Cehalete geri dönüşün cehaletten çıkmaktan daha zor olduğunu, hafızamın rahatsız eden darbeleriyle anlamıştım... Hatta belki yaratacağım yeni ve bomboş aklım sayesinde mutlu bile olabilirdim..
Marvin Macy’ye karşı bütün girişimleri geri tepiyordu. Kazdığı kuyulara kendi düştü; acınacak durumlarda kaldı. Yine de Marvin Macy’yi kapı dışarı etmiyordu, çünkü bir başına kalmaktan korkuyordu. Bir kez birisiyle birlikte yaşadıktan sonra, tek başına yaşamak bir işkence olur. Saatin tiktakları ansızın durunca, yalnızca odunlardan yükselen alevlerin aydınlattığı bir odaya çöken sessizlik, bomboş bir evdeki korkunç gölgeler... Tek başına yaşamanın dehşetini göze almaktansa, candüşmanınızı eve almak yeğdir.
Reklam
Her şeyden önce, sevgi tuhaf bir şey. Baştan yalnızca onu geri getirmeyi düşünüyordum. Bir çeşit saplantı gibiydi. Ama zaman geçtikçe, onu anımsamaya çalıştım. Biliyor musun ne oldu?” “Hayır,” dedi çocuk. “Bir yatağa uzanıp onu düşünmeye çalışınca, zihnim bomboş kalıyordu. Onu gözlerimin önüne getiremiyordum. Resimlerini çıkarıp bakıyordum. İşe yaramıyordu. Boşuna. Bir boşluk. Düşünebiliyor musun?” “Mac!” diye seslendi Leo tezgâhın arkasından. “Bu manyağın zihninin bomboş olduğunu düşünebiliyor musun?” Adam, sanki sinek kovalar gibi, ağır ağır elini salladı. Yeşil gözlerini gazeteci çocuğun çökkün yüzüne dikmişti. “Ama kaldırımın üstündeki bir cam parçası... ya da müzik kutusundan seçilip çalınan bir ezgi, onu bana anımsatıyordu. Sokakta yürürken birdenbire yüzü gözümün önüne geliyordu ve haykırıp başımı lamba direğine çarpıyordum. Anlıyor musun?” “Cam parçası...” dedi çocuk. “Ne olursa. Dolaşıp duruyordum. Onu nasıl ve ne zaman anımsayacağımı kestiremiyordum artık. Anımsamanın tuzaklarına karşı bir çeşit savunma kurabilirsin belki. Ama insana dosdoğru karşıdan saldırmıyor ki... kenardan köşeden çıkıveriyor. Gördüğüm ya da işittiğim şeylerin insafına kalmıştım. Ben onu bulmak için ülkeyi baştan başa dolaşırken, o beni ruhumun içinde kovalamaya başladı birdenbire. O beni kovalamaya başladı, anlıyor musun? Ruhumda.”
O sıradaki davranışlarımın anlamsız olduğunu biliyorum, fakat o saçma inatta, insanın bedeninde ancak bir uçuruma düşerken öölüme az kala duyabileceği türden çeliksi bir kasılma, duyumsal bir gerilim sözkonusuydu; bomboş geçip gitmiş olan tüm yaşamım birdenbire geri hücum etmiş ve gırtlağıma kadar yığılmıştı.
Sayfa 48 - İş BankasıKitabı okudu
O sıradaki davranışlarımın anlamsız olduğunu biliyorum, fakat o saçma inatta, insanın bedeninde ancak bir uçuruma düşerken ölüme az kala duyabileceği türden çeliksi bir kasılma, duyumsal bir gerilim söz konusuydu; bomboş geçip gitmiş olan tüm yaşamım birdenbire geri hücum etmiş ve gırtlağıma kadar yığılmıştı.
Oysa ben üç yıldan beri öyle durgun bir hayat yaşıyorum ki! Bu acıklı yalnızlıklar bomboş bir katışıklıktan baska şey vermez bana..
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.