"Öyle diyelim. 12 Eylül'den sonraki günleri bilirsin. Devrimci gerillalar darmadağın oldulardı. Proletaryaya mapus damı, zenginlere yurt dışı, torpillilere de devlet kademelerinde izini kaybettirmek düştü. Ben de silahlara veda diyen birkaç yoldaşla birlikte bir tiyatroya kapağı attım. Hani "Solcuları oyalamak istersen tiyatro, dincileri oyalamak istersen mevlit" dedikleri türden... İnsanlara komünizmi anlatmanın en kârlı yoluydu bu. Üstelik ruhuma da pek uygun düşmüştü."
"Sahne tozu yutmaya ihtiyacın varmış, desene! Onca silah sesinden sonra!"
Sayfa 195Kitabı okudu
'Önce kaçak göçmenlerle başladılar, sonra sıra çingenelere, sonra torpillilere ve eşcinsellere geldi. Şimdi entelektüellere de saldırıyorlar.'
'Evet ama bizim ne zararımız var ki ?'
'Diğerlerinin ne zararı var ki Clelia? Bu insanların kendilerine her gün yeni bir düşman bulmaya ihtiyacı var, yoksa var olamazlar.'
'Haklısın Cesare,bu barbarlık. Yine de bizi çingenlerle karıştırmayacaksın heralde?
'Neden Clelia onlar da insan.'
'Bu kadar iyi niyetli olma Cesare. Yahudiler bile Çingenlerden daha iyidir.'
Sayfa 20Kitabı okudu
Once kaçak göçmenlere başladılar, sonra sıra çingenelere, sonra torpillilere ve escinsellere geldi. Şimdi de entelektuellere saldırıyorlar...
Sayfa 19Kitabı okudu
"Önce kaçak göçmenlerle başladılar, sonra sıra Çingenelere sonra torpillilere ve eşcinsellere geldi. Şimdi de entelektüellere saldırıyorlar..."
"Evet ama bizim ne zararımız var ki Anna?"
Soluk yüzlü bir adam topallayarak kadınların yanına geldi.
"Neden? Diğerlerinin ne zararı var ki Clelia? Bu insanların kendilerine her gün yeni bir düşman bulmaya ihtiyacı var, yoksa var olamazlar."
'Önce kaçak göçmenlerle başladılar, sonra sıra Çingenelere sonra torpillilere ve eşcinsellere geldi. Şimdi de entelektüellere saldırıyorlar'
Sayfa 19Kitabı okudu
