Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Stalin, Yahudilerden nefret ettiğini saklamaya gerek duymuyor. Rusya'da pogromlar başladı bile, yeni etnik temizliklerin başlayacağından eminiz. Sana söylemek istediğim endişe verici bir şey var: habercilerimiz Stalin'in Sibirya'da ve Ural Dağları'nda yeni toplama kampları kurduğunu bildirdi. Nazilerin yarım bıraktıklarını bitirmek niyetinde. Sana da tanıdık gelmiyor mu? Adolf Hitler'le yaşadığımıza benzer yeni bir gerginlik."
Finlandiyalılar Okul bizim Temel zenginliğimizdir. Rusların sahip olduğu Ural Dağları'nın zengin maden yatakları, Sibirya'nın altın rezervleri bizde yok. Tabiat nimetlerini dağıtırken bize cimri davranmış. Bu eksikliği enerjimizle telafi etmek, vatandaşlarımızdan ülkemizin kalkınmasına azami ölçüde katkıda bulunmalarını istemek durumundayız. Fabrikalarda İngiliz çeliğini dayanıklı kılmak için yapılan işlere benzer şekilde, bizde okullarda gençlerimizi güçlü ve dayanıklı olmaları için yetiştiriyoruz.  Bataklıklar arasında, taşların üzerinde kurduğumuz nispeten refah içinde yaşamımızı sağlayan ve Rusya nüfusunun geri kalan bölümü için şimdilik uzak bir hayal gibi görünen bu düzenin temeli okula dayanmaktadır. Okulumuzu elimizden aldığınız an biz biteriz. Tıpkı mayasız hamur gibi çökeriz" demektedirler. Ülkede eğitim sistemin bu kadar gelişmiş ve yaygın olması halkı okumaya teşvik etmekte, gazete ve kitap okuma alışkanlığını arttırmaktadır.
Reklam
Kelimeler ne zaman sözlüklerden çıkıp yan yana gelirler, ne zaman üçlü beşli gruplar oluştururlar, o zaman tutuşur heyecan. Tek başlarına yüklendikleri küçük çuvalı indirip beraberce dağları taşımaya kalkışırlar. Çağrışım o kadar büyük bir güçtür ki dağları taşımakla kalmaz nehirleri tersine akıtabilir. Çağrışım öyle bir sihirdir ki şapkadan tavşan da çıkarabilir, kelimelerden kan da. ilkinin adı hokkabazlık, ikincisinin adı sanattır.
Sayfa 171 - Şule yayınlarıKitabı okudu
Ne mi avlıyor? İnsan. Evet, o bir ruh avcısıdır. Bu yüzden zıpkın yok. Yeryüzünde insan ruhundan daha derin, daha esrarengiz, daha girift, daha tehlikeli bir deniz olsaydı o da palatlerini takar, oksijen tüpünü sırtlanır ve zıpkınını eline alırdı. Oysa bütün denizleri, dağları , nehirleri ve vadileri özetliyor insan.
Alexander eğilip onun çillerine öpücükler kondurdu. "Demek bensiz yaşayamazsın, İlmen Gölü'nün perendeci kraliçesi..." Gülerek başını salladı. "Ama bensiz yaşamanın da bir yolunu bulmalısın. İkimizi de yaşatmanın bir yolunu..." Kama Nehri'nin Ural Dağları'ndan gelen suları, Lazarevo adındaki o çamlık köyünün topraklarında kabarıp coşarak akıyordu. Tatyana ve Alexander o zamanlar nasıl da genç, birbirlerine nasıl da âşıktı...
Sayfa 820Kitabı okudu
Günah Gölgesi
İşte bu sıcak günlerde dünyanın en güzel şehri İstanbul, bir düğüne ev sahipliği yapma hazırlıkları içindedir. Gelin ve damat, güneşin dağları kuma çevirdiği bir beldeden gelmişlerdir İstanbul'a. Sarah ve Malik için Çırağan Sarayı hazırlanmış, üç gün sürecek muhteşem bir düğün için hiçbir masraftan kaçılmamıştır. Arabistan'dan gelen aşçılar,
Sayfa 117 - Şule YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Türklerin ana yurttan yani Andronovo Bölgesi'nden ilk göç hareketi MÖ 1700'lü yıllarda Altay ve Tanrı Dağlarına olmuştur. Bu ilk göç hareketleri Kazakistan ve Maveraünnehir'e doğru gerçekleşmiştir. (MÖ 1300). İlk göç hareketinden sonra MÖ 1100'lerde Çin'in kuzeyindeki Kansu-Ordos bozkırlarına göç hareketi görülmüştür.
Sayfa 140Kitabı okudu
" Bütün denizleri, dağları, nehirleri ve vadileri özetliyor insan. Bütün zirveleri ve uçurumları aynı anda barındırıyor. En diple en yüce arasında gidip geliyor. Her şeyin etrafında döndüğü bir merkezken her şeyin etrafında dönen bir uyduya dönüşüyor. " .
140 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.