tabi ki cehennem lüzumsuz değil!
Ülkeyi cayır cayır yakıyorlar. Cayır cayır yakıyorlar diyorum, çünkü ülkede aynı anda onlarca noktada aynı anda yangın başlaması matematik ve istatistik ilmine göre mümkün değil.
Ülkeyi kimler mi yakıyor? Belki ülkemizi arsa olarak gören nasıl olsa fatura teröristlere kalır diye düşünebilecek olan müteahhit mafyası, belki ülkemizde yaşayan 6-7
Nihayetinde salyangoz kabuğu gibi bir kabuk üretmiştim bir gece uykumda. Kabuğu üretmek için bolca kemik suyu çorba kaynatmış, gece yarılarına kadar içki içip denizin üzerine vuran ayı izlemiş, kendime kar yağarken giymek için etiketlerine dahi bakmadan beğendiğim tüm kazakları ve elimi haritanın neresine koyduysam oraya denk gelen güzel şehirlere uçak biletleri almış, coğrafyayı beğenmediysem, benim elimde değil mi, küreyi bir tur daha çevirip kendime yeni şehirler seçmişim.
Sayfa 37
Alıntı
"Bir kadın, uçakta siyah bir adamın yanında oturmaktadır. Durumdan rahatsızlığını belli edercesine, hostesten başka bir yer bulmasını ister; zira böylesine antipatik birinin yanında oturamaz. Hostes, tüm uçağın dolu olduğunu fakat birinci sınıfta yer olup olmadığına bakacağını söyler.
***
Diğer yolcular şaşkınlıkla olayı izlemektedir. Bu
Bir şirin olsan hangisi olurdun?
Şirin Baba
Şirin Baba, Şirinlerin lideridir ve kırmızı kıyafetleri ile beyaz sakalı sayesinde diğer şirinlerden kolaylıkla ayırt edilebilir. Kötü bir durum söz konusu olduğunda Şirin Köyü'ndeki herkes Şirin Baba'ya danışır. Şirin Baba, büyü ve iksir yapımında oldukça başarılıdır.
Şirine
Şirine, Şirin Köyü'ndeki üç kızdan biri ve en eskisidir.
Büyükler öldürürken ya da ölürken biz bir köşede resim yapıyorduk. Ülke paramparça olurken biz konuşmayı, yürümeyi, peçeteleri katlayarak kayık ve uçak yapmayı öğreniyorduk. Roman örülürken biz yok olmak için saklambaç oynuyorduk.
Sayfa 52 - Notos KitapKitabı okudu
Hani derler ya, 'Tek canı sağ olsun da, yel essin kokusu gelsin.' Onun kokusunu bana taşıyacak tek bir yel yok dünyada. Nasıl olduğunu sorabileceğim, kelimelerimi ona ulaştıracak bir adres yok elimde. Ben; hüznünü kütle korunum kanunuyla açıklayan, özlerken gökyüzüne bakan, uçak yolculuğunda bulutların ötesine bakıp huzursuzluğu dibine kadar yaşayan bir acizim...
Sayfa 8
... iki uçak mektubum var
hangisini açsam birkaç satır daha yalnızım
Düşünde uçak o kadar hoşuna gitmişti ki, yüzüne bir gülümsemedir yayıldı.
Sayfa 47Kitabı okudu
Yine de İyimserlik
kardeşim
sonu tatlıya bağlanan kitaplar yollayın bana uçak sağ salim inebilsin meydana
doktor gülerek çıksın ameliyattan
kör çocuğun açılsın gözleri
delikanlı kurtarılsın kurşuna dizilirken
birbirine kavuşsun yavuklular
düğün dernek yapılsın hem de
susuzluk da suya kavuşsun
ekmek de hürriyete
kardeşim
sonu tatlıya bağlanan kitaplar yollayın bana onların dediği çıkacak
eninde de sonunda da...
Nazım Hikmet Ran