Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gelecekte işsiz kalabilirsiniz ..
Bazı ekonomistler gelişmemiş insanların er ya da geç tamamen hurdaya çıkacağını öngörüyor. Robotlar ve üç boyutlu yazıcılar gömlek üretimi gibi kol gücüyle yapılan işlerde işçileri yerinden ederken, üstün zekalı algoritmalar da beyaz yakalı çalışanların pozisyonlarını dolduracak. Kısa süre öncesine kadar otomasyon tehlikesinden korunabilen banka memurluğu ve turizm temsilciliği gibi melek gruplar artık nesli tehdit altında olan türler. Uçak biletlerimizi akıllı telefonlarımızdaki algoritmalarla satın alırken kaç turizm temsilcisine ihtiyaç duyuyoruz artık?
Yaşam, alışkanlık rafına kaldırıp Unutulacak bir şey değildir. Yaşam elin çiçek koparma isteğidir. Yaşam turfanda siyah incirdir, Yazın ağzında buruk bir tat. Yaşam böceğin gözünde ağacın boyutudur. Yaşam yarasanın karanlıktaki tecrübesidir. Yaşam bir göçmen kuşun gariplik duygusudur. Yaşam uykunun dönemecinde bir tren düdüğüdür, Yaşam uçak penceresinden bir bahçeyi görmektir. Füzenin uzaya fırlatıldığı haberi, Ayın yalnızlığına dokunuş, Başka bir gezegende çiçek koklamak fikri. Yaşam bir tabak yıkamaktır. Yaşam sokakta bir metelik bulmaktır. Yaşam aynanın “karesi”dir. Yaşam çiçek “üstü” sonsuzdur. Yaşam yer “çarpı” yüreğimizin çarpıntısıdır. Yaşam basit ve eşit nefesler geometrisidir. Suyun ayak sesi
Reklam
Aslında sözcüklerin büyüsü beni kandıran dünyada dün yok mudur, vardır dünkü ellerim ayaklarım gibi vardır dünkü bir tren bileti gibi çünkü dün Onun gittiği trenin ardından düzleri ovaları düşünüp sanki ne kadar dağlandım
Miss Sarajevo
"Uçak pike yapıyor. Barıştan başka bir şeye tanıklık etmediyseniz, savaş bir kurgu ürünü gibi görünür; çok uzaklarda, fantezi dünyasına, hayaller alemine ait bir kavram gibidir. Saraybosna'da kapana kısılanlar içinse savaş, her yere sızan ve seviyesi gittikçe yükselen bir su gibidir." #misssarajevo #ingridthobois
Neler oluyor?
Savaştan bahsedince insanların aklına hemen top, tüfek, uçak, tank ve bombalar geliyor. Halbuki savaşın çeşitli boyutlarını görmezden gelmemek gerekiyor. Kimyasal, biyolojik, psikolojik, ekonomik, sanal harp gibi 21. Yüzyılın hiç hafife alınmayacak harp çeşitleri dünyanın hemen her yerinde bebeklerden yaşlı insanlara kadar tüm insanlığı ilgilendiriyor.
Sayfa 65 - IQ Kültür Sanat YayıncılıkKitabı okudu
kule! cevap ver ;)
Bir bakmıyor mu bana doğru Kalbim meydan, havalanan binlerce uçak.
Sayfa 145 - Adam YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Baktım bir kırmızı bir uçak Bol çelik bol yıldız bol insan
Akıl kalbe hiç hükmedemiyorsa,sadece bütün kontrol duygulardaysa mantık pencereden bakakalırmış.
Bunu çok önceden duymuştum
9/11 diye bir belgesel seyretmiştim, James Hanlon diye bir itfaiyecinin topladığı kanıtların sunulduğu bir belgeseldi. Uçağın ikiz kulelere çarpmasından sonra binanın en alt katından üst katına kadar bombaların nasıl patlatıldığını çeken onlarca video görüntüsü ve hatta bina yıkıntısının en altındaki patlayıcıların analizleri bile vardı. İki gökdeleni olduğu yere yığılacak şekilde yıkmak bir uçağın çarpmasıyla olabilecek bir şey değil. Eğer o binayı uçak yıkmış olsaydı bina devrilir, etrafındaki binaların üstüne yıkılırdı. Bugün kafası çalışan herkes zaten kulelerin CIA tarafından yıkıldığını, uçağın çarpmasının falan her şeyin organize edildiğini biliyor. Usame’nin CIA ajanı olduğunu da biliyordum ama El Kaide’nin kurucusu olduğunu bilmiyordum. Lütfen devam edin”
Yönetim danışmanı olan Simon Denny bir yemekte şöyle söylemişti: "Bindiğim uçakta ilk önce yemek tepsisinin konulduğu sehpayı kontrol ederim, eğer bir kahve lekesine rastlarsam bir daha o uçak şirketini kullanmam; çünkü sehpaları hangi ciddiyetle temizliyorlarsa, motorların bakımını da aynı titizlikle yapıyorlardır."
Reklam
Halid Ziya Uşaklıgil'in neslinden sonra gelenlerin çoğunda uzun cümleye karşı bir yılgınlık görünür. Bunu kaideleştirenler de olmuştur: Halk dilinin sadeliğini ve konuşma dilindeki cümlelerin kısalığını ileri sürerler. Edebiyat-ı Cedide'den sonraki iki neslin birçok muharrirleri, ellerinde bu yanlış ölçü, köprü üstünde vapura koşarken bir dostuna rastlayan adamın kırık dökük cümlelerindeki otomatizmin nesirden sadeliğe ve tabiiliğe delâlet eden üstün bir kıymet olduğuna inanmışlardır. Bazıları da otomobil ve uçak devrinde uzun cümle yazıp okumayı, içinde yaşadığımız büyük hız devrinin ritmine aykırı bulurlar.
“Küçük mutlulukları yaşımız gençken nasıl da ıskalıyoruz, mutluluğu büyük şeylerde ararken küçükleri kaçırıyoruz.”
“Hayat insanı iyi şeylere alıştırdığı gibi kötü şeylere de alıştırıyor.”
“Güven ruh gibidir, çıktığı bedene geri dönmez.”
“Gözler insanın aynasıdır, dışa açılan penceresidir.”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.