Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsan yanılmalı, sonra da yanlışını düzeltmeli.
İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Çiçek gibi, geçirilmesi kaçınılmaz bir hastalıktır aşk.
İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Çünkü sosyal medya insanları esir aldı. İnsanlar okumak istedikleri için okumuyor, herkes okudu bahsediyor ben geri kalmayım, onların yanında eksik kalmayım amacıyla okuyor. Örneğin ben Rus edebiyatını çok sevemiyorum, Rus edebiyatı okuduğum zamanda da çok Dostoyevski tercih etmiyorum çünkü okuduğum kitapları bana hitap etmedi ondan Rus edebiyatı okuyacağım zaman bana hitap eden Gogol, Tolstoy, Çehov gibi yazarları daha çok tercih ediyorum. Suç ve Ceza kitabını okumadım ama konusunu biliyorum, tiyatroda izledim bunu bir arkadaşıma söylediğim de Suç ve Ceza'yı nasıl okumadın diye şaşırtmıştı ya ben Dostoyevski'nin kısa eserlerine tahammül edemiyorum uzun eserini nasıl okuyayım ki günün birinde okursam bile şu sıra onun sırası değil biliyorum, her kitabın bir vakti olduğunu düşünüyorum, her kitabın nasibi başka zamandır. Birde bu sayfalar, bu kullanıcılar sanki bilirkişi edası ile davrandıkları için onların dediğine aksi söylem dile getirip, onların sevdiği bir kitabı eleştirirsen başka insanlar hemen linç ediyor ülke birçok alanda olduğu gibi bu konuda da maalesef akıl tutulması yaşıyor...
LİLYA

LİLYA

@lily_jae
·
09 Mayıs 02:37
Kitap alışverişi veya yorum videoları izliyorum herkes aynı kitapları, aynı yazarları aynı serileri, konuları okuyor. Fabrika çıkışı mısınız? Seri üretim misiniz anlamadım ki?? Neden farklı bir şey okumuyorsunuz? Neden popüler olanlar haricinde bir şey okuyan yok? Bir de hepsi aynı şeyleri söylüyor yorumlarken. Çıldırmalık 🤦🏻‍♀️
Hayır, söyleyiniz, niçin uykuya dalamaz ya da can sıkıntısından kurtulamaz insan?
"Ruhunda tek bir istek kalmamıştı, sadece alışkanlık haline geldiği için yaşıyordu."
Buna gösterdiğim özen beni avutmuyor, ama hiç değilse zihnimi oyalıyor.
Reklam
..başkalarının keyfi için acı çekmek yeni bir şey değildi benim için.
Ya gerçekten de yaşamam gerektiği gibi yaşamadıysam, bilinçli seçtiğim yaşamım yanlışsa? Bana sunulan her şeyi heba ettiğimi bilerek ayrılıyorum yaşamdan..
Ne bu şimdi? Ne için bütün bunlar? Olacak şey mi! Böylesine anlamsız ve iğrenç olabilir mi hayat? Hayat bu kadar anlamsız ve iğrençse, o zaman niye ölünüyor; hem de acılar çekerek?.. Belki de sürdürdüğüm yaşam, sürdürmem gereken yaşam değildir? Ama Her zaman gerekeni tam gerektiği gibi yapmış benim gibi biri nasıl olur da sürdürmesi gereken yaşamı sürdüremez?
Sapun Dağı'nın üzerinde gök balkıyor,yıldızlar göz kırpmaz oluyor,ışıltılı soluyor,gürleyip duran karanlık denizin üzerinden sis çekiliyor,doğu ufkunu şafağın kızıltıları kaplıyor,uzun şeritler halindeki bakırsı bulutçuklar açık mavi ufukta dört yana dağılıyor ve yine hep olduğu gibi bütün gücü,göz alıcılığıyla güneş denizin ufkunda yükselirken,dirilen tüm dünyaya sevinç,sevgi ve mutluluk vaat ediyor.
Reklam
Güzel yaşamanın en iyi anlarını seçip ayırmaya başladı zihninde. Fakat -tuhaftır- bir zamanlar çok güzel bulduğu anıların hiçbiri artık öyle gelmiyordu.
Sonra kendini bıraktı ve çocuklar gibi ağlamaya başladı. Umarsızlığına, korkunç yalnızlığına, insanların acımasızlığına, Tanrı'nın acımasızlığına, Tanrı'nın yokluğuna ağlıyordu.
"Keyfinizi bozmayın ve hiçbir şeye üzülmeyin." - Lev Nikolayeviç Tolstoy
Sanatın insanlar arasında kurduğu ilişkinin sözün kurduğu ilişkiden farkı; sözün insanların birbirine düşüncelerini, sanatın ise duyguları aktarmanın aracı olmasıdır.
Sayfa 85 - aylak adam
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.