Öncelikle bu okunacaklar listemde altlarda kalmış bir kitaptı. Fakat tanıdığım en iyi edebiyat ve felsefe tutkunlarından biri olan hocam bu kitabı okumamızı isteyince öne çekmiş bulundum. Şimdi kitaba gelirsek ilk önce demek istediğim Sofie'nin Dünyası her daim başucunuzda bulunması gereken, sürekli göz atmanızı ve okuyarak bilgileri tazelemenizi isteyen harikulade bir felsefik roman. Bir kere okumakla yetmeyeceklerden. Felsefeyi A'dan alıp Z'nin ilerisine kadar taşıyabilmiş gerçekten. Bazı arkadaşlarımın "kitaptan hiçbir şey anlaşılmıyordu, saçma,gereksiz" diyişlerinin arkasına bende yorumumu katarak "hayır efendim en azından ne için var olduğumuzu sorgulamamız için kendimize sorular sormamız gerektiğinin bir başlangıcıdır sadece." diyorum. Ayrıca kitabı üstünkörü okumadan, öze indirgeyerek ilerlersek gayet açık ve net bir kitap. Her kitabın arkasından dediğim gibi bu kitaptan da öğrendiklerim, bana kattıkları oldu. En azından "ben kimim?" sorusunu kendime sormadığımı fark ettim. Belki bende beyaz tavşanın tüylerinin diplerinde gerçekliği unutmuş şekilde yaşayanlardanım. Ama bu tarzda kitaplar okumak beni biraz tüylerin üstüne çıkarırsa ne mutlu bana! Genişleyen bakış açılarımız bir gün sihirbazı da anlamamızı sağlasın. Yine de Sokrates'in dediği gibi bildiğim tek şey hiç bir şey bilmediğimdir. Yeni kitaplarda, yeni satırlarda görüşmek dileğiyle!
Dipnot; eğer hala okumadıysanız hemen elde edin, belki de bu kitabın içinde bir yerlerde sizin hayat felsefeniz sizi bekliyor.