Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hayatımıza denk gelenlerin neye vesile olacağını bilemeyiz :)
KS: ... Bir gün genç bir hanım danışanım yüzüme dikkatle bakmaya başladı. Hasta hekim münasebeti içinde, "Niçin bakıyorsunuz?" diye sordum. "Ben sizin yüzünüzü birine benzetiyorum," dedi. "Olabilir, bir dönem televizyon programlarına çıkıyordum, ekranlar arasında gezinirken görmüşsünüzdür," dedim. "Yok, ben İngiltere'den yeni geldim. Sizi televizyonlardan tanıyor olamam. Ben sizi tanımıyorum, annem almış randevuyu," dedi. Sonra durdu durdu, "Siz hiç umut konusuyla ilgili programa çıktınız mı?" diye sordu. Çok enteresan, Kenan Gürsoy Hoca'nın Düsünçe İklimi adında bir televizyon programı vardı, bir kere umutla ilgı orada kırk beş-elli dakika konuşmuştuk. "Evet, TRT'de böyle bir programa çıktım." dedim. "Bir gece ben yaşadıklarımdan çokbunalmıştım, yanıma içki şişelerimi aldım, yüzlerce ilaç aldım. İçkileri devirip, ilaç alıp intihar edecektim. İlaçları almaya başladım. Orada çanak antenle Türk televizyonları izleniyor, kanalları değiştiriyordum, sizin programa denk geldim. İki insan kırk beş dakika umuttan bahsettiler ve bıkmadılar. Ben o gece intihar etmekten vazgeçtim." dedi. Şu anda bile anlatırken tüylerim diken diken oluyor. Hani Hz. Mevlana'nın sözü var ya, "Sadece susamış dudak su aramaz, su da dudağı arar," diye... Bazen şifa olacak bir söz eğer Cenab-ı Hak onu murat etmişse hiç olmayacak biçimde koskoca kıtayı, denizleri aşarak olmadık bir yerde bir insanı bulabiliyor. Dolayısıyla hiçbir insandan, hiçbir şarttan, zamandan ümidi kesmemek lazım.
Sayfa 86 - Turkuaz Haberleşme ve YayıncılıkKitabı okudu
_Küçük kılıbık adam. Korktuğun için bağırıyorsun. _Ben kim oluyorum ki kendi görüşüm olacakmış. reis ne derse o’dur. _Düşüncelerinin yanlış olup olmadığını sormadın kendine hiç? _20 yıllık olayları anımsayacak beynin yok, bu nedenle, iki bin yıl öncesinden aptalca dini sözlerini tekrar söylüyorsun. _Beni ahlaksızlıkla suçlarken doğrudan
Reklam
Bir gün genç bir hanım danışanım yüzüme dikkatle bakmaya başladı. "Niçin bakıyorsunuz?" diye sordum. "Ben sizin yüzünüzü birine benzetiyorum," dedi. "Olabilir, bir dönem televizyon programlarına çıkıyordum, ekranlar arasında gezinirken görmüşsünüzdür," dedim. "Siz hiç umut konusuyla ilgili programa çıktınız mı?" Diye sordu. Çok enteresan, Kenan Gürsoy Hoca'nın Düşünce İklimi adında bir televizyon programı vardı, bir kere umutla ilgili orada kırk beş-elli dakika konuşmuştuk. "Evet, TRT de böyle bir programa çıktım," dedim. "Bir gece ben yaşadıklarımdan çok bunalmıştım, yanıma içki şişelerimi aldım, yüzlerce ilaç aldım. İçkileri devirip ilaç alıp intihar edecektim. İlaçları almaya başladım. Kanalları değiştiriyordum, sizin programa denk geldim. İki insan kırk beş dakika umuttan bahsettiler ve bıkmadılar. Ben o gece intihar etmekten vazgeçtim," dedi. Hani Hz. Mevlana'nın sözü var ya, "Sadece susamış dudak su aramaz, su da dudağı arar," diye. Bazen şifa olacak bir söz eğer Cenab-ı Hak onu murat etmişse hiç olmayacak biçimde koskoca kıtayı, denizleri aşarak olmadık bir yerde bir insanı bulabiliyor. Dolayısıyla hiçbir insandan, hiçbir şarttan, zamandan ümidi kesmemek lazım.
Sayfa 86
Umut
"Sen hiç uyanmamayı isteyerek uyudun mu her gece? "
Sayfa 154 - destek yayıneviKitabı okudu
kırmızı deynek
Havanın yüzünde bir kırlangıç sürüsü Ve yabanıl ak atlar doludizgin Bu sabah, bu sabah öylesine güzel ki Bu sabah yağmur yağacak Bu sabah gün açacak Bu sabah tekmil tomurcuklar patlayacak Bahar patlayacak Köpükler, bulutlar patlayacak Özlemlerin en güzeli, tozlu bir özlem Topraktan yeni çıkarılmış Üç bin yıllık yunan şarabı Atların kara
Sayfa 108Kitabı okudu