Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ama ne var, biliyor musunuz: Bizim yeraltı insanını dizginde tutmak gerektiği inancındayım. Yeraltında kırk yıl sesini çıkarmadan oturmasına oturur da, yeryüzüne çıkınca konuşur, konuşur, konuşur...
280 syf.
8/10 puan verdi
Stoacılık Felsefesini bilmeyenler ve biraz bilenler için okunabilir bir kitap.Temel Stoacılık metinlerini okumadan önce bu kitap okunursa temel metinler daha iyi anlaşılabilir.Çünkü Temel Stoa Metinlerinde içerikleri çoğunlukla özlü söz tarzında olduğu için bu gibi kitaplarda da temel metinlerdeki özlü sözleri açıkladığı için temel metinleri okumadan bu gibi kitapları okumak daha doğru bir yaklaşım olacaktır.Son olarak çeviride kitabın belirli yerlerinde küçük anlatım bozukları ve çeviri hataları var.
Seneca ile Kahvaltı
Seneca ile KahvaltıDavid Fideler · Serenad · 202275 okunma
Reklam
İşte bu otel odasında herkesten ve her yerden uzakta, istediğim kadar yazasım ve çalışasım var. Bu özgürlük bir gün sunulur mu ya da bu özgürlük yolunda mı çalışmalı bilmiyorum. Ama bunu şu an yapmak istiyorum, şu yaşımda.... İnanın boş vakit her şeydir. Boş vakitte kendinize ve erdemli bildiklerinize çok zaman ayırırsınız ve hakikaten yaşarsınız, hakikaten çalışırsınız.
Nietzsche. O da bir insan, fazlasıyla insan ve onun da kör noktaları var.
Çağ
Kal bu gece sabaha çok var Sökerken şafak bitmiş gibiyiz çoktan Ayrılamayız Etle tırnak
Ölümsüz aşklar var da Ölmeyen âşık var mı? Güvenme gençliğine Ölen hep ihtiyar mı?🎶🍃 youtu.be/D2C3dBE7BtM?si=... #ebrugündeş
Reklam
Gercek dünyanın sonuna ideal dünyayı yerleştirmek
İnsanlar yalnızca ekmekle yaşamaz, ruhun da gıdaya ihtiyacı var. Onlara yaşamak arzusu, hiç değilse tevekkül telkin etmek lazım, mevcut olmayan mutluluğun yerine şairane bir rüya… XIII. asrın ortalarına kadar böyle bir teselliyi yalnız rahipler sunar.
Sayfa 32
Merham ve Merhem
Üç günlük dünya, gidenin, kalanın ve yananın tuttuğu. Verilen her söz umuttu. Ben unutulmaya yüz tuttum. Göremedim ondan başkasını Sorma, sorma bu aşk nasıl.
birçok şey oluşup var olur ve sonra da yitip gider.
Atatürk'ün İlmi Sırrını Bugün Gelen İlim Hem Çözüyor Hem de Yeni Devrimi İnsanlığa Getiriyor Vesveseden kurtulmak kolay değil. Bu bilgiler düşmana neden açık ediliyor sorusuna yanıt vereyim. Mustafa Kemal Atatürk'ün insanlık devriminin yerine nasıl bir fikir konulması mümkün olmadığının ve karşı yıkımın çaresiz nasıl bıraktığınn
Reklam
Tüm dünyada zalimler ezerken müslümanı Benim yüreğim kan ağlar içimde fırtınalar Özgürlük adınaymış yapılan bu zulümler Uyan Müslüman uyan Uyan da özüne dayan Hortladı firavunlar hortladı nemrutlar Allah'tan korkmayan kullar Allah'ın da hesabı var Filistin'de ölürken benim kardeşim Ahmet Irak'ta vurulurken benim kardeşim Ayşe Dünya durmuş izliyor insanlık ayıbını Uyan Müslüman uyan Uyan da özüne dayan Hortladı firavunlar hortladı nemrutlar Allahtan korkmayan kullar Allahın da hesabı var..
Semptomatik Hastalıklı Kıskançlık
Sendrom, var olan bir psikotik hastalığın semptomu olarak görülebilir. Hastalıklı kışkançlığın içinde geliştiği en yaygın psikoz paranoid durumudur, yine de duygusal psikoz, psikopati ve epilepsi, demans, alkolizm gibi belirt organik durumlara da eşlik edebilir.
Sayfa 98 - OkuyanusKitabı okuyor
488 syf.
8/10 puan verdi
İspanya'nın en meşhur yazarı Cervantes, 1571'de İnebahtı Savaşı sırasında yaralanmış ve sol elini kaybetmiş, daha sonraki yıllarda da Türkler tarafından yakalanarak beş yıl Cezayir zindanlarında esaret hayatı geçirmişti. Cervantes'in kitabı insanların hafızasında unutulmayacak anekdotlar bıraktı. Don Kişot oldukça eğlendirici bir romandı. İspanya Kralı III. Felibe, kendinden geçmiş bir şekilde kitap okuyan birini gördüğünde “Ya kendini kaybetmiş ya da Don Kişot okuyor." demişti. Don Kişot aslında hayalini kurduğumuz, kitaplarda okuduğumuz her şeyin gerçek hayatta olmadığını anlatıyor. İlgi çekici bir konusu ve akıcı bir üslubu var. Okurken zevk aldığım hemencecik okuyup bitirdiğim bir eser olmuştu.
Don Kişot
Don KişotMiguel de Cervantes · Maviçatı Yayınları · 201622,8bin okunma
“Hekimin karısı hakçası şirin bir kadın!.. Güzel dişleri, kara gözleri, zarif ayakları var. Endamı da Paris kadınlarınınki gibi. Acaba nereden buralara düşmüş? O koca herif bu kızı nereden ele geçirmiş?”
Aynadaki görüntüsüne, "Seni salak!" diye bağırdı. "Yazmak istedin, yazmaya da çalıştın ama yazacak hiçbir şeyin yoktu. İçinde ne var senin? Bazı çocukça kavramlar, birkaç az pişmiş duygu, çokça sindirilmemiş güzellik, koskoca ve kapkara bir cehalet, aşkla yanan bir yürek ve aşkın kadar büyük, cehaletin kadar nafile bir tutku. Yazmak istedin! Neden, çünkü hakkında yazabileceğin bir şeye başlamak üzeresin. Bir güzellik yaratmak istedin, ama güzellik hakkında hiçbir şey bilmezken nasıl yapacaksın bunu? Hayatın temel nitelikleri hakkında hiçbir şey bilmeden hayat hakkında yazmak istedin. Dünya senin için bir Çin bulmacasıyken ve varoluş düzeni hakkında yazabileceğin tek şey, onu hiç bilmediğinken, sen tutmuş dünyayı ve varoluş düzenini yazmak istiyorsun
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.