. Sizi ferahlatanları da birer birer toplayarak diğer kefesine doldurun. Zannederim ki terazi, bu düşünceleriniz neticesinde çoğunlukla ferah tarafına meyledecek.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.