Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İtalyan Hâkim İdam Karârı Vermeden Önce Ömer Muhtara Sorar:
- İtalyan Devleti’ne karşı savaştınız mı? Ömer Muhtar: Evet - İnsanları İtalyan Devleti’ne karşı savaşmaya teşvik ettiniz mi? Ömer Muhtar: Evet - İtalya’ya karşı kaç yıl savaştınız? Ömer Muhtar: Yaklaşık 20 yıl - Yaptıklarından dolayı pişman mısınız? Ömer Muhtar: Hayır - İdam edileceğinizi biliyor musunuz? Ömer Muhtar: Evet - Hakim şaşırır: Sizin gibi birisi için böyle bir son, çok üzücü.. Bunu duyan Ömer Muhtar şöyle der: Tam tersi! Bu, hayatımın sonu için en güzel yol. Hakim daha sonra,mücâhidlere cihadı durdurmalarını emreden bir emirname yazması halinde onu beraat ettirmek ve ülke dışına sürgüne göndermek istedi. Bunun üzerine Ömer Muhtar, O meşhur sözlerini söyler: “Her namazda Allah’tan başka ilâh olmadığına, Muhammed (s.a.s.)’in de O’nun resûlü olduğuna şehâdet eden parmaklarım, asla yanlış bir şey yazamaz! Bizler teslim olamayız. Ya kazanırız ya da ölürüz!”
544 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Laz kızı ve Aynasız 'ın sıcacık hikayesi kaldığı yerden devam ediyor. Ama bu kez yalnız değiller. Gökmen ve Derin'in küllenmiş aşkları yeniden alevleniyor. . Akın her şeyi Berna 'nin iyiliği için yapmıştı. Ama iyilik için, belki de kendi iyiliği için söylediği yalan gün geçtikçe boğazını sıkıyordu. En büyük korkusuyla savaşırken, diğer yandan Gökmen ile Derin'in ortaya çıkan ortak geçmişleri Akın'ı olduğundan daha kötü hale getiriyor. Akın kizmakta haklı ama kendisi de sütten çıkmış ak kaşık değil. . "Daha neler gün yüzüne çıkabilir" diye düşünürken, daha farklı sarsıcı gerçekler hayatlarına bomba gibi düşüyor. . Bir yalanı ne kadar sürdürebilirsiniz? Çok sevseniz de yalanı affedebilir misiniz? . Tüm kızgınlıklarınıza ve kırgınlıklarınıza rağmen yeniden başlayabilir misiniz? ........ Taş kalpli insanların bile insafa gelebildiğini, inat ve gururun küçücük bir şeyle yerle bir edildiğinin hikayesi... Umut ve iyilik sizinle olsun efem. Kalbinizde sakladıklarınızı itiraf etmekte gecikmeyin ....... Son olarak; Kurguya kesinlikle lafım yok. Ama ilk kitap daha fazla olmak üzere iki kitaptaki edit hataları acayip sinirimi bozdu. Arka kapakta bile hata vardı. Normalde çok dikkat etmem bu hatalara. Ama o kadar fazlaydı ki görmemek için kör olmak lazimdi. Yayınevlerinin dusuncesizligine tahammül edemiyorum. Eminim yazar da bunlari fark ettiğinde çok üzülmüştür. İnanın bir yazar olarak ne hissettiğini çok iyi anlıyorum. Gerçekten de çok üzücü bir durum.
Alnımın Yazısı
Alnımın YazısıZeynep Sipahioğlu · Parola Yayınları · 201747 okunma
Reklam
76 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir Yazarın İntiharına Yolculuk
Bir yazar ölümünü yazar mı? Bu sorunun cevabı bu kitapta gizli. Sadık Hidayet açıkçası bana Stefan Zweig'ın ruh ikizi gibi geliyor -intihar metaforuyla ve sonunda yalnızca 48 yaşındayken kendini öldürmesiyle. Zweig Sabırsız Yürek / Acımak kitabında üstü örtülü bir anlatımla da olsa kendi ölümünün bulgularını nasıl bize veriyorsa, Hidayet'te aynı şekilde ilk öyküde bu bulguları çok çarpıcı bir şekilde üzerimize boca ediyor. Kitaba ismini veren ilk hikaye olan Diri Gömülen'de yazar ölmek isteyen ama bir türlü kendini öldüremeyen bir adamı anlatır -aslında kendini. Bu kendinden nefret eden bir insanın aslında başta kendi varoluşuyla ve hayatla olan mücadelesidir. Hidayet, intiharın bazı insanların bir kaderi olduğunu, onların doğuştan itibaren bu düşünceyle dünyaya geldiklerini varsayıyor. İlk hikaye belki de geleceğe dair bulgular içerdiği için belki de anlatımının çarpıcılığından kitaptaki tüm hikayeleri açıkçası bir çırpıda silip atıyor. Kitapta yer alan diğer kısa hikayeler de güzel akıcı bir dile sahip, genellikle karamsar öyküler ama ilk hikaye o kadar başarılı ki onun tek başına 76 sayfalık bir novella olarak yer almasını isterdim. Sadık Hidayet'in intiharı tabii ki çok üzücü bir durum. Onun bir şekilde intiharı kader olarak görmesi de açıkçası son derece farklı bir anlayış. Varoluşsal problemleri olan, arayışta bir yazarın zihnine misafir olmak için bulunmaz bir kitap Diri Gömülen. Son olarak yazarın diğer daha popüler kitaplarını okuyup da lütfen bu kitabını boş geçmeyin sayın 1000K sakinleri.
Diri Gömülen
Diri GömülenSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 20202,477 okunma
296 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Hâlihazırdaki Ashab-ı Kehf’imizin kafa kağıdını okur gibi oldum desem abartmış olmam. Ne hazin bir manzara ama.. Yıllar öncesinin Levantenler’ini bugün daha azgın daha pervasız görmek de ayrıca üzücü. Sayıları bir elin parmaklarını geçmese de nefsî arzuları için yüreğini karartmayanları görmek “umut” her zaman vardır fikrini zihnimde yineledi. Kitabın başındaki hikaye incelemeleri için saygıdeğer hocam Nazım Hikmet Polat’a ayrıca teşekkür ederim.Okuduklarımdan kendi başıma çıkarımlayamayacağım ince ayrıntıları ve atıfları net bir şekilde anlamamı sağladı.Ondan bizzat ders alabildiğim için de çokça minnettarım hayata. Son olarak Ömer Seyfettin’e milletini daima sevdiği ve vatanı uğruna bıkmadan usanmadan çabaladığı için cân-ı gönülden teşekkür ederim. Nur içinde uyu üstat..
Ashab-ı Kehfimiz
Ashab-ı KehfimizÖmer Seyfettin · Ötüken Neşriyat · 2017137 okunma
74 syf.
10/10 puan verdi
·
31 saatte okudu
Gel gelelim dönüşüme ; aslına bakılırsa bu kadar üzücü bir son beklemiyordum.. Franz Kafka Dönüşüm de (tamamıyla benim görüşüm olmakla beraber) soyut kavramlarla ( ütopik bir hikaye) toplumda aykırı yaşam süren kişiliklerin kabul edilmediği ve kendi ailenden bile olsa aile fertlerinin kabul edemeyeceği dışlayacağı gerçeğini anlatmıştır... Dil olarak sade bir dil kullanılmış fakat anlam oldukça kapalı.Kişinin zihin gücü ve toplumsal yorumlaması sonucu gerçek anlamı ortaya çıkarılabilecek bir kitap.. Kafka işte okumaya değer her zamanki gibi...
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022222,6bin okunma
304 syf.
10/10 puan verdi
Canakkale savaşında;düşman tarafından en çok dövülen 57 alay komutanı yarbay Huseyin Avni Tanman'in cesaret dolu hayat hikayesini anlatıyor. Donem hem resimlerle, hem yazılı dokümanlar ile çok güzel anlatılmış. Yer yer 57.alayın bağlı olduğu 19. Tümen komutanı Mustafa kemal atatürk'ede yer veriliyor. Vatan uğuruna şehit olurken son sözü "milletim var olsun " olan kahramanınızın ailesi sonraki donemde maddî zorluklar yaşamış, oğlu Tekin Arısoy 1960 darbesine destek vermediği ıçın hava kuvvetleri komutanı iken onbasiliga düşürülmüş yassıada 'da hapis yatmış olması çok üzücü olmuş . Savaş sırasında komutanimizin dediği gibi "şuan nefes alıyorsak, bir zamanlar birilerinin nefeslerini vermelerinden dolayıdır " sözü çanakkale savaşının özeti gibi olmuş. Ben kitabı çok beğendim. Bir solukta okunacak kitaplardan....
Şehit Yarbay Hüseyin Avni Bey
Şehit Yarbay Hüseyin Avni BeyAhmet Yurttakal · Kronik Kitap · 202127 okunma
Reklam
Ölüm pek üzücü ve acı bir hadise olmakla beraber, pek çok fenalığa doğal olarak son verdiği için elzemdir.
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Ben ( kitabı okuyan kişi olarak ) aşırı beğendim. Başlarda biraz değişik geldi. Doppler'de ki akıcılığı bulmam biraz zaman aldı ama sonra akıcı olmaya başladı. Hele sonları hem üzücü hem sevindirici hem de heyecanlı oldu. Bir film olsa anca böyle bir son olurdu. Serinin 3.kitabına hemen geçmeliyim. Doppler'ı bakalım nasıl bir macera bekliyor. Bekle beni Bildiğimiz Dünya'nın Sonu
Volvo Kamyonlar
Volvo KamyonlarErlend Loe · Yapı Kredi Yayınları · 2021757 okunma
164 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Tek solukta bitirdiğim bir eser... Hikayenin sonu her ne kadar üzücü olsa da asıl verilmek istenen mesajın son pişmanlık fayda etmez cümlesinden ötürü eserde de fazlasıyla yer verilmiş. Hikaye de tek üzüldüğüm karakter Dilaşub Spoiler vermeden düşüncemi dile getirdim. Kesinlikle okumanızı tavsiye edeceğim bir kitap çünkü her insan ne yaşamış olursa olsun veya yaşayacak olursa olsun aldığı kararlar beş defa düşünüp bir kere uygulamalı sonrası gerçekten dönüşü mümkün olmayan yola çıkıyor.
İntibah
İntibahNamık Kemal · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,4bin okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Çekçe'de işlenen bir suçun kefaretini ödemek için cebren çalıştırılan ırgatlar/işciler için kullanılan Robot kelimesini bugün bildiğimiz anlamıyla kullanım sokan kişi bu kitabın yazarı Karel Čapek'tir. Yazar bu katkıyla, bilim ve bilim-kurgu için zamanla saplantı haline gelecek olan bir düşünceyi hem anlamlı tarihselliği hem de gizem
R. U. R. Rossum’un Evrensel Robotları
R. U. R. Rossum’un Evrensel RobotlarıKarel Čapek · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2024430 okunma
Reklam
206 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
Son bir ümit..
Nasıl olurda acının çaresi hala bulunamaz? Nasıl olurda en masum hayallerimizin karşısına yoksulluk denen illet çıkar? Neden mutluluğu bir portakal ağacında arayan çocuk kadar masum olamadık? Bunu yapamıyorsak bile neden onların sadece hayal kurarken mutlu oldukları anlara bir tokat attık? Oysa tek suçları ebeveynlerini kendileri gibi masum görmeleriydi.. Böyle böyle çocukların içindeki o koskocaman sevgiyi, umudu yitiriyorduk demek ki. Hemde hiç zorlanmadan, kendi ellerimizle. Demek ki böyle böyle dünyayı daha yaşanılmaz bir hale getiriyorduk. Minik ruhların sevgiye aç olduklarını anlamak için gözlerinin içine bakmamız yeterliydi halbuki. Ki biz bunu bile beceremedik. Açlıktan daha kötüsü sevgiye muhtaç olmak... Yaptığımız diğer büyük hatada içimizdeki sevgiyi gizlemek. Emin olun bunu dile getirirsek dünya daha yaşanılır bir hale gelecek... -Acıyı ve sevgisizliği daha önce hiç bu kadar iyi anlatan bir kitap okumadım sanırım. Siz hiç bir kitabın sizi ağlatabileceğine inanıyor musunuz? Evet bu kitap beni ağlattı. En üzücü olanıysa bu kitabın gerçek bir hayat hikayesi olması. Sadece çocukların değil, yetişkinlerin de okuyup ders alması gereken mükemmel bir kitap.
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 1997229,9bin okunma
209 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Öğretmenler Umudu taşır gittiği yere...
Üç hikayeden oluşan kitapta Soljenitsin, hikayelerinin sonunda ' devam edebilir- imajı vererek tamamlamış. Şimdi üç hikayeyi biraz inceleyelim. 1-) MATRİONA ' NIN EVİ Hikaye, İgnatiç adında bir matematik öğretmeninin " özlendiğim, beklendiğim hiçbir köşe yoktu beni cezbeden" diyerek Rusya' nın kalbinde bir yere gömülmek ve
Matriona'nın Evi
Matriona'nın EviAleksandr Soljenitsin · Cem Yayınevi · 197357 okunma
Büyüklerin çocukları hiç tanımamaları her zaman şaşırtmıştır beni. Anne babalar kendi çocuklarını bile doğru dürüst tanımıyor. Küçük oldukları, bazı şeyleri öğrenmelerinin zamanı henüz gelmediği gerekçesiyle çocuklardan hiçbir şeyin gizlenmemesi gerekir. Ne üzücü ve talihsiz bir düşünce bu? Çocuklar her şeyi anlamalarına karşın, babalarının onları çok küçük, hiçbir şeyi anlamaz saydıklarını ne kadar iyi fark eder? Bir küçüğün çok zor bir durumda bile son derece önemli çözüm yolu üretebileceğini büyükler bilemez.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.