Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
93 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Oswald Spengler ve Düşüncelerine Genel Bir Bakış
Alman tarihçi, filozof ve yazar
Oswald Spengler
Oswald Spengler
(1880-1936), en çok
Batının Çöküşü
Batının Çöküşü
ile
İnsan Ve Teknik
İnsan Ve Teknik
başlıklı yapıtları ile tanınır. Bu yapıtlar, Spengler'in felsefi ve tarihsel düşüncelerini içeren başlıca önemli çalışmalarıdır. Spengler'e göre, tarih ve kültürler organik birer varlıktır ve biyolojik benzetmeler kullanarak, uygarlıkları doğan, büyüyen,
Düşünceler
DüşüncelerOswald Spengler · Kapra Yayıncılık · 202116 okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Spengler'in İnsan ile Teknoloji İlişkisine Dair Felsefi Görüşleri
Oswald Spengler
Oswald Spengler
, 1931 yılında neşredilen "İnsan ve Teknik: Yaşam Felsefesi Katkı" başlıklı yapıtında, insanlık ile teknoloji arasındaki karmaşık ilişkiyi incelemeye ve bu etkileşimin uygarlıkların seyrini nasıl şekillendirdiğini anlamaya çalışır. Spengler, teknolojik ilerlemenin toplumlar üzerindeki sonuçlarını eleştirel bir şekilde tetkik
İnsan Ve Teknik
İnsan Ve TeknikOswald Spengler · Bilgesu Yayıncılık · 07 okunma
Reklam
'İhtişam... İşte o, Roma'dır', dünya tarihinin Batılı anlatılarının pek çoğunda yankısını bulan bir nakarattır. Roma'nın yükselişi eski uygarlıkların zirvesi, nihayet çöküşü ise tarihsel bir trajedi olarak tanımlanır. Nitekim, Avrupa Aydınlanma'sının büyük eserlerinden biri olan Edward Gibbons'un, Roma İmparatorluğu'nun Gerileyişi ve Çöküşü şöyle başlar: 'Hıristiyan döneminin 2. yüzyılında Roma imparatorluğu dünyanın en güzel parçasını içine alıyordu... Yasaların ılımlı ama güçlü etkisi ve âdetler, zamanla eyaletlerin birliğini pekiştirmişti. Buraların barışsever sakinleri servet ve lüksün avantajlarından yararlanıyor ve onu istismar ediyorlardı.
200 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Tarih sevenler için mükemmel bir kitap. Gözümü kırpmaksızın okudum her bir cümlesini. İnanılmaz keyif aldım. Amin Maalouf'un 70 yıllık hayatında edindiği tecrübelere dayanarak kaleme aldığı bu deneme tarihteki tüm önemli konulara dokunuyor. Arap dünyası neden bu halde? Komünizmin çöküşü, kapitalizmin yarattığı hasar, muhafazakar liderlerin yükselişi, ülkelerin gidişatı... Türkiye'den bahsedilen kısımları okumak ayrı bir keyifti. Robotların yaratacağı muhtemel etkilerden bile bahsediyor yazar.
Uygarlıkların Batışı
Uygarlıkların BatışıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20191,749 okunma
İklimin dengeli olması, çok nadir görülen bir durumdur.Buna karşılık iklimin taşıdığı riskler, uygarlıkların çöküşü söylemlerinde bir sık sık karşımıza çıkmaktadır. Dengeli bir iklim genellikle uygarlıkların da dengede durmasının bir ön koşulu olarak kabul edilmiştir, bununla birlikte ileride de göreceğimiz üzere toplumsal çöküşü tetikleyen iklim değişikliği kavramının kendisi de dengeli bir yapıya sahip değildir.
184 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Kur'anda misalleri geçen kavimlerin helak olmalarını ve bu kavimlerin helakine hadisler bağlamında bakılması ele alınıyor. Ve kavimlerin helakinin günümüze yansımaları inceleniyor
Uygarlıkların Çöküşü
Uygarlıkların ÇöküşüMustafa Soykök · MGV Yayınları · 201439 okunma
Reklam
200 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Amin Maalouf’un Çivisi Çıkmış Dünya kitabından sonra tavsiyeler üzerine bu kitabı okudum. Konu olarak bu kitapla ötüşen yanları oldukça fazla. İlerleyen günlerde de aynı yazarın Doğu’nun Limanları ve Ölümcül Kimlikler kitaplarını da okuyacağım. Yazar ilk bölümlerde çocukluk ve gençlik yıllarında Arap ülkelerinde yaşanan çöküşü incelediği deneme
Uygarlıkların Batışı
Uygarlıkların BatışıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20191,749 okunma
Dünya Gezegeni “İnceledikçe, derinlere indikçe daha net görüyorum. Bu gezegende tuhaf şeyler oluyor, sistemli bir tuhaflık... Kurulan bu ilkel yaşantıya işçi yetiştirmek için geliştirilmiş bir eğitim sistemleri var. Yavrularını prototip bir şekilde, insan organizmasının en büyük özelliğinin, bireylerdeki farklılıklar olduğunu anlamamış bir halde
Hz. Peygamber (sav): “Ya âlim, ya ilim öğrenen ya da ilim dinleyen ol. Dördüncüsü olma, helak olursun!”
Sayfa 158 - Dârimî, Sünen, İlim, 254Kitabı okudu
200 syf.
·
Puan vermedi
Uygarlıkların Batışı
Romanları ile tanıdığımız Amin Maalouf bu sefer bir deneme kitabı ile karşımıza çıkıyor ve adaeta uygarlığımızın bir röntgenini çekiyor. Kırılmaları, sapmaları ve bugün yaşadığımız çöküşü tarihsel arka planı ile birlikte ortaya koyuyor. Bunu yaparken doğduğu topraklara Doğu Uygarlığı ve özellikle Doğu Akdeniz ve Arap Uygarlığına daha derinden bakıyor.
Uygarlıkların Batışı
Uygarlıkların BatışıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20191,749 okunma
Reklam
Bu bilinçlilik, en yetkin ifadesine Oswald Spengler’de ulaştı. Onun Batı’nın Çöküşü yapıtı, başlığını uygarlığın başat örüntüleyicisi olarak gördüğü yazgısal düşünceler konusundan almamıştı. Onun kastettiği, şu anki tartışmamızla ilgisi olmayan, kültürel biçimlenmelerini yaşayan herhangi bir organizma gibi üzerinden aşamayacakları bir yaşam aralığına sahip oldukları savıydı. Uygarlıkların yazgısıyla ilgili bu tezler Batı uygarlığındaki kültürel merkezlerin yükselmeleri ve yüksek kültürel başarıların dönemleştirilmesi üzerinde temellendirilmişti. Spengler, bu tanımlamayı bir benzeşimle, benzeşimden fazla hiçbir anlamı olmayan yaşayan bir organizmanın doğum-ölüm çevrimiyle, desteklemeye çalışmıştı. Her uygarlığın tutkulu gençliğe, güçlü ergenliğe ve güçten düşmüş yaşlılığa sahip olduğuna inanıyordu.
Sayfa 83
Bir uygarlığın çöküşü
Büyük uygarlıkların çökmesi, sahip olanlarla sahip olmayanlar arasındaki uçurumun derinleşmesinin sonucudur.
Eski Yunanlılar ve özel­likle Stoik filozoflar, Romalılar'ın daha sonra bütün imparatorlukları sathında yaydığı moral geleneği formüle etmişlerdir. Bu gelenek daha o zamandan itibaren büyük bir direnişle karşılaşmıştır. Ticaret devrimine karşı çıkan Isparta'lılar bireysel mülkiyeti tanımamış, hırsızlığa müsaade hatta onu teşvik etmiştir. Platon ve Aristo'nun eserlerinde dahi Isparta'nın tatbikatına duyulan bir özlemin izleri okunmaktadır. Roma cumhuriyetin son yılları ve imparatorluğun ilk asırları boyunca ticai faaliyetlere aşina üyelerin oluşturduğu senatolarca yö­netilmiş ve dünyaya mutlak bireysel mülkiyet üzerine dayalı bir özel hukuk prototipi sunmuştur. İmparatorluğun gerileyişi ve nihayet çöküşü Roma' daki merkezi yönetimin hür teşebbüsü ortadan kal­dırmasıyla olmuştur. Roma'nın karşılaştığı bu yükselme ve çökme olayı tarihte birçok defa tekrarlanmiştır. Hayek, vatandaşlarının günlük işlerine, ilişkilerine devamlı müdahalede bulunan bir yöne­tim altında medeniyetin ilerleyemeyeceğini belirtmektedir. Bu bağ­lamda, hiçbir medeniyetin esas hedefi özel mülkiyetin muhafazası olan bir yönetim olmaksızın gelişmediğini, buna karşılık bu şartları sağlayarak gelişen uygarlıkların özel mülkiyeti yok eden güçlü hü­kümetler tarafından duraklatıldığını söylemektedir.Hayek'in bu görüşünün Mises'in görüşleri ile olan benzerliği ilginçtir. Mises'de, bir kendiliğinden doğan düzen olan piyasa ekonomisinin insanlığı medeniyete ulaştıran strateji olduğunu, tarihte uygarlığın geliştiği her devir ve yerde piyasa ekonomisi benzeri bir sistemin uygulandı­ğını yazmaktadır.
Sayfa 128Kitabı okudu
161 syf.
6/10 puan verdi
‘’Kapitalizm ve Modernlik’’ ve ‘’Tarih Hırsızlığı’’ gibi kitapların yazarı Jack Goody Avrasya mucizesi adlı bu çalışmasıyla öteden beri tartışılagelen Avrupa’nın mutlak üstünlüğü teorisine eleştirel bir bakış açısı getirmektedir. Jean Baechler, John Hall, ve Michael Mann’ın aralarında yer aldığı bir grup Avrupalı entelektüel 1980lerde bir
Avrasya Mucizesi
Avrasya MucizesiJack Goody · Küre Yayınları · 20135 okunma
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.