Milyonlar çalışırsa yaşamadan,
analar bebelere yalnız süt suyu verirse -
bu düzendir
Emekçiler seslenirse:
"Bırakın bizi aydınlığa!
Emeği çalan çıkar kadıya,, -
bu düzensizliktir.
Veremliler koşarsa torna tezgahına,
on üç kişi pineklerse bir odada
bu düzendir.
Ama biri koparırsa haykırıp zincirini,
Yaşlılığını güvence altına almak
Kundak bezinizin altında yatan kitabı çalanlar
Suçluyorlar sizi, kültürsüz kişiler diye.
Kaldırıma oturmuş ya da torna tezgâhının üzerinde
Ekmeğinizi yiyorsunuz kara ellerinizle
Ve suçluyorlar sizi,
kibar sofra kurallarını bilmiyorsunuz diye.
Ben dünyaya doğru yürümekle meşhurum
kökten dallara yürüyen sular gibi
yürürüm kömür ocaklarına, çapalanan tütüne
yürürüm hüzün ve ağrılar çarelenir
dağların esmer ve yaban telaşından kurtula diye
torna tezgahlarında demir.
Kübra’nın Gökhan’a cevabı, sonraki hafta içinde, gayet uygunsuz bir zamanda, Serhat’la aralarında geçen kaçınılmaz kavganın hemen ardından geldi.
Serhat yıllar önce kendi işini yapmak için ayrıldıktan, daha yakın zamanda da Dilaver Usta emekli olduktan sonra; Gökhan, Hamit Usta’nın ardından oradaki en yetkili kişi haline gelmişti. Hatta pek çok
“Şu savaşa katıldı ve insan öldürdü, şu copladı ve zorla reçine yağı içirerek işkence etti, şu bir sürü insanı ihbar etti, şu annesini bile aç bıraktı, şu evde işkence yapıldı ve insan katledildi, şu taşın üzerinde yürüyerek Roma selamı verdiler, şu köşede dövdüler, bunlanın paraları başkalarının açlığına mal oldu, şu otomobil mermer tozuyla