Çoğul Konuştuğumuz Zamanlar
Tülü çekiyor, balkon kapısını aralıyorum. İyot kokusu ile akşam serinliği doluyor içeriye. Bizim ev denize uzak halbuki. Karanlıkta oturuyorum bir süre, sokaktan gelen sesleri dinliyorum. Farklı bir şey yok, yine çöp kamyonu geçiyor. Yağmur başlıyor tekrar, perdeler ıslanıyor. Ne var aklımda? Hiç! O boşluğa sığınıyor, dolsun da istemiyorum. “Sen
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Livaneli'nden okuduğum ilk kitap. Muhtemeldir ki son olmayacak! Yazarın anlatımını ve dilini çok beğendim. Zaten konu da güzel olunca tadından yenmiyor. Gelelim kitabımızın konusuna... Mardin de doğma büyüme olan daha sonra İstanbula eğitime gidip köklerinden uzaklaşan İbrahim'in çocukluk arkadaşı Hüseyin'in ölümünü haber yapmak için Mardin'e yeniden dönüşü, bu dönüşle birlikte geçmişe yaptığı içsel yolculuk, Mardin'in geldiği durum, göçmenlerin, sığınmacıların hali, sığınma kamplarının içler acısı durumu derken bir çok şeyi anlatıyor bize. İbrahim'in amacı Hüseyin'in ölüm hikayesini öğrenip haberi tamamlamakken bir anda amacından şaşıyor karakterimiz ve bizi de peşinden sürüklüyor. Bu sürükleme kitabın sonunu bir solukta getiriyor. Y/ezidilerin yaşadıkları zulümler, yapılan toplumsal baskılar, ölümün kol gezdiği bir şehir, ışıd tehlikesi, pkk gölgesi derken kendinizi Mardin de buluyorsunuz. Her şey olurken sanki bir köşeden gizlice izliyorsunuz. İbrahim'in düşüncelerinde ki değişime anbe an tanık oluyorsunuz. Açık uçlu biten bir kitap ama ruhunuzu tatmin etmeyi başarıyor. Fazla beklemeyin okumadıysanız okuyun okutun efendim. Kim bilir belki sizinde benim gibi, Livaneli ile tanışma kitabınız olur!
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2017100,3bin okunma
Reklam
Bulunabilirlik hatası, akla ilk gelen şeyle muhakeme etme
Gerçek hayattaki pek çok irrasyonel yargının kaynağı bulunabilirlik hatasıdır. Lunaparkları tehlikeli bulur musunuz? Şüphesiz pek çok kişiye tehlikeli gelirler. Vagonları tehlikeli bir biçimde havada dönüp duran dönme dolap, korkutucu dönüşler yaparak hız değiştiren tren, bir o yana bir bu yana hızla savrularak sizi büyük çapta merkezkaç kuvvetine maruz bırakan ahtapot ve türlü türlü eğilip bükülen bir dolu alet vardır lunaparklarda. Oysa çoğumuz yanılıyoruz (işin aslını öğrenene dek ben de tehlikeliler sanıyordum). İngiliz Sağlık ve Güvenlik Kurulu’nun bir raporuna göre, ana yollarda bir saat bisiklet sürdüğünüz takdirde ölme riskiniz, aynı süreyi lunapark aletlerine binerek geçirmenizden kırk kat daha yüksek ve bu aletlerde, araba kullandığınız zamanlardan yedi kat daha fazla emniyettesiniz. Lunapark kazaları tabii ki çarpıcı ve bu konuda epey haber yapılıyor, yani “bulunabilir”ler. İnsanların, kaza sonucu, örneğin uçak kazasında ya da sokak çatışmasında ölme ihtimallerini ciddi anlamda abarttıkları bilinmektedir. Bir araştırmada, insanların, bir kazada ölme ihtimallerini inme sonucu ölmelerinden iki kat daha muhtemel sandıkları saptanmıştır; aslında inme sonucu ölenlerin sayısı, kaza sonucu ölenlerin kırk katıdır. Bu yanlış inancın nedeni, insanların çoğu yataklarında ölüyor olsalar da, uçak kazalarının ve şiddetin haberlere yansıması ve çok dramatik olmasıdır: yani “bulunabilir”dirler.
lacan'da ne pahasına olursa olsun erişilmemesi gereken (ve neyse ki zaten erişilemeyen) bir kavuşma anı vardır.
479 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Tehlikeli Oyunlar
Yaklaşık iki yıl önce okuduğum ama benim için anlamı büyük bir kitap Tehlikeli Oyunlar. Hediye gelmişti bana, hiç okumak istememiştim bir şekilde başlıyordum ama yarıda kalıyordu ama tabi ki en sonun da okudum. Oğuz atay okumanın kolay olmadığını hem öğrendim hem de yaşadım diyebilirim. Benim için çok değerli bir yere sahip. Hem yazar, hem kitap içerik olarak ve bana hediye edildiği için altı çizili olan satırların anlamlarını keşfettim, tanıdım ve hislerine ortak oldum. Böyle anlamlı kitaplar hayatımıza kolay kolay girmezler ama girdikleri zaman da o anlam hayatınızın ve yaşam biçiminizi etkiler sizden biri olur bende böyle bir etki yarattı. Hala altı çizili satırları okurken bulurum kendimi. Roman içerik bakımından günlük hayattan pek çok şeye yer veriyor arkadaşlık olsun komşular gibi ama ana karakterimiz Hikmet Benol kendı içinde çatışmaları olan iç yaşamı karışık bir karakterdir. Hayatı oyun olarak görür ve o şekilde oynar ve bir çok hikmete de yer veriliyor romanda geri dönüşleri çok olan bir karakter romanın sonunda hayata tutunamayan hikmet intihar ediyor . Eşi (sevgi), sevgilisi (bilge) vardır ama esas bilgeye olan sevgisini görüyoruz romanda kısaca anlatmak gerektirse bu şekilde. Okuyarak keşfetmeniz dileğiyle.
Oğuz Atay
Oğuz Atay
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202231,5bin okunma
Friedrich Nietzsche
D. 15 Ekim 1844 Almanya Ö.25 Ağustos 1900 Almanya "Normal insan sadece maddi tatminkarlıklar peşinde koşar. Üstün insan eylemleri uğruna hayatını feda etmeye hazırdır. Üstün insan iyinin ve kötünün ötesinde durur. "İnsan bir iptir ki hayvanla üstün insan arasına gerilmiştir. Uçurumun üstünde bir ip. Tehlikeli bir geçiş, tehlikeli bir
Reklam
144 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.