Bazı kişi ve çevrelerin bu müsbet gelişmeye bile "kuşku" ile bakacaklarını biliyorum. Bu gibilere göre, "Bütün bu oyunlar, Atatürk'ü unutturmak için, düşünülmüş kurnazlıklar olabilir" Nitekim, bu endişeyi taşıyanlar var... Oysa, herkes bilmektedir ki, M. K. Atatürk'ü ve yaptıklarını, asla unutmak ve unutturmak mümkün değildir. O, tarihimizde ve hatta İslam tarihinde emsali görülmemiş bir icraatın sahibidir. Hilafeti kaldıran odur, Türk Milleti'ne şapka giydiren odur, İslam Hukuku yerine Batı Hukuku'nu getiren odur. Anayasa'dan "Devletin resmi dini İslâm'dır" maddesini kaldırıp "laikliği" koyduran odur, İslâmiyet ile birlikte kullanmaya başladığımız harfleri kaldırıp yerine "Batı kaynaklı yeni alfabeyi" koyan odur, giyimden kuşama, hafta tatilinden takvime kadar bütün hayatımızı değiştiren odur. Ve daha ne icraatlar... Bütün bunları yapan Cumhuriyet'in büyük önderi K. Atatürk unutulabilir mi, yahut unutturulabilir mi? Bu mümkün mü?
Dünyanın en keçili milleti Türk milletidir. İşte bu yeryüzündeki en büyük rekorumuz. İnsan başına bir keçi az mı? Küçümsenecek bir sayı değil gerçekten...
...Bütün bunlar artık bizi bitirdi, artık bu her şeyin sonudur. Kırım Savaşı'nda İngiltere, Fransa bizi himaye etti. Geçen büyük savaşta Berlin Kongresi'nde gerçi budandık, kırpıldık ama vücudumuzda yaşamak için gene yeterli damar bıraktılar. Fakat bu sefer hiç ümit yoktur. Yarın İzmir, hatta İstanbul'u bu heriflerin
AKDENİZ-PANAİT ISTRATİ,232 sayfa
Yoksul ama cesur,insanların ikiyüzlülüğüne rağmen saflığını her zaman korumuş olan Adrien Zograffi’nin Doğu Akdeniz ülkelerini kapsayan seyahatini anlatan kitapta zengin olma hayali ile Mısır’daki arkadaşı Mihail’in yanına giden Adrien’in bu seyahat sırasında tanıştığı kişileri ve başından geçen olayları
Niye duâ edilsin?
“29 Ekim Cum’a günkü hutbede niye Atatürk’ ün adı anılmadı, niye duâ edilmedi?” diyenlere soralım: Niye edilsin?
“…Fakat bu prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların doğmalarıyla asla bir tutmamalıdır. M. Kemal (Kaynak: Söylev ve demeçler, cilt 1, s 389. (1 Kasım 1938′deki son meclis konuşması)”
Dediği için
.
Aytmatov’la ilgili yapılan çalışmalarda onun için çok güzel sıfatlar söylendi. Bunlardan bazıları şunlardır: “Türk dünyasının yıldırım sesli manasçısı”, “Bozkırdaki Bilge”, “Modern Homer”
Cengiz Aytmatov, aydın bir anne babanın çocuğu olarak 1928 yılında Şeker köyünde doğdu. Küçük yaştan itibaren Rusçayı öğrendi. Veterinerlik yaptı.
1912-1922 yılları arasında dini ve milleti ne olursa olsun çok sayıda sivil öldü. Ama insan ve toprak olarak en büyük kayıpları Türkler verdi. Aslında, ortada gerçek bir "Türk Trajedisi" var.
Mete'nin bütün emeli nerede ve ne kadar Türk varsa hepsini bir bayrak altına toplamaktı. Başlangıçta mükemmel bir ordu kurup onun örgütlenmesini sağladı. Milleti askeri talimlere tabi tutararak mükemmel bir ordu ortaya çıkardı. İyi bir ok icat etti. Çin üzerine yürümeye hazırlanıyordu. Tatarlar engel oluyorlardı. Kendisinden sevgili atını, şunu bunu, hatta karısını istediler. Hepsine razı oldu; fakat sonunda toprak istediler. Buna Mete: Her şey verilir. Yurt parçası verilemez. O, benim değil, milletindir. Ben veremem! dedi.
-Tekbir getirince yangın sönmez. Dua ile yağmur yağmaz. Bunlar meteorolijik olaylardır. Kişisel isteklerle yönlendirilmezler ama bilinçli çevrecilikle zararı engellenebilir.
-Ayda yürüyen Neil Armstrong, Müslüman olmamıştır.
- Neil Armstrong "Ezan sesi uzaydan duyuluyor" dememiştir.
-Neil Armstrong'tan önce Burak isimli at