Yazdıkların şiir değilse kalsın
Cennetse sevdan çık dışarı
Solgun ışıklar
Sessiz ağaçlar parklarla
O cümbüş gecesini de tak peşine
Yazdığın şiir değilse bırak bunları kalsın...
Bir miktar da elbette ağlamak istersin
Saçın kararmış yakından neşeli insanlar geçmiştir
Haydi toprağa çök de ağla
Ve bre
Başının üstüne uykular çağıran adam..
(Cahit Zarifoğlu - Uyarılan Şair)
Bu inceleme, kitabı bana Kitap Paylaşma Etkinliği ( #31517587) kapsamında hediye eden
Burak Bey'e ithaftır. Aldığım hediye kitapların içinde en güzellerinden.. Teşekkür ederim :)
Siteye kaydolmama vesile olan kitaptır Yedi Güzel Adam. "Yedi Güzel Adam kim yahu? Herkes onları
Yazdıkların şiir değilse kalsın
Cennetse sevdan çık dışarı
Solgun ışıklar
Sessiz ağaçlar parklarda
O cümbüş gecesini de tak tak peşine
Yazdığın şiir değilse bırak bunları kalsın....
Yazdıkların şiir değilse kalsın
Cennetse sevdan çık dışarı
Solgun ışıklar
Sessiz ağaçlar parklarla
O cümbüş gecesini de tak peşine
Yazdığın şiir değilse, bırak bunları kalsın
Yazdıkların şiir değilse kalsın
Cennetse sevdan çık dışarı
Solgun ışıklar
Sessiz ağaçlar parklarla
O cümbüş gecesini de tak peşine
Yazdığın şiir değilse bırak bunları kalsın...
/Cahit Zarifoğlu
...
Şimdi geç bunları geç parkları geç
Hepimizin yırtılır gibi olan ağzına bak
Yazdıkların şiir değilse kalsın
Cennetse sevdan çık dışarı
Solgun ışıklar
Sessiz ağaçlar parklarla
O cümbüş gecesini de tak peşine
Yazdığın şiir değilse bırak bunları kalsın...
Yazdıkların şiir değilse kalsın
Cennetse sevdan çık dışarı
Solgun ışıklar
Sessiz ağaçlar parklarla
O cümbüş gecesini de tak peşine
Yazdığın şiir değilse bırak bunları kalsın...
Bakımlı parkların görgülü ağaçları
eli yüzü düzgün kibar dalları
Sarı yaprakları günışığını sarınmış bırakmamış
Banklardan her birinde gündüzden kalma bir koku
Bir kedi miyavlar yalnızlık hakkında
elinde bir belgeyle geçer
Yakın denizde bir derinlik kokusu
ve kımıldayan bir ölüm duygusu
Ve deniz
Onun sularda olmayan bir sesle
Zarifoğlu severlere...
Uyarılan Şair
Bakımlı parkların görgülü ağaçları
eli yüzü düzgün kibar dalları
Sarı yaprakları günışığını sarınmış bırakmamış
Banklardan her birinde gündüzden kalma bir koku
kralın biri huzurunda el pençe divan duran saray erkanından bir bardak su istemiş saray erkani içinde muhafizlar şairler dalkavuklar medyumlar müneccimler kahinler din adamları vesaire hepsi varmış
geniş bir halka olusturmuş halde krallarını ayakta dinliyorlarmış
Kral su isteyince emri şu şekilde yerine getirmeye başlamışlar
şair yuce