Röportajlar sırasında özgürlük, mutluluk, aşk meşk gibi
kavramlar şimdiye kadar öğrendiğimden bambaşka hallere
büründüler. Özgürlükle tutsaklık, aşkla esaret, mutlulukla
felaket birbirinin üzerinden zıplayan, içine giren, içinden
çıkan ama hiç yara bere almayan çizgi film kahramanları gibiydi. Birinin başladığı yerde diğeri sona eriyor, şekil
değiştiriyor, sürekli bildiğimden gördüğümden başka bir
hale bürünüp beni şaşırtıyordu.