Tubshhhhh
@tubsh
null
Bibliyofil
Üniversite
null
Ankara
28 okur puanı
Ocak 2018 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Görmek için ölüyordu.Ölmemek
için görmüyordu
Alaycılık kendi sahamdaki mayınları temizlerken kullandığım bir kaçamaktır.
On beş günlük ömrü on beş seneye sığdırmazsın da on beş senelik ömrü on beş günde yaşayıverirsin! Aldırma Allah ömür verir de sakalımız ağarır, belimiz bükülürse karşı karşıya oturur, bugünleri anıp söyleşiriz. İnsanın iyi günü de, kötü günü de geçer, elverir ki bugünlerden anacak bir şey kalsın!
Okur Takip Önerileri
O bilge adam, servetin bir özgürlük aracı olduğunu gözlemlemişti. Ama servet peşinde koşmak köleleşmeye giden yoldur.
Nasıl da ukalaydı. Her nesilde radikaller türer ve bunu engellemeye çalışmamak gerekir.”inisiyatif tanımaktan” kastı bu . Onları ezmek, bastırmak, kontrol altına almak, engellemek istiyor. Polis ve asker zihniyetinin birbirine ne kadar benzediğinin canlı kanıtı.
Ona demiştim ki :” radikaller ancak onları bastırmaya kalkışırsan tehlikelidir. Önerilerini en iyi şekilde değerlendireceğini göstermelisin onlara.”
Aşkın gizemini anladığımı söyleyemem, ama bu yaşadığım şey , bir kadının bedenini kullanmanın da ötesindeydi. Dünyanın yukarılarına kaldırılmak, korkuyu ve ıstırabı aşmak ve kendimden daha büyük olan bir şeyin parçası olmaktı bu. Kendi zihnimin karanlık hücresinden çıkarılmış ve başka birisiyle bir bütün haline getirilmiştim.
Demek ki bir insan kendisini böyle aşağılamaya başlarmış - yani yanlış iş yaptığını bilmesine rağmen kendisine hakim olamayarak… tüm irademe karşın, kendimi bir anda Alice’in evinde buldum.
“Dayanamam… O kadar güçlü değilim. “ Sonra korku içindeyken birden kendini toparlayıp “Yapma” dedi kendi kendine “ yapma yoksa söylediğine inanmaya başlayacaksın “
Değiştiremeceğin şeyleri düşünme . Bu yalnızca senin sıkıntını arttıracaktır.
Senden özür dilerim. Seni hayal kırıklığına uğratmak benim işleyebileceğim en büyük suç olmak bir yana , bir insanın işleyebileceği en büyük günahtı. Özür dilemek yetmez, yaptığımın kefareti olamaz ama insan ne hissederse hissetsin ancak darağacındaki sözcükler kadar konuşabiliyor, o kadar ifade edebiliyor….
Geçmişte yaşıyorum. Yaşamış olduğum her şeyi yeniden ele alıp düzenliyorum. Bu uzaklıktan hiçbir zararı dokumuyor, hatta insanın kendini bırakacağı bile geliyor . Hikayemizin bütünü oldukça güzel. Ona şöyle bir dokunuyorum ve ortaya kusursuz anlar dizisi çıkıyor. O zaman gözlerimi kapıyor ve hala içinde yaşadığımı hayal etmeye çalışıyorum …
Anılarım, şeytanın kesesindeki paralara benziyor: Keseyi açınca içinde ancak kurumuş yaprak buluyorsunuz….
Çılgın bir cömertlikle acı çekiyor.Gıpta ediyorum
“ Her şeyin iyi gittiğini nerden çıkarıyorsun ?” dedi. “ herif rüzgarı kendinden menkul uçurtmanın teki. Ara sıra telleri takılır gibi geliyor gece yarısı.”
“ Fakat Müzeyyen bu derin bir tutku ,” dedim.Tırsmaya başlamıştım haklı olabilirdi.
“Evet, biraz sapık ve tek taraflı tutku “ dedi , arkasını dönüp gitti.
