Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Türk halk kozmogonisi insanin yaratilisinda da Azraile özel bir rol yüklemistir: üç baş melek Cebrail, Mikail ve Israfil insan vücudunu yogurmak için çamur getirmek üzere Tanri tarafindan arka arkaya dünyaya gönderilir ancak, topragin aglamasindan üzüntü duyduklar için eli bos dö- nerler. Toprak, günahlarindan dolay korkunç cezalara çarptırılacağı için insanligin gelecegine üzülür. Son olarak gönderilen Azrail, digerleri gibi yapmayip ağlayan toprağa aldirmadan çamuru alarak geri döner. Bu acımasızlığı ona "Can alci" görevinin verilmesini sağlar ; Azrail günlük dilde hala bu tanimla anilir.
Doğayla iç içe yaşamış Türklerde animistik düşünce gelişmiştir. Türkler doğaya, doğanın unsurlarına ruh atfetmiş ve saygı duymuştur. Ağaç eski Türk kozmogonisi ve inanışında kutsal görülmüş, gerek Uygurların türeyiş efsanelerinde gerek Oğuz Kağan Destanı’nda Oğuz Kağan’ın ikinci eşini ilk kez bir ağaç kovuğunda görmesiyle Türklerde ağaç kültünün izleri görülür. Türk inanış dünyasında ağaç hem Tanrı’yla iletişimin bağı hem de yaşamın sembolü olarak görülmüştür. Türkler, İslamiyet’i seçse de bu hemen olmamış; İslamiyet, Türkler arasında hemen hızlıca yayılmamıştır. Ayrıca Türkler Şamanizm’e, eski inançlarına dair anlayışları yaşatmaya devam etmiş; Anadolu’ya gittikleri coğrafyalara da taşımıştır. Örneğin Türklerin Müslüman olduğu, eski inanışlarla İslamiyet’in tabakalaşma oluşturduğu 16. yüzyılın ilk yarısında yazıya geçirilen Dede Korkut destani hikâyelerinde hem İslami unsurlar hem de dağ ve ağaç kültlerinin örnekleri görülür.
Sayfa 124Kitabı okudu
Reklam
Türk halk kozmogonisi insanın yaratılışında da Azrail'e özel bir rol yüklemiştir: üç baş melek Cebrail, Mikail ve İsrafil insan vücudunu yoğurmak için çamur getirmek üzere Tanrı tarafından arka arkaya dünyaya gönderilir, ancak, toprağın ağlamasından üzüntü duydukları için eli boş dönerler. Toprak, günahlarından dolayı korkunç cezalara çarptırılacağı için insanlığın geleceğine üzülür. Son olarak gönderilen Azrail, diğerleri gibi yapmayıp ağlayan toprağa aldırmadan çamuru alarak geri döner. Bu acımasızlığı ona "Can alıcı" görevinin verilmesini sağlar; Azrail günlük dilde hala bu adla anılır.
Sayfa 38 - Bilge Su Yayınları
Türk Kozmogonisi ile ilgili bölümümüzde bu konuyu yeniden ele alacağız. Altay Şamanizminde, yeraltına giden bu kapıya, “ Dünyanın bacası,, adı verilirdi. Şamanlar yeraltı dünyasına giderlerken, bu delikten içeri girerlerdi.
Sayfa 25 - Türk Tarihi KurumuKitabı okudu
Türk halk kozmogonisi insanın yaratılışında da Azrail'e özel bir rol yüklemiştir: üç baş melek Cebrail, Mikail ve İsrafil insan vücudunu yoğurmak için çamur getirmek üzere Tanrı tarafından arka arkaya dünyaya gönderilir ancak,toprağın ağlamasından üzüntü duydukları için eli boş dönerler. Toprak, günahlarından dolayı korkunç cezalara çarptırılacağı için insanlığın geleceğine üzülür. Son olarak gönderilen Azrail, diğerleri gibi yapmayıp ağlayan toprağa aldırmadan çamuru alarak geri döner. Bu acımasızlığı ona "Can alıcı" görevinin verilmesini sağlar; Azrail günlük dilde hala bu tanımla anılır.
Türk Payen Kozmogonisi
Gök hakanı, yer hatunu temsil eder. Hatta doğrudan doğruya Türk kozmogonisi (anam yer - atam gök) esasına istinat eder. Tanrı'nın timsali Ay ata veya Aydede, yağız yerin timsali de Güneş anadır. Bektaşi ananesinde bu kanaat yakın zamanlara kadar devam etmiştir. Hacı Bektaş'ın Makâlât-ı Erbaîn'inde bunu açıkça görüyoruz. Esasını monizmden alan bu ahenkçi ikilik Türklerin kollektif felsefesidir.
Reklam
"Türk halk kozmogonisi insanın yaratılışında da Azrail'e özel bir rol yüklemiştir: üç baş melek Cebrail, Mikail ve İsrafil insan vücudunu yoğurmak için çamur getirmek üzere Tanrı tarafından arka arkaya dünyaya gönderilir ancak, toprağın ağlamasından üzüntü duyduklarını için eli boş dönerler. Toprak, günahlarından dolayı korkunç cezalara çarptırılacağı için insanlığın geleceğine üzülür. Son olarak gönderilen Azrail, diğerleri gibi yapmayıp ağlayan toprağa aldırmadan çamuru alarak geri döner. Bu acımasızlığı ona 'Can Alıcı' görevinin verilmesini sağlar; Azrail günlük dilde hala bu tanımla anılır."
Sayfa 38 - MaddelerKitabı okudu
Dünyanın neresinde olursa olsun şamanların belirli müşterek elementlerden yararlandıkları gerçeğine bakmaksızın şaman veya şamanlığın evrensel bir kavram olmadığı, din olmasa da genel dinsel bir fenomen olduğu bilinir. nitekim her milletin kozmogonisi, kozmolojisi, mitolojisi, dünyaya bakışı birbirine benzemediği gibi şamanlıkları da benzersizdir.
Sayfa 14 - Ötüken YayınlarıKitabı okudu
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.