İnsanın sadece bilincinin kendisi hakkında bildikleri kadar olduğuna evrensel çapta inanıldığı için, kişi kendini zararsız zanneder ve kötülüğüne bir de aptallığı ekler. Korkunç şeylerin olduğunu ve olmaya devam ettiğini inkar etmez, ama bunları her zaman “ötekiler” yapar. Ve bu tür kötülükler yakın veya uzak geçmişte kaldıkları zaman, çabucak ve rahatça unutkanlık denizine gömülürler, arkasından “normallik” dediğimiz o kronik bulanık kafalılık geri gelir.
Rivayete göre Resûlullah Mekkeli müşriklere İslâm’ı anlattığı bir gün müşrikler, “Mekke’nin şu dağlarını buradan kaldır da yerimiz genişlesin veya araziyi parçalara ayırıp içinden ırmaklar akıtarak tarıma elverişli hale getir; yahut atalarımızdan ölmüş olan falan ve falan şahısları dirilt de senin bu söylediklerinin doğru olup olmadığını onlara
İnsanın sadece bilincinin kendisi hakkında bildikleri kadar olduğuna evrensel çapta inanıldığı için, kişi kendini zararsız zanneder ve kötülüğüne bir de aptallığı ekler. Korkunç şeylerin olduğunu ve olmaya devam ettiğini inkar etmez, ama bunları her zaman "ötekiler" yapar. Ve bu tür kötülükler yakın veya uzak geçmişte kaldıkları zaman, çabucak ve rahatça unutkanlık denizine gömülürler, arkasından "normallik" dediğimiz o kronik bulanık kafalılık geri gelir.
İnsanoğlu mutluluğa ne kadar çabuk alışıveriyor? Yalnızlık dahil, bütün kötülükler uzak bir anı şimdi. Senden ayrı olduğum anlarda bile var olduğunu düşünmek, seni özlemek, seni beklemek yetiyor bana.
Tenha bir gülün bile bitmediği
Şu yolumun çevresine yığılan
Kötülükler arasında sevgili
Bir şey var hiç değil, beni avutan
Seninle ilgili rüyalarımda.
Yumuşak bir erincin Cennetini
Yaşar ruhum o düşlerde, orada.
Senle olan anılar benim için
Büyülü, uzak bir ada gibidir
Kuşattığı uğuldayan denizin –
Özgür, uzak, ürperen okyanusun.
Ama orda, hiç değil, duru gökler
O ışıklı adanın tam üstünden
İnsanlara sürekli gülümserler.