Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Türk Tarihi Üzerinde Toplamalar: Kitabın tam adı Türk Tarihi Üzerinde Toplamalar-Birinci Bölüm: En Eski Zamanlardan Başlayarak Apar Sülâlesinin Düşmesi Tarihi Olan Milâdî 552'ye Kadar şeklindedir. Kitabın hazırlanma ve yayımlanma macerasını önsözün sonunda Atsız şöyle anlatır: "Bu kitabı 1933'te yazmağa başlamıştım. Malatya Orta
"Ahmedî-Dâstân ve Tevârîh-i Mülûk-i Âl-i Osman" Çalışma, Atsız'ın hazırladığı ve 1949'da Türkiye Yayınevi tarafından yayımlanan Türkiye Tarihleri I adlı eserin 1-35. sayfaları arasında yer almaktadır. Atsız'ın çalışması, Ahmedi'nin İskendernâme'sinin sonunda yer alan Osmanlılarla ilgili bölümün ilmî yayınıdır.
Reklam
İnsan yavaş yavaş sabretmeyi öğreniyor. Sabır da insanı tevazu ile donatmaya başlıyor.Bu çağda yaşadığımız şehirlerde bu ibadet mekanlarını kaybetmememiz lazım. Yani modernitenin önde gelen mekanında da bir Ramazan ayı geçirebilirsiniz Ama manen feyz alamazsınız. Ramazan'ın bütün boyutları ile idrak edemezsiniz, Ramazan'ı kaybedersiniz. Çünkü insan gördüğünü ile temas ettiğiyle çevrilidir. Çok büyük ruhlar fiziksel dünyadan kendini izole edebilir. Biz sıradan insanlar mekanla ilişki içindeyizdir. O mekandaki cazibe o mekandaki kibir bizim manevi kazancımızı götürür hiç de farkında olmayız.
Sayfa 172Kitabı okudu
Kusurlu, hatalı bir arkadaşınızın yanlışlarını yumuşaklıkla, hürmet ve tevazu ile yalnız kendisine söyleyiniz. Kabullenmezse dahi, ikinci bir kimseye onun hakkında gıybet etmeyiniz. Birisinin kusurunu, kusuru düzelteceğim diye etrafa yaymak, şahsî kin, garaz, nefsin karışması gibi hallerin zorlamasının neticesidir. Veyahut fayda veriyorum zannıyla zararların üremesine sebep olan bir safdillik ve cahilliktir. Başkalarına yaymak değil, daima ve daima ona söylemektir. Söylerken de, “Acaba, hakikaten ve bizzat nefsü’l-emirde hata mıdır? Yoksa benim fikrime, görüşüme göre mi hatalıdır?” diye insan kendini murâkabe etmelidir.
IX - Değerlendirme
Akıllı biriyle konuşurken bilgini göster. Bilgili biriyle konuşurken muhakeme gücünü kullan. Bir tartışmacıyla konuşurken önemli noktaları vurgula. Güç sahibi ile konuşurken otoriteden bahset. Zengin ile konuşurken itibarı anlat. Fakir ile konuşurken faydalardan bahset. Aşağı sınıftan olanlarla konuşurken tevazu göster. Cesur ile konuşurken, cesaretten bahset. Aptal ile konuşurken önemsiz şeylerden bahset. Bunlar uygulanması gereken yöntemlerdir ama insanlar genellikle tam tersini yaparlar. Akıllı insanlarla konuşurken onları bu yöntemle aydınlat; akıllı olmayan insanlarla konuşurken bu yöntemleri öğretmek için ne kadar uğraşırsan uğraş zorluk çekeceksin. Bu nedenle birçok konuşma türünde ve her şeyde değişim vardır. Bunu bilirsen gün boyunca konuşsan bile doğru şekilde konuşur, düzensizlikten kurtulursun. Bütün gün konuşur ama ana ilkelerden uzaklaşmazsın. Dinlemenin değeri anlaşılmasında, bilginin değeri ayırt edilmesinde, konuşmanın değeri yaratıcılıktadır.
Ey Ademoğlu, sen kimsin? Ne değerin var? Kokmuş bir sudan yaratıldın. Hâlini düşünüp Rabbine tevazu göster. O'na karşı boynu eğik ol. Takva sahibi ol. Aksi hâlde kerim olman mümkün olmaz. Allah katında güzelliğin kaybolur. Salih kullar da, takvan olmazsa senden hoşlanmazlar. Dünya böyledir; hep hikmet doludur. Ahiret daha başka olur; kudret âlemi orada başlar.
Reklam
Bir duyguda gururla tevazu, edeple istiğna kucak kucağadır.
Sayfa 167
Farklılıklara tahammülümüz de her geçen gün azalıyor. Bizden farklı olanları cahil olarak yaftalıyor, hatta kimi zaman onları insan yerine dahi koymuyoruz."
"Tevazu, kendini tanımak, kendini kontrol edebilmek ve kendini aşabilmektir."
"Eğer yeni şeyler öğrenmiyor, gelişme göstermiyor ve fikirlerimizi değiştirmek için çaba sarf etmiyorsak ya inanılmaz derecede kibirliyizdir ya da homojen ve dar bir sosyal grubun üyesiyizdir."
Reklam
Artık birbirimize karşılıklı öyle kusurlar kondurmuştuk ki, kusursuzluklar, hatta ufak tefek meziyetler bile bir nevi yapmacık tevazu, bir nevi gösteriş haline gelmişti.
Sayfa 119 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
“Enel-Hak” demeyi herkes büyük davadır zanneder. “Enel-abd” davası büyüktür. “Enel-Hak” davası azim tevazudur. Zirâ “Ben abd-i Hudayım” diyen kimse, iki mevcud isbat eder. Birisi kendisi için ve diğeri de Hüda içindir. Fakat “Enel-Hak” diyen kimse, kendisini yok edip ve ber-hevâ eyleyip “Enel-Hak” der; yani “Ben yokum, hep O’dur; Huda’dan başka mevcut yoktur; ben külliyen adem-i mahz ve hiçim” der. Bu makamda tevazu ziyâdedir...
Sayfa 164 - rumî
Sevmek yetmez. Sevgi büyük bir bencillik şeklinde de tezahür edebilir. Tevazuyla, inançla sevmek gerek. İçinde inanç barındırıyorsa, bütün hayatın tek bir anlamı vardır. Tanrı insanlara sevgiyi, birbirine ve dünyaya katlanabilsinler diye verdi. Fakat tevazu olmadan seven, karşı tarafın sırtına büyük bir yük bindirmiş olur.
Talat Tekin'den 60 yıl evveli:
Atsız, Orhun dergisindeki tefrikanın önsözünde "Mehazlarım herkesin bildiği mehazlardır. Burada yeni olan şey görüş ve usuldür." diyerek tevazu gösteriyorsa da "görüş ve usul”ün dışında da eserin önemli olduğunu belirtmeliyim. "Herkesin bildiği kaynaklar"daki bilgilerin bir araya getirilip sıraya konularak Hunların,
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.