Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.31
Yeni nesil aşk, internet üzerinden.. bu mümkün mü? Kitaba göre cevaplarsak mümkünmüş. Konudan kısaca bahsetmek istersem İzmir ve Fransa'da iki ayrı ülkede yaşayan İzmir ve Ege'nin internet üzerinden tanışması ve aşk yaşamasını anlatan bir kitap. Bazı sıkıntılar var kitapta, karakterlerin psikolojisi kişiliğe uymuyor. Kısaca karakterleri
'Senden Önce Ben - JoJo Moyes'
"Zaman bazen normal şekilde ilerler, bazen de durup yavaşlar. Sanki hayat, yani gerçek hayat, bir başka yerde akıp gitmektedir."
Senden Önce Ben
Merhabalar..
Şubat ayının son okuduğum kitabı olan Senden Önce Ben kitabıyla geldim..Louisa Clark, çalıştığı kafenin kapanması dolayısıyla yeni bir iş aramaya başlar ve evde o
Bir süredir kitap alışverişi orucunda (Kütüphanede bir hevesle alıp okumadığım bir hayli kitap dururken, yeni kitap almak israf gibi gelmeye başladığı için orucuna giriştim:) ) olduğum için uzun süredir satın almayı ertelediğim bir kitaptı. Fakat iyi ki dayanamayıp almışım ve birkaç gün içinde insanı dehşete sokan, kör insanların arasında sizi izleyici kılan, insan psikolojisi ve toplum bunun yanı sıra siyaset hakkında çarpıcı analizler yapan bu kitabı okumuşum.
Kitabımız trafik ışıklarında aniden kör olan bir adamın anlatısıyla başlıyor. Bulaşıcı beyaz bir körlük bu. Salgın yavaş yavaş bütün topluma yayılıyor. Göz görmeyince gönül katlanır misali içimizdeki temel ihtiyaçlarını gidermek pahasına her şeyi göze alabilen "hayvani varlık" kendini gösteriyor.
Bu arada insanlara gereken bütün desteğin verileceğini şahşahalı cümlelerle söyleyen hükumet yetkilileri ise en baştan insanları ölüme terk ediyor bile. İkinci kitap tam da bu kısımla ilgiliymiş, okumak için sabırsızlanıyorum.
Sözün özü insan denen varlığın ne kadar aciz olduğunu bir kez daha anlattı bana bütün o dehşet verici sahneleriyle. Kesinlikle önerilir.
331 syf.
9/10 puan verdi
Merhabalar;
Kitabımızın yazarı Jose Saramago 1922 Portekiz doğumlu. 1995 yılında da Körlük kitabının ardından Nobel Edebiyat Ödülü almaya hak kazanıyor. Bu kitap benim kendisiyle tanışma kitabım.
Bir adam, işlek bir trafiğin ortasında, pür dikkat sarı ışığın yeşile dönmesini beklerken her şey bir anda beyaza döner. Harekete geçmek için adeta yerinden fırlamak üzere olan gözleri, belki de sonsuza dek, olduğu yerde bu "beyaz felaket"e saplanıp kalmıştır. Tabii bu esnada trafik bir kaos halini alır ve körlüğün diğerlerine de bulaşması ile olay tamamen çığrından çıkar. Korona virüs meselesinin başımızda olduğu bugünlerde, salgın gerçekte nedir? nelere sebep olabilir? karantina psikolojisi ve hayatı nasıldır? gibi sorulara mükemmel cevaplar veren bir distopya ile karşı karşıyasınız. Betimleme ve ayrıntıların çok derinlemesine verilmesi bir yandan "bu konuda bu kadar ayrıntıya girmeseydi keşke" demeye iterken bir yandan da kitabın içine çekiyor.
Velhasıl kelam güzel, sürükleyici, ufuk açıcı, hayal gücünü zorlayan bir romandı.
Distopya severlere -hele de bugünlerde- şiddetle tavsiyemdir.
Okuyunuz, okutunuz efendim.
Herkese merhaba
Umut serisinin ikinci kitabı Asi ve Mavi ; biri çekimser,utangaç Günnur diğeri asi ,deli dolu Oğuz'un sıcacık ,tertemiz duygular ile dokunmadan da bir aşkın yaşanabileceğini anlatan edepli bir aşk hikayesi.
"Tebessüm sadakadır" demişti annem. Suratım acıyana kadar gülmüştüm. Sonra "Susmak erdemdir."demişti. Bu sefer sustum ve sessiz tebessümler attım herkese. "Bir kere zalim olacağına, bin kere mazlum ol" demişti annem. Ben mazlum oldum, ben sessiz oldum ve ben hep tebessüm ettim.
İşte böyle bir kız Günnur.Güçlü kadın karakterleri severim. Günnur da bunlardan biri oldu. Güzel kalpli, fedakar,ince ruhlu. Annesinden öğrendiği gibi susmuş, babasından öğrendiği gibi içini hep kağıda dökmüş. Küçük yaşta babasını trafik kazasında kaybetmiş annesi de felç kalmış. Bi de üstüne psikolojisi bozuk bir kardeş te eklenince tüm yük Günnur'un omuzlarına binmiş. Evden çalıştığı kitapçıya giden , işten eve dönen bir kız. Bir gün tek arkadaşı Erva kaza geçirince hastaneye gider. Orada Erva'nın eşi Yusuf 'un kuzeni Oğuz'u görür. Görür demeyeyim de bakmaya bile ar eden bir kız Günnur. Ama arsız Oğuz durur mu ? İnatçılığı ile Günnur'un peşini bırakmaz. İyi ki de bırakmaz. Bize birbirine Azizem ve Azizim diyen bir aşkı anlatırlar. O kadar tatlılardı ki hiç bitmesin istedim. Kitapta en sevdiğim Oğuz'un kitapların arkasına notlar bırakması ile Günnur'un babasına içini dökmek için yazdığı notlar oldu. Serinin neden Umut serisi olduğunu bu kitapla bir kez daha anladım. Ben çok sevdim herkese de canı gönülden tavsiye ederim.
Konusu: Tanıtım bülteninden;
“Karısını kaybettiği trafik kazasından beri Ogi’nin bedeni kıpırdamıyor ama zihni gücünü yavaş yavaş topluyordu. Ona hayattaki tek yakını olan kayınvalidesi bakıyordu.”
Çukur, geçirdiği trafik kazasından sonra yatağa bağımlı kalan bir profesörün yaşadıklarını, çevresindeki isimsiz kadınlarla ilişkileri aracılığıyla anlatıyor.
İnceleme: Kitap, 2017’de Shirley Jackson Ödülü’nü almış. Benim de Kore edebiyatı ile tanıştığım ilk kitap. Kitabın konusunu çok beğendim. İnsan psikolojisi başarılı bir şekilde anlatılmış. “ben olsam ne yapardım, şöyle yapardım, böyle yapardım” düşünceleriyle okudum. Kitabın ilerleyişi güzeldi. Zavallı Ogi… İyileşmek için çaba harcarken kayınvalide engeline öyle bir takılıyor ki… Neyse anlatırsam spoiler vereceğim. Ayrıca kitabı okurken biraz bunaldığım doğrudur. Ama sonuna kadar okudum, iyi ki de okumuşum. Çevirisi biraz bana tuhaf geldi. Korece aslından direkt çeviri olduğu için böyledir diye düşünüyorum. Neyse, özetle okumanızı tavsiye ederim.
Selam Millet
Bugün sizlere su gibi akıp giden bir kitapla geldim. Kitaba öyle kaptırmışım ki kendimi kapağını kapattığım da " oha lan, daha neler " dediğimi biliyorum. Ne okudum yahu ben? Şoku atlatamadım iyi mi
Kitabın konusuna gelirsek;
Niran ailesiyle bir trafik kazası geçirir. Eşi ve kızı komadadır. Ve yaşamalarına dair hiçbir ümit yoktur. Ta ki Niran, Arraf isimli bir adamın balıkları hayata döndürdüğünü görene kadar. Ona da bir anlaşma sunmuştur. Kızı ve eşinin hayatına karşılık bir aileyi yok etmek? Niran eşi ve çocuğu için bu teklifi kabul eder ve kendini bir köşkte bulur. Hedefi bu aile fertleridir. Aile de her birinin psikolojisi diğerinden daha kötü durumda. Okudukça daha iyi fark ediyorsunuz. Peki Niran bu ailenin sonunu getirebilecek midir? Ailesini kurtarma şansı gerçekten var mıdır? Ben çok severek okudum, yazarın kalemine sağlık. Her Daim Kitapla Kalın Canlar
Ahlakıyla, inancıyla örnek bir insan Günnur. Küçük yaşta trafik kazasında babasını kaybedip felç kalan annesi ve psikolojisi bozulan kız kardeşle kalakalınca tüm sorumluluk omuzlarına çöker birden. Geçim derdi yanlış kararlar aldırabilir ve aldığı kararın ömür boyu acısını çekeceğini düşünürken Oğuz gibi bir hayta, sorumsuz çıkar karşısına. Ama sevgileri ikisini de farklı insanlara döndürmeye başlayacaktır.
Okuması kolay güzel bir roman.
Keyifli okumalar.
İntiharı Süslemek
Birbirinden farklı insanları, hayatları, yaşadıkları sonucunda psikolojik durumlarının ne hale geldiğini ve nasıl intihara sürüklendiğini geride kalanların yaşadıkları durumlarını anlatan bir kitap #i̇ntiharısüslemek kitabı. Bir köy okulunda öğretmenlik yapan öğretmen ile tanışıyoruz. Eşi ile yaptığı trafik kazası sonucunda eşi Ayla bir çocuğun ölümüne sebep olur bunu bir türlü atlatamaz günden güne erir biter ve sonunda daha fazla dayanamaz hayatına son verir.
Daha sonra Niçe ve ablası ile tanışıyoruz. Niçe'nin ablası Andra yaşadığı aşk çıkmazı ve darbesinden sonra psikolojisi bozulunca kardeşi Niçe tarafından akıl hastanesine yatırılır burada içinde bulunduğu duruma katlanamaz hayatına son verir.
Ayrıca cesur halk için canını veren Vafara şoförün karısı Zehra'ya söyleyemedikleri ile de buluşuyoruz. Kitapta köy öğretmeni, ablası ölen Niçe ve diğer geride kalan kahramanların kalan hayatlarının nasıl yol aldığı tüm incelikleri ile insanların neler yaşadığı nelerin üstesinden gelip gelemediği ruh hallerindeki iniş çıkışları bize satırlar arasında sunmuş yazar. Ayrıca kitap içinde köy öğretmenimizin okuduğu "paslanmış ses" kitabını da okuma şansı yakalıyoruz. Kitap içinde kitap deneyimi hep sevdiğim bir kitap içeriği
Islak ve Yeşil
" Ademin ilk oğulları ilk cinayeti işlememiş miydi? İnsanlığın ilk cinayeti.."
Sevgili @mevlutasanofficial 'ın aile kavramının buram buram işlediği bir hikayesiyle geldim.
Öncelikle belirtmek isterim ki; kitabı okurken ıslak ve yeşil anlamının gözleri betimlediğini hissetmiştim ve hissim doğru çıktı
Mahir isimli gencimizin
Öyle güzel bir kitap okudum ki, ne desem az kalacak ayrıca yazarın kalemini daha önce okumadığım için üzgünüm. İçimde bir geç kalmıslığıma kızgınlık var...
Saklambaç, toplum psikolojisi üzerine yazılmış harika tespitlerle durup bir düşündüren ayni zamanda kurgusuyla akıp giden bir kitap. Eda'nin ağzından anlatılan çok zamanlı bir hikaye, bir günümüzdeyiz bir yakın geçmiste birde babanin biricik kızına geleceğe yazdığı mektupla daha da geçmisteyiz. Kurgu çok güzel kesinlikle karışmıyor bir kaç sayfa sonra karakterler yerlerine yerleşti ve film izler gibi gözümün önünde şekillenerek okudum.
Eda ABD’de üniversite öğrencisi yılbaşı gecesi çamaşır hanenin tuvaletinde kilitli kalıyor, çıkmak için uğraşmadığı zamanlarda kağıt havluya tüm geçmişini yazmaya başlıyor. Ve biz de kağıt havluya kaleme dökülenlerle birlikte Eda'yı ve ailesini tanıyoruz.
Eda anne ve babasını trafık kazasında kaybediyor, dayısı Eda'yı Almanyadan Türkiye'ye anneannesi ve dedesininin yanına birakiyor. Eda , Nimet teyzesi ve akranı olan kuzeni Leyla ile aynı odada kalmaya başlıyor.
Leyla Eda' nın dünyasında baş karakter içten içe imrendiği çok iyi tanıdığı çok severken bazen kıskandığı...
Yalılarda yaşayan Anneanne ve dede ile kızlar arasında kuşaklar arası uçurum var. Bu uçurum günden güne açılıyor, karşılık inanç farklıkları...Derken aile içinde kopmalar ve kayboluşlar...
Eda iyi ki tanıdım seni ve ailenin kadınlarını, her kadın gerçek hayatta tanıdığım bir karakter sanki...
Birkaç yıl önce filmini izlemiş, çok sevmiştim. Bu yüzden kitabını okumayı düşünmüyordum ama babam almış nasıl okumaaam.
Filmdeki hiçbir şeyi unutamadığım için biraz zor okudum açıkcası. Bir şeyin sonunu bilmek hevesinizi kırıyor.
Herhalde bilmeyen yoktur ama yine de kısaca konudan bahsedeyim. Trafik kazası geçirerek hayatı mahvolmuş bir adam var. 24 saat bakıma muhtaç. Her şeyinizle başkalarının ilgilenmesi ve sizin hakkınızda kararlar vermesi gerçekten iğrenç bir duygu. Haklı olarak hayatına son vermek istiyor. Ama yeni bakıcısı Lou'nun renkli hayatını görünce bir afallıyor. Etrafındaki insanlara daha iyi davranmaya başlıyor. Dışarıya çıkıp gezmeyi kabul ediyor. Peki hayatına son vermekten vazgeçiyor mu?
==================
====Spoiler İçerir====
==================
."Keşke vazgeçseydin Will." diye düşündüm kitabı kapatırken ama o durumda ben olsam ben de ölmeyi isterdim. Ne kadar zor bir durum olduğunu yaşamadan anlayamayız.
Ama Lou'ya çok üzüldüm. Saftiriğim çok aşık olmuştu.
Yine de bu psikolojiye sahip insanların hayatlarıyla ilgili karar vermemesi gerek diye düşünüyorum. Zaten psikolojisi bozuk, o durumdayken yaşamak istememesi de çok normal. Ama onu hayata bağlayacak şeylerin bulunması gerekiyor. Keşke gerçek hayatta da Lou gibi birleri olsa ve kararlarını değiştirebilse böyle insanların.
Hâlâ okumadıysanız bir şans verin, filmini de mutlaka izleyin @mrsamclaflin çok güzel. Tabi o zaman ki hali güzel. Şimdi biraz yaşlanmış ve o bıyık asla yakışmamış.
Çürüme
ÇÜRÜME
'' İnsan göründüğü kadar var değildir. Yaşarken kendisini var ettiği de olur etmediği de.''
Sevgili yazarımız @yazaremretimur kaleminden oldukça farklı oldukça psikolojik durumlar barındıran harika bir kitap ile geldim.
Entropi;birçok farklı tanımı olan bu terim çok dikkatimi çekti ve kitap da en son 29.entropi
Simon anne ve babasıyla geçirdiği trafik kazasından hayatta kalan tek kişidir. Geriye sadece bir halası ve onun yanında yaşayan abisi kalmıştır. Anne babasının kaza yapan araçta yanarak ölmesinden sonra psikolojisi bozulup intiharı deneyince Orman kliniğinde psikolojik tedavi gören Simon nihayet halasının evine gidebilecektir. Ancak halasının arabasına bindiği anda korkuları tetiklenmeye başlar. Abisinin onu yalnız bırakmayacağını düşünürken kız arkadaşıyla başka bir şehire gideceğini öğrenmesi yeni bir hayalkırıklığı olur. Üstelik tek sorun bu da değildir. Simon her gece aynı rüyayı görür, ormanda kazanın olduğu yerde sürünürken bir kapı görür peşinde kurda benzeyen bir canavar vardır ve tek kurtluşu asla açmayı başaramadığı ormanın ortasında bi anda beliren kapıdır.
Simon ın klinikten çıktığı gün bir kız ortadan kaybolmuştur ve daha sonra abisinin kız arkadaşı a saldırıya uğrar, durumu kritiktir. Polisler abisinden şüphelenirken Simon ve esrarengiz arkadaşı Caro gerçek katilin yatılı okulun müdür yardımcısı olduğunu düşünür ve bunu ispat etmeye çalışır. Peki ya giriştikleri bu mücadele kabul edilemeyecek bir gerçeği açığa çıkarırsa...
İZMİR MASALI
Selam kitapsever dostlarım . Bugün sizlere @... kaleminden #izmirmasali kitabı ile geldim
Ahsen oğlu ve annesiyle birlikte yaşarlar. Bir firmada çalışan Ahsen iş arkadaşı Pareyide geçerek bir anda yükselir fakat işler yolunda gitmez.Ahsenin yalanı ortaya çıkar ve terfi ettiği mevkiden de işinden de ayrılır.
Aslında kadınların bir nevi kanayan yarasına parmak basmış yazar burda.
Selçuk trafik kazasında eşini kaybeder. Bütün dünyaya sevgiye aşka herşeye küsmüştür psikolojisi oldukça bozuk.
Terapilere gider. Ve daha sonra karşına Ahsen gelir. Ahsen ile bir çok yer gezer bir çok anı paylaşırlar
Kaderin sillesi onları bir raya getirir ve ...
Sonrasını kitabı okumanızı isteyerek bitireceğim arkadaşlarım . Güzel ve akıcı kalemiyle bu hikayeyi bizlere ulaştıran @... Yazarımızı teşekkür ediyorum.
#alıntılar
Yer yüzündeki her kalp, biraz hayal kırıklıkları in da ülkesidir..
Çünkü hayatın, işler tersine döndüğünde bile arayanları düzlüğe çıkarak gizli yolları vardı.
Bazı şeylerin sonu bazı şeylerin başlangıcı olabilir elbette. Hayat sürprizlerle doludur ne de olsa öyle değil mi?
Bir masaldi bu, şehrin tüm dokusuna karışan..
Ve bizler...
Bir varmış bir yokmuş diye başlayan bu sıcacık masalın, ömrünün sonuna kadar mutlu yaşayan birbirinden şanslı karakterleriydik...
