163 syf.
1/10 puan verdi
Engin Ardıç Ölmüş. Mevtayı İyi Bilmezdik..!
Ölünün ardından: “Mevtayı nasıl bilirdiniz” diye sorup eklerler: “Ya şimdi konuşun ya da sonsuza dek susun”! “Mevta” hakkında kısa hatırlatmalarla, biz “susmak” yanlısı olmayanlardanız. “Ölünün ardından kötü konuşulmaz” diye uyarmanıza gerek yok; biz kötü konuşacak değiliz; “Uzun süre değil, dürüst yaşamak önemli” vurgusunun altını çizerek;
Şengül Hamamı
Şengül HamamıEngin Ardıç · Cep Kitapları · 198915 okunma
Turgut Özal, 31 Ekim 1989'da Türkiye'nin 8. Cumhurbaşkanı seçildi. Artık ANAP'ın genel başkanı olmadığı için, partiyle birlikte Türkiye'nin siyasi kültürü de dağılmaya başladı. Aynı dağılma, Demirel Türkiye'nin dokuzuncu Cumhurbaşkanı olunca DYP'nin de başına geldi. AKP ise 2002'den beri iktidarda ve Türkiye'nin demokrasi deneyinde yeni bir sayfa açmış bulunuyor. Peki bu demokrasi deneyi nereye doğru gidiyor?
Hil yayın 2020
Reklam
ATATÜRK dedi ki: Türk dilini yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıyız. Turgut Özal dedi ki: Dilimizde Arapça "muallim" varken niçin Türkçe "öğretmen"i kullanalım?" Süleyman Demirel dedi ki: Öztürkçe işinde aşırıya gitmeyin! (Yani, demek istiyor ki; Türkçe "bunun üzerine" demek yerine Arapça "binaenaleyh" dersek, Adriyatik'ten Çin Denizi'ne dek bütün Türkler anlar…) Zülfü Livaneli dedi ki: Türkçeyi yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmak imkânsızdır; teslim olalım. T.D.K. Başkanı Prof. Dr. Hasan Eren dedi ki: Her ulusun dilinde bizim dilimizdeki kadar yabancı kelime var. Bunu "karşılıklı alışveriş" sayıp böylece kabul etmek gerekir. Türkçeleştirmede aşırıya gitmeyin.
Sayfa 230 - Payel YayınlarıKitabı okudu
O sıralarda bu konu hakkında ilk konuşanlardan bir tanesi bendim. Ve konuşmamı Turgut Özal istetmişti. Uğur Mumcu'nun Atatürkçü olduğu için öldürülmesi söz konusu olamaz, çünkü eskiden beri Atatürkçü. İkincisi, Türkiye'de Kemalistleri öldürerek onları yok edemezsiniz, bu aksine tam ters sonuçlar verir. Kemalistlerden birine yönelik saldırı, Kemalistlerin toparlanmasına ve bir cephe oluşturmasına neden olur. Eğer Kemalistleri bir araya toplamak istiyorsanız, onları dayanışma içine sokmak istiyorsanız onlardan bir tanesini bertaraf edersiniz. Orada şahsın kimliği önemli değil, sadece nasıl tanındığı önemlidir. O zaman şu sonuca vardık: Uğur Mumcu'nun şahsen ortadan kaldırılması gerekmiyordu.
Oysa liberal denilen ekonominin o yağmacı ve vahşi kapitalizminin yıkıcı rekabet ortamı içinde bocalayan Turgut Özal'ın zavallı veletlerinde, bu türden bir umut hiç yok. Çok çalışsalar da, üniversiteler bitirseler de, aç kalacakları korkusundan kurtulamıyorlar. Ne yazık ki, çoğunun amacı, bizim kuşağın amacından bambaşka. Bizler, kendimizi her açıdan en iyi biçimde eğitip, hem çevremize yararlı olmak, hem de huzur içinde yaşamak isterdik. Onlar ise, ellerinden geldiği kadar çok para kazanmak istiyorlar. Çünkü bizlerin her şeyden önemli saymadığımız para, onların tek güvencesi. Bir insanın, insanca yaşayabilecek kadar para kazanması şarttır elbette. Ama Özal veletleri, çok çok para, gerektiğinden fazla para kazanmak istiyorlar. (İkide birde "Özal veletleri" diyorum. Çünkü bu berbat zihniyet, Turgut Özal'ın o çirkin" vizyon"larından kaynaklandı. Rahmetli, 12 Eylül darbecilerinden çok daha fazla kötülük etti bu memlekete. Çünkü darbeciler gibi işkence yoluyla bedenlere hasar vermekle yetinmedi, kafalara hasar verdi.) Zenginleri sevdiğini açıkça söylemekten hiç utanmayan bir adamın etkisine kapılıp para hırsına teslim olan, kültürü önemsemeyen, tiyatroya, klasik müzik konserine, resim sergisine gitmeyen, kitap okumayan bu gençlerin, sanatın insana verebileceği hazlardan yoksun kalmaları yüreğimi parçalıyor. Paranın yaşamlarını zenginleştirmediğinin, kişisel sorunlarına da bir çözüm getiremeyeceğinin iş işten geçtikten sonra farkına varacaklardır.
Sayfa 11 - Yapı Kredi yayınları 46. baskı şubat 1999
Turgut Özal siyasete soyunurken "iki gömleğim var" demişti, "biri bayramlık, biri idamlık."
Sayfa 145 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.