Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nevruz ve Hıdırellez gündemken bu gibi konular üzerine aldığım dersten, öğrendiğim bir kaç şeyden bahsetmek istiyorum. Türk Halk Kültür Bayramları-Türk ortak değeri-olan bu bayramlar tabiat bayramı, ilk yaratılan insanların bir araya gelişine kadar dayandırılan, Hızır as ile İlyas as bir araya gelişi kıssaları, İskender efsanesi,Gılgamış
Yûnus-24
"Dünya hayatının hâli, ancak gökten indirdiğimiz bir yağmurun hali gibidir ki, insanların ve hayvanların yedikleri yeryüzü bitkileri onunla yetişip birbirine karışmıştır. Nihayet yeryüzü (o bitkilerle) bütün zinet ve güzelliklerini alıp süslendiği ve sahipleri de onun üzerine (her türlü tasarrufa) kadir olduklarını sandıkları bir sırada, geceleyin veya güpegündüz ansızın ona emrimiz (afetimiz) geliverir de, bunları, sanki dün yerinde hiç yokmuş gibi, kökünden yolunmuş bir hâle getiririz. İşte düşünen bir toplum için, âyetleri böyle ayrı ayrı açıklıyoruz."
Reklam
Şimdiki hayatlar ondan nanay..
Taraflar ; kültür, gelenek, görenek, din veya sözde namusun sözleşme kapsamındaki herhangi bir şiddet eylemi için gerekçe oluşturmamasını sağlar. Yani yazarın da deyimi ile kimse kimsenin hayatına ve yaşayışına karışamaz.
Başkan Gonzalo: Marks bize şunu öğretmiştir: "Din halkın afyonudur." Bu, bugün bütün gücüyle geçerli olan Marksist bir tezdir ve yarın da öyle olmaya devam edecektir. Marks, dinin sömürünün ürünü olan toplumsal bir olgu olduğunu ve sömürü ortadan kaldırılıp yeni bir toplum ortaya çıktıkça kendi kendine söneceğini de belirtmiştir. Bunlar göz ardı edemeyeceğimiz ve sürekli akılda tutmamız gereken ilkelerdir. Daha önce ifade ettiğimiz noktaya bağlı olarak halkın dinsel yanının olduğu unutulmamalıdır ki bu, devrim ve somut olarak Halk Savaşı uğruna kendi derin sınıf çıkarları için yürüttükleri mücadeleler önünde hiçbir zaman bir engel teşkil etmemiştir, gelecekte de etmeyecektir. Kongrede kabul edilen programda da onaylandığı gibi bir dini inanç özgürlüğü sorunu olarak bu dinselliğe saygı duyduğumuzun çok açık bir şekilde anlaşılmasını isterim.
Yarım Ülke
Evlat:- Türkiye nasıl bir ülke baba? Baba: - Yarım bir ülke evlat Evlat:- Nasıl yani baba? Baba: - Eğitimi yarım, İngilizce dersi aldın ama İngilizce konuşamıyorsun evlat. Dini yarım, din eğitimi veriyorlar ama peygamberimizi tam anlamıyla anlatmıyorlar. Ahlakı yarım, okuldaki hocalar, ahlaktan hiç bahsetmiyorlar. Velhasıl kelam evlat, yarım bir ülkede yarım insanlarla kalkınamaz, hep gelişmekte olan ülkenle birlikte gelişemeyerek yarım kalırsın.
Toplumsal değerlerin, etiğin, din ve geleneğin insan üzerindeki kısıtlayıcı etkisinin ortadan kalkmasıyla birlikte, insan akla gelebilecek her kararında özgür bırakıldı. Tüketme çılgınlığımız doruğa ulaştı ve toplumsal sorumluluğun yerini bireysel sorumluluk aldı. "Seni mutlu ediyorsa her şey mubahtır."
Reklam
İslâm'ın sınırlarının, işlevlerinin seküler bilgi, seküler dünya görüşü tarafından belirlendiği bir toplumda hiç kimse, herhangi bir gerekçe icat ederek İslâm'ın özgür olduğu iddiasında bulunmaya çalışmamalıdır. Günümde İslâm ve Müslümanlar, emperyal/ideolojik iktidarın diliyle terörize ediliyor. Aziz İslâm, birkaç basit klişeye indirgeniyor, ırksal ve ideolojik klişelerle rencide ediliyor. Klişelere hapsedilmiş hiçbir şey, hiçbir toplum, hiçbir kültür, hiçbir din ve medeniyet kesinlikle doğru anlaşılamaz, doğru anlatılamaz. ~Atasoy Müftüoğlu/ Hakikat Bilincinin Kaybı
Mobbing Bank Diyor ki;
Yaşam Kalite Düzeyimiz Nasıl Artabilir? Yaşam kalite düzeyimizin artabilmesi için ilk önce ortadoğu ve batı sömürge zihniyetinden uzaklaşmamız gerekir. Yirmi yıldır dinci siyasi ideolojik bataklık ülkemizi böyle bir felakete batının ülkemiz üzerinde bir asır önce ki planlarına hazırlık amaçlı bir çabaya dönüşmesine yol açtı. Bir asırlık
Sosyal modele yakın Fransa'nın niçin bu kadar seküler (ve hatta din karşıtı), "en kapitalist toplum" olan Amerika'nın da niçin Batı dünyasının en dindar ülkesi olduğunu bi­raz araştırın, epey ezber bozucu bir tablo göreceksiniz.
Sayfa 70 - Ufuk YayınlarıKitabı okudu
"Allah Teâlâ'nın hakiki müessir olduğu inkâr edilmediği takdirde, ölülerin ruhlarından medet dilemekte ve şeyhlerden manevî istimdatta bulunmakta bir sakınca görmeme"nin boş ve en bâtıl bir fikir olduğunda şüphe yoktur. Herhangi bir dîne intisap eden hiçbir toplum, Allah Teâlâ'nın hakiki müessir olduğunu inkâr ve yine hiçbiri putların ve diğerlerinin müessirlikte Allah'a ortak olduklarını iddia etmez. En vahşi bir yerde yaşayan Rus halkı da kendi teslisinin [trisinin] yalnızca bir şefaatçı ve Allah ile aralarında vâsıta [aracı] olduğunu söyler. Bu konuda Arablar'ın, câhiliye döneminde söyledikleri şiir ve kasidelerini incelemeye ya da dînler tarihini bilmeye gerek yoktur. Kur'ân'daki sayısız âyet, müşriklerin kendi putlarına yalnızca birer vâsıta olarak inandıklarını bildirmektedir: O'nun [Allah'ın] berisinden birtakım velilere tutunanlar [O'ndan aşağıda başka veliler, hâmiler tutanlar) şöyle demektedirler: "Biz onlara, ancak bizi Allah'a yaklaştırsınlar diye tapıyoruz!" (Zümer/3)
Sayfa 113 - İşaret YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kemalizm...
Kemalizm, aslında büyük ve esaslı bir din reformudur. Tanrı, bir peygambere verdiği şeriatı, ikinci bir peygamberde değiştirmekle hatta Kur'an'ın bir ayetindeki emrini başka bir ayette kaldırmakla hükümlerin toplum evrimini izlemesi gerektiğini göstermiştir. Fıkıh'da buna nesih diyoruz. Hz. Muhammed, son peygamber olduğuna göre, O'ndan sonra nesih hakkı insan aklına kalmıştır. Onun için İslâm bilginleri, "zamanla hükümlerin değişeceği" içtihadında bulunmuşlardır. Mustafa Kemal'in yaptığı işte bu nesih hakkını kullanmaktı.
Sayfa 457 - Pozitif
Newton'un Emanetleri
Dünyaca ünlü Don Brown, Christopher, Stophan, King gibi aksiyon-gerilim yazarlarının tarzına benzer şekilde güçlü ve gizemli kurgusuyla yazdığım bu roman günümüz insanının ve özellikle gençlerin ilgisini çekecektir. Romanımda mistik hikayelerden, değişik inançlardan, aşk öykülerinden ve sevgi dolu mesajlardan ve dünyanın gelmiş geçmiş en büyük fizikçilerinden gösterilen Newton'un hayatından kesitler sunduğum için kitap okuyucunun kültür düzeyini arttıracaktır. Geometri, Fizik kanunları, elektromanyetik dalgalar, ışınlanma, ses ve görüntünün uzaklara iletimi gibi bilimsel konulardan bahsederek okuyucunun bilime ilgisini çekmektedir. Doğru pedagojik eğitim, aile içi iletişim, ergenlik dönemindeki sorunlar gibi önemli konulara değindiğim bu Romanımın birey mutluluğu ve toplum huzuruna pozitif katkılar sunacağını düşünüyorum. İlahi beyanların kişi veya ırk üstünlüğünü reddetiği, bilimsel buluşlara ve sosya hayata öncülük ettiğini, kişinin davranışlarına ve amellerine de bakacağı gibi yorumlarım vardır. Böylece iyi insanın milli ve manevî değerlerini koruyarak evrensel bir kimlik alması gerektiğine yönelik mesajlar verdik. Diğer bir değişle kitabım dünya barışına katkı sunacak şekilde hazırlandı. Sonuç olarak kitabım sadece roman değil aynı zamanda deneme, bilim, aşk, hikâye, din kitabıdır. Elinize aldığınızda bırakmayacağınız harika bir kitap keyifli okumalar.
Evet, Kur'an ve islâm mahfuzdur, fakat hiçbir kişinin veya toplumun imanını koruyabilmesi taahhüt edilmiş değildir. Her kişi kendi inancını, her mümin toplum kendi müslümanlığını korumak, devam ettirmek mükellefiyetindedir.
Çocukken herkes sanatçıdır, zor olan yetişkinken sanatkar kalabilmektir
Sanatçı sadece ağıt yakan biri değildir; hele yıkıcı biri hiç değildir. O, felakete uğramış toplumunu ayağa kaldırmak için başını yükselten, toplum minberine çıkan bir kahramandır.
Sayfa 126 - Söz: PıcassoKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.