Merhaba arkadaşlar. Günaydın! Elveda Jack London. Paranın hem ne kadar güzel hem de ne kadar iğrenç bir obje olduğunu kanıtlar nitelikte bir kitap değil de nedir bu eser. Yine baş konumuz ‘Altın’ ve buna olan düşkünlük. Bir insanın bu konuda epey şanslı olması, zengin olması, iş kurması ve yücelmesi ama akabinde pek çok zengin gibi adeta bir
Merhaba arkadaşlar. Acı dolu, mide bulandırıcı, hassas kalpleri cehennemin bile cennet olduğuna ikna edecek yaşamlarla dolu bir eseri geride bıraktık. Jack London okuma serimizin de sonlarına yaklaşıyoruz. Yaşanmış hayata dair bir anı olarak nitelendirebileceğimiz bu eser aslında çok önemli noktalara parmak basıyor. Biz de bu noktaları elden
Merhaba arkadaşlar. Hepimize mutlu geceler ve mutlu bir hafta sonu dilerim. Sevginin Katıksızı denilince aklınıza ne geliyor. Oldukça masum bir sevgi ve onunla ilgili cümlelerle başlayan bir konu olsa gerek. Ben de sevginin herhangi bir nedene bağlı olmadığını savunanlardanım. Yediğimiz yemekten, gezdiğimiz dünyaya, oradan sevdiklerimize kadar
Merhaba arkadaşlar. Hepimize günaydınlar. Kolay, sakin, huzurlu geçen bir gün ve hafta olmasını dilerim. Bugün tarihimizin en kutsal günlerinden, milletçe kutsal direnişimizi tüm dünyaya kanıtladığımız 18 Mart Çanakkale Zaferimizin de yıl dönümü. Bir avuç Türk’ün dünyaya meydan okuduğu gündür. Hepsinin ruhları şad olsun. Not: dün sözde nevroz adı
Merhaba arkadaşlar. Malemute Kid karakteri ile doya doya bir Western macerası yaşamaya hazır mısınız? Şimdiden iyi akşamlar ve iyi iftarlar dilerim hepimize. Yordam Kitap kaliteli baskılarıyla uzun zamandır dikkatimi çekiyordu. Alfa ile aralarında kaldım, elektronik kitapta bile kalite gerçek anlamda fark ediyor bunu bir kere daha anlamış oldum.
Merhaba arkadaşlar. Mutlu bir gecemiz, kolay geçen güzel bir hafta sonu olsun. Jack London ile hala devam ediyoruz. Bu defa karşımızda içinde 3 öykü barındıran, çok kısa bir öykü kitabı var. Ancak yazarın böyle bir kitabı yok. Bu bir çelişki de değil tabi. Yazarın birbirinden bağımsız yazdığı köpek hikayelerinden 3 tanesi birleştiriliyor.
Merhaba arkadaşlar. Hepimize iyi akşamlar. Biraz geç oldu ama afiyet olsun. 1976 ve 1979’da yayımlanan ve sonra yeni baskı çıkarmayan, unutulmaya yüz tutmuş ama unutulmasın diye çabaladığımız ve okurlara sunacağımız bir Jack London eserini daha geride bıraktık. Kitaba adını veren Halk Avcısı dışında daha evvel karşılaşmadığım Parlay’ın İncileri,
Merhaba arkadaşlar. Hepimize iyi geceler olsun. Jack London’un 10 öyküsünü içeren, bazıları da okuduğumuz, Amerika’nın yerlileriyle ilgili hikayeler özelinde anlatımlar yapan kısa bir öykü kitabı. Yoksulluk, Mutsuzluk, Sevgi gibi konular yanında sosyal hayata yönelik durumların da bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor bu kitap. Çok öyle mükemmel,
Merhaba arkadaşlar. Hepimize şimdiden ramazan ayının huzur, bereket ve mutluluk getirmesini temenni ediyorum. Sonu da adı gibi bayram niteliğinde bir ramazan ayı geçirmek dileğiyle.
Feminizm hareketi hakkında ne düşünüyorsunuz? Ben fikrimi baştan söylemeyi tercih ediyorum. Feminizm hareketine, bir örneklendirme yaparak cevap vereceğim.
Merhaba arkadaşlar. Hepimize günaydın, mutlu bir gün dilerim. 50 sayfalık koca bir romanı geride bıraktık. Tekil bir öykü olarak yayımlanması da zaten bu sebepten. İş Bankası sağ olsun yayıncılıkta uzun zamandır takip ediyorum ve parayı değil eseri öne çıkarmayı başarıyorlar. Burada da başta biraz karışık gibi görünse de çok önemli bir meseleye,
Merhaba arkadaşlar. Şimdiden haftamız güzel, mutlu ve bereketli geçsin. Gerçi yarısını geride bıraktık sayılır ama olsun. Ve hepimize günaydın, hayırlı sabahlar dilerim.
Uzun yıllar sonra (ne de çabuk geçmiş) yeniden Jack London okuyacağız ve uzun bir seri yakalamaya çalışacağız. Öncelikle hepimize merhaba. Bazı eserler başka eserleri
... Konuşman, sözün sohbetin doğru, mertceydi. Senden gurur duydum hep. Öyle ki senden başka bir şey düşünemez, senden başka hiçbir şey göremez olmuştum. Yüreğim de kafam da seninle dopdoluydu. Sen benim için pırıl pırıl yanan bir yaz güneşi gibiydin. Nereye baksam o güneşi görüyordum. Ama senin yüreğin buz gibiydi bana karşı Charley. Orada zerre kadar yerim yoktu benim.
"Ben de ona şöyle dedim:
- Doğru, haklısın. Buz gibiydi yüreğim sana karşı. Orda zerre kadar yerin yoktu senin. Ama eskidendi bunlar hep. Şimdi değil. Hani baharda, güneş çıkar da, buzlar erir ya, yüreğim öyle oldu şimdi. Eriyiverdi. Yumuşayıverdi. Bütün buzlar çözüldü artık. Sular gürül gürül akar oldu. Yeşil yeşil birtakım şeyler tomurcuklandı, boy verdi. Kınalı kekliklerin kanat seslerini, saka kuşlarının ötüşünü duyuyoruz artık. Her şey güzel, her şey tatlı. Kış mış kalmadı artık Passuk. Ve ben bir kadının erkeğine duyduğu aşkın n'olduğunu öğrendim.