1874 yılında C.R. Alder Wright adlı kimyager, ağrı kesici bir ilacın peşinde koşarken morfine karıştırdığı çeşitli asitlerle eroini icat etmeseydi. Hatta o zaman, Hope diye bir yer de olmazdı. Ama doğmuştu eroin. Dönüşü yoktu. Belki bir zaman makinesi.Belki de sadece o bir işe yarayabilirdi. O laboratuvara gidip Wright’ın ellerini durdurmak için. Üstelik bulması da zor değildi: Yıl 1874, yer Londra. Tam olarak Saint Mary Hastanesi. Derdâ’nın iki kez ölüp iki kez dirildiği bina. İkinci katında yılda yedi bin eroin bağımlısının gelip ölümün döşeğine yattığı, üçüncü katındaysa eroinin icat edilmiş olduğu bina...
Sadık Hidayet karanlık bir insandır. Kendi karanlığını gün yüzünden daha çekici bulanlardan. Bazen diyorum acaba yaktıkları arasında okuyup bizi bir tık daha bilinçlendirecek ne yazılar vardı kim bilir?
Sadık Hidayet yergi yazarıdır, taşlamayı iyi bilir. Öyküleri vardır birçok kişi tamamlayıp satır aralarında hah işte bu benim dedirtecek türden.
Başarısızlığa uğradığınız veyahut zorluklarla karşılaştığınız zaman ''biz denedik savaşmaya başladık ama bir destek bulamadık her adımda bir engelle, bir düşmanlıkla karşılaştık.'' demeyiniz! Böyle konuşmayınız! Karanlık ruh, istediği kadar sizin ışıklarınızı söndürsün! Siz, onları gene yakınız bir kez söndü mü ikinci kez, üçüncü kez, yüz kez ve bin kez yakınız! Bu yakmalardan hiç yorulmayınız! Daha başkalarını da yakınız! Yorgunluğun ne olduğunun hiç bilmeyiniz!
Beyaz Zambaklar Ülkesinde/Grigory Petrov
Serinin en farklı, beynimi en zorlamadan okuduğum kitabıydı diyebilirim. Adams Douglas'ı ve Otostopçunun Galaksi Rehberi'ni bu kitap sayesinde tanıdığım için yeri farklı bende. Serinin ilk kitabının başındaki "BU O KIZIN ÖYKÜSÜ DEĞİL." yazısının bu kitaba geldiğimizde
"BU O KIZIN ÖYKÜSÜ." olarak değişmesini çok beğendim ve