""İran'daki uçak kazasını bile Baykara bagladınız bravo size"" diyen mallara ahanda görüntü...
yerli TİHA İran semalarında
Karış karış İran C.B. Reisi’yi arıyor
Hava durumu olabilecek en kötü şartlarda
Helikopterler uçuş gerçekleştiremiyor, karadan erişim zorlu
Havada kalabilen ve görev yapabilen tek araç: Baykar AKINCI
Uçağın kalkmak üzere olduğu şu anlarda, düşündüğüm tek şey uçak düşerse ne olacağı. İçimi soğuk bir ölmek istememe duygusu kaplıyor. Bunlar da insanın aklına Tanrı hakkındaki tartışmaları getiriyor.
“Yeni Türkiye”de bu tür alışkanlıklar yok olmuş olabilir ama eskiden Cumhurbaşkanı ya da Başbakan’ın gezilerinde uçak masrafı yolcu başına bölünür, gazetecilerden tahsil edilirdi. Otel vb. bedelini gazetecilerin kurumları öderdi. Doğrusu da bu.
Dünyada bu yıllarda 204.000 uçak üretildiği dikkate alınırsa 350-400 uçakla savaş boyunca idare eden Osmanlı ordusunun nasıl bir mahrumiyet içinde olduğu açıkça görülmektedir. Bu savaşta Türk pilotu ve yardımcı birimler bütün çaresizliklere rağmen mevcutlarla ihtiyaçlara cevap vermeye çalışmışlardır. 25 Ekim 1918’de İstanbul semalarında Yüzbaşı Fazıl Bey’in tek başına, beş İngiliz düşmanı uçağı arasına dalarak hava muharebesi yapma cesaretini başka ne ile açıklayabiliriz ki?
Artık Kalküta'dan Bombay'a uçarken memleketime çok yakın olduğumu, yalnızca on kilometre yükseklikte olduğumu biliyorum. Muhtemelen uçtuğum uçak da, büyük bir keyifle hayran olduğum uçaklar gibi sisli bir iz bırakmıştı. Ya annem bilmeden doğru anda başını kaldırdıysa ve uçağımı ve bıraktığı izi gördüyse? Bu uçakta olduğuma asla inanmazdı. Avustralya'ya uçacağıma asla inanmazdı...
Yüzbaşı Carlo Piazza, dünya tarihinde ilk savaş uçağını kullanan pilot sayılıyor. Bir başka teğmenin kullandığı Etrich Taube marka uçakla da birliklerimizin üzerine ilk bomba atıldı. Türk birliklerinin elinde hava savunması silahı tabii ki yoktu. Bildiğimiz makineli tüfeklerle bu uçaklar düşürüldü. Bu da ilk uçak düşürme olayıdır.