Atatürk ve din meselesinde Elmalılı Tefsiri en hayatî en güvenilir en tartışmasız belgedir. Atatürk konusunun belki de en hayatî belgesi Elmalılı Tefsiri’dir. Elmalılı Tefsiri’ni bugün ellili altmışlı baskılarla satıp Türk insanının sırtından servetler koparanlar bir taraftan da durmadan Atatürk’e sövüyorlar ve Atatürk’ü din dışı ilan ediyorlar.
Atatürk'ün yıktığı hurafenin yerine neyi koymak istediğini hâlâ soracak mıyız? Yıktığı hurafenin yerine Elmalılı Tefsiri'ni koymuştur Atatürk. Arkasından da yine Atatürk’ün ve TBMM’nin kararı ile 12 ciltlik Buharı Tercüme ve Şerhi yaptırılmıştır. Bu kez devrin en büyük iki hadis bilginine: Ahmet Naim (ölm 1934) ve Kamil Miras (ölm 1956) efendilere. O eser de aynı devrenin, aynı Meclisin ürünüdür. Yani onun arkasında da büyük Atatürk vardır.
Reklam
Gerçek demokrasinin şöyledir ki, tefsiri; Halk Hakkın esiridir, devlet Halk'ın esiri. 1976
Sayfa 125 - Büyük Doğu 9. Baskı 2015Kitabı okudu
İncil'in en önemli vasfı müteşâbihat, Ali'de tecessüm etti. Hz. Ali kim? Te'vil'e muhtaç. Ali'nin hayatı, Kur'an'ın müteşâbih ayetlerinin tefsiri. Velayet yolu devam ediyor. Velâyet ilmi, müteşâbihatın sırlarını açıklıyor; Varlığın sırlarını. " Ben zamanın Ahmed'iyim" diyor Mevlânâ. Kitab'ın Ruh'u, Mesnevi'de boy gösteriyor. İhya ediyor, diriltiyor. Davut meşrebli olduğunu söylüyor Mevlânâ. Hz. Davut'un demire şekil vermesi gibi, lisana şekil veriyor. Zebur'un hareketi, Mesnevi'de devam ediyor. Tevrat, muhkemât suretinde Ömer'i buluyor Kur'an'da. İctihad'ın mimarı Ömer, Tevrat'ın mücessem haliydi adeta. Hikmeti açan velâyet ise, Şeriat'ı açan ictihaddır. Kitap, Ömer'den İbn-i Mesud'a, oradan Ebû Hanîfe'ye hareket halinde.
Mum da ağlaya ağlaya der ki: Benim bile başım yandı, artık başkasını nasıl aydınlatabilirim? "Ey hasret, hazır ol o kullara ki" ayetinin tefsiri O "Senin ahvaline baktım da gururlandım, halini geç gördüm" der. Mum sönmüş, şarap bitmiş, sevgili de bizim eğri görüşümüzden utanmış, dalgalar batmış, gömülmüştür. Faydalar, ziyanın ve helakin ta kendisi olmuştur. Artık körlükten Allah'a şikayet et dur. Halbuki ne güzeldir inanılır Müslüman, iman sahibi ve ibadet edip duran kardeşlerin ruhları.
Karılarından Aişe kendini tutamadı: - "Görüyorum ki senin efendi tanrı'n (rabb), yalnızca senin şeyinin keyfini (hevanı) yerine getirmek için koşuyor." (kaynak: buhari, tesfir/7; tecrid, hadis no: 1721; müslim, rıda/49-50, hadis no: 1464; ibn mace, nikah/57, hadis: 200; ahmed ibn hanbel, 6/134, 158, 261.) peygamber'e dilediği kadını alma yetkisi verilmişti. kimi kadınlarda "kendilerini peygamber'e armağan" ediyordu. bu kadınlardan konuşulurken aişe: "olacak şey mi? bir kadın utanmaz mı ki, kendini bir erkeğe armağan etsin?" diye konuştu. (kaynak: buhari, e's sahih, kitabu tefsiri'l-kur'an/336; müslim, hadis no. 1464; tecrid, hadis no. 1721.) ne var ki hemen ayet gelmişti. kendini peygamber'e armağan eden kadınların özel durumlarından söz edilmiş ve peygamber'e bu kadınları 'mehirsiz alma' yetkisi verilmişti. ahzab suresi 50. ayet: - Mehirlerini verdiğin eşlerini allah'ın sana ganimet olarak nasip ettiği cariyeleri seninle birlikte göç eden amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını, teyzelerinin kızlarını peygamber'le nikahlanmayı istediği takdirde diğer inananlardan ayrı olarak sırf sana ait olmak üzere kendisinin mehrini peygamber'e bağışlayan inanan kadını helal kıldık. bir güçlüğe uğramaman için inananların eşleri ve cariyeleri hakkında onların da üzerine neyi farz kılmış olduğumuzu bildirdik. allah bağışlayandır. merhamet edendir.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.