Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.26
Truva efsanesini kitapla çok iyi birleştirmiş yazar. Efsanede geçen bölümlerin bazılarının tanrıçalarca çarpıtılması ya da eleştirilmesi çok hoşuma gitti.
Doğrusu seride şu ana kadar tanrıçaları bu kadar sevdiğim bir kitap daha olmadı. (Venüs'ün kendi kitabı da dahil) Birbirleriyle diyalogları, tepkileri çok eğlenceliydi. Ayrıca Kitabın temel hikayesini de sevdim. Geçmişe gönderilen ruhların bu kadar kendine has olması çok hoşuma gitti.
Genel olarak kitabı okurken ayrı bir eğlendiğimi söylemeliyim.
Bilhassa soğuk savaşın bitimi sonrası kendisini dünyanın jandarması gören kibirli, Hobbes'çu Leviathan ABD'nin, dünyada terörü yoketmek ve demokrasi getirmek masalı adına ortaya koyduğu barbarlığının doğurduğu karşı-barbarlığın kendisine karşı öfkesini 11 Eylül ve benzeri eylemlerle kustuğunu, bunun dünyaya barış ve demokrasi getirmenin tam aksi sonuçlar doğuracağını haklı olarak iddia ediyor Gilbert Achcar. Ve şöyle bitiriyor kitabını, Truva Şavaşındaki Akhilleus (Aşil) mitine atıf yaparak:
"Rus düşmanı Hektor'u yenen ABD'li Akhilleus, düşmanını küçük düşürmekten vazgeçmedi. Çok daha az önem taşıyan bir diğer düşman (Paris) ise onu en zayıf noktasından, ağır bir şekilde vurdu. Kendi ölçüsüz kibriyle gözü kamaşan Akhilleus kendisine karşı gelen herkese karşı saldırıya geçti, topuğunu ise askeri botlar giyerek koruyabileceğini düşündü. İçindeki 'hubris', kaçınılmaz olarak, tanrıların intikam tanrıçası Nemesis'in öfkesini tetikliyor ve tetiklemeye devam edecek"...
Homeros'un büyük eseri İlyada'da anlatılan Truva Savaşı'na dair bir fragmanı seçmiş Euripides konu olarak.
Truva Savaşı'nın kızıştığı bir dönemde Trakya Kralı Resos, Hector'a ve Truva ordusuna yardım etmek için Truva'ya gelir.
Resos'un Truva'ya gelişi, Aka ordusunda bir telaş yaratır. Akaların komutanlarından olan, cin fikirli, hilebaz Odysseus; hile ile Truvalıların karargahına sızar ve Resos'u öldürür.
Truvalılar ve Helenler arasındaki savaş, insanlar arasında olduğu kadar; tanrılar arasında da yürütülen bir savaştır. Yunan panteonunun Anadolu kökenli tanrıları, Truvalıları desteklerken; Helen kökenli tanrıları da Akaları destekler. Nitekim Resos'un ölümü de Helen tanrıçası Athena'nın Odysseus'a verdiği destekle mümkün olur.
Çevirisini başarısız bulunmakla birlikte konusu oldukça ilgi çekici bir kitaptı.
Yunan ve Roma Mitolojisinde Kahraman Miti
"Savaşların ve bir yiğidin şarkısını söylüyorum"
Bu dizeyle başlıyor yazılmış en muhteşem destanlardan biri olan Aeneis. Homeros'un İlyada ve Odyseia destanları ile birlikte üçleme olarak mitolojinin ve Yunan /Roma tarihinin temellerini oluşturur.
Truva'nın hikayesini bilmeyenimiz yoktur. Truva kralı Priamus'un oğlu Paris'in
Seride son eserlere gidiyoruz artık final çizgine yakınlaştık. Truva Tanrıçası eseri, diğer kitaplara nazaran daha çok beğendiğim bir eser. İçerik olarak da cinsellik öyle arş ala katlarına çıkmadığından daha bir ilgimi çekti.
Hera, Athena ve Venüs üçlüsünün, süregelen Truva Savaşı’ndan bunalmaları, erkeklerin egolarından kaynaklandıklarını düşünmeleri ve Akhilleus adındaki savaşçının yenilmez denilen gücünü alt etme çaresi arayarak aklını savaştan başka şeylere çelme düşüncesiyle yaptıklarını anlatır eser.
Kat adındaki kadın ise onlara yardımcı olacaktır. Roman kahramanımız ayrıca. Bakalım son kitap nasıl olacak. Heves ve merakla bekliyorum. İyi okumalar dilerim..
Merhabalar!
Homeros ile tanışma kitabımız oldu İlyada, ve Odysseia ile devam edecek... Çünkü ilk defa şiirsel dille yazılmış bir eser okumama rağmen çok sevdim. İlyon’a Şiirler olarak adı geçen bu eser Troy Efsanesi’ni anlatıyor aslında.
Truva Savaşı 9 yıl süren ve iki tarafı da birçok açıdan yıpratan ve yoran kanlı bir savaş.
Mitoloji aşıkları buraya gelsin,hatta mitolojiye başlamak isteyenler de...Size mükemmel bir kitaptan bahsedeceğim...Öyle ki bu eser 2012 Orange Ödülüne layık görülmüş ve her ne kadar yazarın Ben Kirke kitabından sonra çıkmış olsa da yazarın ilk eseri.
Kitaba başladığımda bu kadar seveceğimi,sayfaları heyecanla çevireceğimi tahmin etmiyordum.Deniz tanrıçası Thetis’in oğlu ihtişamlı Akhilleus ve kendini yeteneksiz gören babası tarafından sürgüne gönderilen Patroklos.Kitap bizlere aslında çok aşina olduğumuz Truva savaşını Tanrıların değil de insanların gözünden,Patroklos’un gözünden detaylı bir şekilde anlatılmış.Her ne kadar büyük Truva efsanesi genel olarak herkes tarafından bilinse de olayın detaylarına inmek insanı mest ediyor.
Oldum olası Yunan mitolojisine ilgim vardır.Yaşantıları,hayat tarzları.tanrıları ve savaşlarıyla çok geniş çaplı enteresan bir dünya gelir bana.Bu kitap ile de adım adım ilerledim,onlarla birlikte gezdim onlarla birlikte oturdum.Bazı hayatların yok oluşlarını izledim,yeni hayat kurmalarına hayranlıkla baktım,savaşların içinden geçtim onlardan biri oldum resmen.Eğer aklınızda okumak varsa ASLA ERTELEMEYİN.Bu kitap benim için en sevdiklerim köşesinde yerini çoktan aldı bile.
Madaline Miller'in 2012 orange ödülü almış ilk eseridir. Bundan önce 'Ben, Kirke' yi okumuş beğenmiştim.
AKhilleus'un Patroklos ile ilşkisi üzerinden Troya savaşını konu alan bu kitapta Tanrı'ların mücadelesi konu edilmiş. Patroklos kazara öldürdüğü biri yüzünden sürgün edilmiş ve babasının sürekli aşağıladığı bir prenstir. Sürgün gönderildiği yerde Kral Peleus ve deniz tanrıçası olan Thetis'in oğlu olan yarı Tanrı Akhilleus'un yoldaşı olarak hayatına devam eder.
Mitolojiyle ilgisi olmayanların Truva filminden hatırlayacağı (Brad Pitt) Aşil (Akhilleus) karakteri filmdekinin aksine eşcinsel eğilimleri olan biridir. Bu yüzden biraz LBGT içermektedir. Bunu da söylemeden geçmeyeyim dedim.
Mitolojiyle pek ilgisi olmayanlar için bile başlarda ağır gitse bile sonradan oldukça akıcı bir şekilde ilerleyen fantastik , güzel kurgulanmış bir hikaye ve Patroklos'un anlatıcılığı eşliğinde devam ediyor.
Sonunda da Bir Mitoloji sözlüğü var, fazla spoiler olmasın diyorsanız baştan okumayın.
Yazarın “Ben, Kirke” adlı kitabından sonra bu kitabı da beni yanıltmadı. Kirke’den bile daha fazla sevdim. Çok çok güzeldi Mitoloji severlere mutlaka tavsiye ederim pişman olmazsınız
.
Konusuna gelecek olursak; filmlere ve efsanelere konu olan Troya (Truva) savaşında çok önemli bir rol oynayan Akhilleus ve onun yoldaşı Patroklos’un çocukluktan
Sınırlandırılmış Troya Savaşı
Homeros, MÖ 9. yüzyılda yaşadığı sanılan, “İlyada” ve “Odysseia” destanlarının şairi ya da derleyicisidir. Homeros’un bu destanları kendisinin mi yazdığı yoksa derlediği mi tartışılmaktadır.
“Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları”ndan okuduğum “İlyada” tercümesinin başında Şair A. Kadir’le birlikte kitabın tercümanı olan Azra Erhat’ın 75 sayfalık,
Adımlarından önce şanı yürür bu kan dolu altın kumlarda... Kulaktan kulağa süre gelir ismi korkak fısıltılarla... Gözlerinin içine bakabilmek için ölümü dilemek istersin, onunla aynı gayede çarpışmak ise bir lütuftan farksızdır. Ölümsüz değildir ama yenilmezlik suyu ile yıkanmıştır. Annesi su tanrıçası güzel Thetis iken
Herkese Merhaba......
Bu gün fantastik severlere harika bir tavsiye ile geldim. Madeline Miller kalemiyle ben kirke kitabında tanışmış ve hayran kalmıştım. Akhilleus'un şarkısınıda o kadar çok sevdim kiii...
İlk başta kitabı Akhilleus'un ağzından okuyacağımı sanarken baş karakterimiz Patroklos ile karşılaştım. Kurgunun Fantastik kısmı kadar
Dalgalı denize atar atmaz onları
Gittiler engine doğru uzun zaman,
Ak köpükler çıkıyordu tanrısal uzuvdan
Bir kız türeyiverdi bu köpükten
Önce kutsal Kythera'ya uğradı bu kız
Oradan da denizlerle çevrili Kıbrıs'a gitti,
Oradan karaya çıktıkça güzeller güzeli tanrıça,
Yürüdükçe yeşil çimenler fışkırıyordu
Narin ayaklarının bastığı yerden.
Afrodit dediler ona tanrılar ve insanlar,
Bir köpükten doğmuş olduğu için.
Aşk Tanrıçası Afrodit.. Hikayesini en enteresan bulduğum tanrılardan birisi. Mitoloji okumayı seviyorum gerçekten, kafam dağılıyor.
Keşke daha uzun olsaydı dediğim bir kitaptı.
Sadece Truva savaşını benim bildiğimden çok farklı anlatmış, Akhileus yoktu piyasada. Öyle Truva olmaz olsun :)
Velhasıl bu seriyi çok severek okuyorum, mitolojiyle tanışmak isteyenlere Yurt yayınlarının bu serisini öneririm.
Güzel
Açıkçası P.C Cast’ı çok seviyorum. Her ne kadar Gece Evi Serisiyle beklentileri yükseltip sonunda vasata bağlamış olsa da gerçekten seviyorum. :)) Çünkü o kadar güzel bir anlatımı var ki: akıcı gereksiz ayrıntıya girmeyen ama önemli ayrıntıları çok temiz gösteren karakterleri ve duygusal yoğunluğu çok iyi anlatan bir anlatıma sahip. Ben fazla
