Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Tuğba A.

“Yengeç, suda yaşar; ama yüzme bilmez, suyun içinde yürür.” Oruç Aruoba
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
Gereksiz yere acı çekmek kahramanlık değil, mazoşizmdir.
Sayfa 118Kitabı okudu
Genç balıklar yüzmeye devam etmiş ama bir süre sonra biri diğerine dönüp sormuş: "Su da neyin nesi?"

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Genç balıklar yüzmeye devam etmiş ama bir süre sonra biri diğerine dönüp sormuş: "Su da neyin nesi?"
Yetişkinlerin gündelik hayat mücadelesinde ateizm diye bir şey yoktur. İnanmamak diye bir şey yoktur. Herkes bir şeylere inanır. Yapacağımız tek seçim, neye inanacağımızdır.
Reklam
Neyin anlam taşıdığına ve taşımadığına bilinçli olarak siz karar verirsiniz. Neye inanacağınıza siz karar verirsiniz.
"Babamın (hiç tanımadığı) bir arkadaşım hakkında böyle konuşmasının tek nedeni, onun benim arkadaşım olması. Beni çocukça sevgiden ve minnettarlık duygusundan yoksun olmakla suçladığında, hep bunu çıkaracağım karşısına.”
Sayfa 23
Her halükârda biz öylesine farklı ve bu farklılığımızla birbirimiz için öylesine tehlikeliydik ki, benim, yani yavaş yavaş gelişmekte olan çocuğun, seninle, gelişimini tamamlamış erkekle nasıl bir ilişki içinde olacağı önceden hesaplanabilseydi eğer, beni, geriye benden hiçbir şey bırakmayacak şekilde ezip geçeceğin düşünülebilirdi. Evet, bu gerçekleşmedi, canlı olan hesaplanamaz çünkü, ama belki de daha kötüsü gerçekleşti.
Sayfa 18
Sevilmenin sevmek kadar büyük bir mutluluk olduğuna inanıyorsunuz. Ve bir kere sevilince, insanın ömrü boyunca bununla yetineceğine inanıyorsunuz.
Sayfa 6
Sonsuza kadar yaşamak istiyorsan, ilk adım olarak ölmek zorundasın.
Sayfa 11
Reklam
Sonradan nerden geldiği bilinmeyen gök yeleli bir bozkurt ortaya çıktı. Bozkurt geldi, Türklerin önüne dikildi, durdu. Herkes anladı ki o yolu gösterecek. Bozkurt yürüdü; ardından da Türk boyları... Ve Türkler, bozkurdun önderliğinde, o kutsal yılın, kutsal mart ayının, kutsal 21.gününde Ergenekon'dan çıktılar. Türkler o günü, o saati iyi bellediler. Bu kutsal gün, Türklerin bayramı oldu. Her yıl o gün, büyük törenler yapılır. Bir parça demir, ateşte kızdırılır. Bu demiri önce Türk kağanı kıskaçla tutup örse koyar, çekiçle döver. Sonra öteki Türk beğleri de aynı işi yaparak bayramı kutlarlar.
Sayfa 111Kitabı okudu
Ülgen'e kurban nadiren sunulur. Zira o, kendisine kurban sunulmasa da insanlara karşı merhametlidir.
Ülgen, insanlara kötülük edemeyecek kadar iyi ve merhametlidir. O, çok samimi ve rahmetlidir. Erlik ise aksine, o kadar acımasız ve amansızdır ki kötülük edemeden duramaz. Rahmete, iyiliğe layık olabilmek için insanlar Ülgen'e, gazaba uğramamak için de Erlik'e kurban sunmakla yükümlüdürler.
Türkiye, doğusundaki aynaya bakınca şişman olduğunu, batısındaki aynaya bakınca da kemiklerinin sayıldığını düşünen, üstüne giydiği hiçbir şeyi kendine yakıştıramayan, bulimik ve depresif bir genç kızdı.
Tanınmadığın bir kentte ne denli isterdin yitip gitmeyi... ama öyle kolay değil. Henüz rüzgarlara doydun mu. Sor kendine... henüz bulutlara doydun mu. Yeterince haykırabildin mi henüz.
115 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.