Bir medeniyetin başka bir medeniyete istihale etmesi tam bir hayaldir. Bu hayali çok pahalıya ödedik. Batılılaşmanın, batmak olduğunu idrak ettiğimiz zaman iş işten geçmişti. Bir medeniyet başka bir medeniyetten ancak malzeme alır. Bu malzeme bütün insanlığın ortak malıdır. Her müessese her iklimde gelişmez. Hangi müesseselerin hangi iklimlerde gelişeceği ancak uzun bir tefekkür ve sabırlı bir tetkik ile anlaşılır. Kendi tarihimizi, kendi içtimai bünyemizi bilmeden, tarihine yabancı olduğumuz, temellerine eğilmediğimiz, tezatlarından habersiz bulunduğumuz bir dünyanın siyasi müesseselerini aynen benimsemek hataların hatası idi.
İNSANLARIN DRAMI
Hilkatten bugüne her ne çektiyse
Zekası kıtlardan çekti insanlık
Hazar zamanıysa, sefer vaktiyse
'Gel'lerden, 'git'lerden çekti insanlık
Putçular put dikip dünyalar vurdu
Tezahürat arttı, tefekkür durdu
Firavun emretti, Nemrut buyurdu
Yürüyen putlardan çekti insanlık
Küfür gemisinde hep kürek çeken
Etrafa iftira tohumu eken
Kula kulluk için yarışa ÇIKAN
Tasmalı itlerdan çekti insanlık
Aferine göbek atan, oy atan
Hatasını sevap diye dayatan
Masum gönüllere girip boy atan
Zararlı otlardan çekti insanlık
Gün geçmedi üç-beş Nemrut türedi
Kötü günler kötülere yaradı
Yitirenler yanlış yerde aradı
Hit'lerden, bitlerdan çekti insanlık
Bir martının boğazda süzülmesini hayal edersin
öyle kusursuz içten ve kendiliğinden..
Oysa ki tefekkür yalnızlığındaki dualarının
tek hecesi eksiktir hep..
Bir nefes eksiksindir hep
bir nefes bir bakış bazen bir sarılış
hepsinden eksiksindir bir elif miktarınca..
Özetiyse bazı şarkılar eksikliğinin
istemsiz şiirler geliyorsa gözlerinin önüne
her baktığın yer içten içe buğuluysa eğer
gönlüne elif perdesi çekilmiştir bir kere
gözlerindeki buğuya sarılır yatarsın geceleri
sabahları da boğazında bir düğüm rüyalarından kalma..
hepsi sana özlemdir bir elif miktarınca..
‘’ Bizim vekillerimiz olan sizlerin yaptığınız teşkilatı esasiye kanunu mucibince her Türk hür doğar, hür yaşar; vicdan, tefekkür, kelam, neşir hakları Türkler’in tabiî haklarındandır. Ben de Türk olduğum için bu haklarımdan bazılarını kullandım. Bunun inkılapla, inkılaba muhalefetle alakası yoktur. İnkılaba ve Türk kanunlarına muhalefet edersem memleketin polisi, müddeiumumisi, mahkemesi vazifesini görür; başkaca gürültüye lüzum yoktur. Sizin bahsettiğiniz inkılaba hürmeti ben de sadece yaşasın inkılap diye bağırmaktan ve hükümetin her icraatını alkışlamaktan ibaret sanmıyorum. Benim bir milli mesele hakkında fikir yürütmemi ulu orta söylenmek farz eden siz, artık ununuzu elediniz, eleğinizi astınız. Yarın savaş olunca sınıra ben koşacağım, siz değil! Onun için yurt işlerinde kanunen olmasa bile, vicdanen ve mantıken benim sizden artık rey sahibi olmam iktiza eder.’’