Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Vasko Kotan

Vasko Kotan
@vaskotan
Instagram: vaskotan
lisans
ankara
36 okur puanı
Şubat 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Cahilin zekisi cebinde (okumadığı) bir kitapla dolaşır.
Reklam
Yöneticisi cahil olan ülkede ışığı gençler yakar.
Cahilin kafası çerçöple doludur. O, bunları bilgi sanır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Cahil, tiyatro sevmez, konser sevmez, heykel sevmez, tenis sevmez, satranç sevmez, suböreği sever, lahana dolması sever, pişpirik sever, üç taş sever.
Haklar Yasası, mutlakıyetçi bir zihniyet çerçevesinde yapılanmış, her biri doğruluk konusunda kendisinin tekel olduğuna inanmış ve dolayısıyla devletin bu doğruyu diğerlerine dayatmasını dört gözle bekleyen çok sayıda din serpildiği için dini devletten ayırdı. Çoğu kez, mutlakıyetçi dinlerin liderleri ve uygulayıcıları, doğruluğun çelişkili öğretiler üzerine kurulu olabileceğini ve her birini ayrı ayrı içerebileceğini anlama ya da bir orta yol benimseme yetisinden yoksundu. ... her mezhep ve kült diğerleri üzerinde ahlaki bir denetimdir: Rekabet ticarette olduğu kadar dinde de yararlıdır.
Sayfa 438Kitabı okudu
Reklam
Garajımdaki Ejder
GARAJIMDAKI EJDER "Garajımda ateş soluyan bir ejder yaşıyor." Diyelim ki (ruhbilimci Richard Franklin'in grup terapisi yaklaşımını benimseyerek) size ciddi olarak böyle bir önerme sunuyorum. Kuşkusuz, dediğimin doğruluğunu kontrol etmek isteyecek, kendi gözünüzle görmek isteyeceksiniz. Yüzyıllardır ejderlerle ilgili olarak sayısız
Sayfa 169Kitabı okudu
Saf bir akıl garip şeylere inanmaktan büyük haz alır. Bulduğu ne denli garipse, onun için o kadar iyidir, Sade ve anlaşılır şeylere ise yüz vermez; çünkü onlara zaten herkes inanır.
Sayfa 137Kitabı okudu
Amerika'nın uzaylılarına karşılık Türkiye'nin cinleri var
Öyküler dilden dile heyecanla dolaşır. Böylece yaratılan yeni gerçeklik, kendi düş ve sanrılarını anlamaya çalışan diğerleri için esin oluşturur ve sonunda halk sanatına, mitolojiye, söylencelere konu olur. Geçici lob sanrılarının içeriği ve uzaylılarca kaçırılma öyküleri arasındaki ilinti, bu tür bir hipotezi destekliyor. Belki de herkes
Sayfa 133Kitabı okudu
Bilgiyle yontulmamış insanlarda inanma gereksinimi öylesine fazladır ki, herhangi bir mitoloji sisteminin çökmesi, olasılıkla başka türlü hurafelerin doğuşunu getirecektir
Sayfa 128Kitabı okudu
Ruh (spirit) sözcüğü, Latince "solumak"tan geliyor. Soluduğumuz şey, yoğunluğu düşük de olsa, bir madde olan havadır. Genellikle başka bir anlamda kullanılsa da "ruhsal" sözcüğünün maddeden (beyni oluşturan madde de dahil olmak üzere) başka ya da bilimsel gerçekliğin ötesinde bir anlam taşıması gerekmiyor.
Reklam
Sözde bilime giden yol
Bilimi (daha doğrusu işleyiş ilkelerini) hiç duymadıysanız, sahte bilime kucak açtığınızın farkında bile olmayabilirsiniz.
İlk okuduğumda bu kitap, bana 1980'lerin başında çekilen Andre ile Akşam Yemeği adlı filmi hatırlattı. Filmde sadece bir akşam yemeği boyunca iki eski arkadaşın birçok farklı konu üzerine yaptığı iki saatlik konuşma aktarılıyordu. Ne seks ne de araba kovalama sahneleri vardı. Yapımcılar, kaç kişinin filmi izlemek için para ödeyeceğini merak ediyordu. Her şeye rağmen filmin başarılı olmasını sağlayacak kadar insan filmi izledi. Film hem eğlendirici, hem de düşündürücüydü. Seyirciler, zengin bir sohbetin büyüsüne kendilerini kaptırmışlardı. Eco-Martini yazışmaları da bir açıdan buna benziyor. Bu yazışmalar, karşısında kendilerini entelektüel tartışmalar olarak gösteren seviyesiz televizyon programlarıyla tatmin olmayacak okurlar olduğunu varsayıyor, hatta böyle okurlar talep ediyor ve düzeyli bir sohbetin oldukça yapıcı ve değerli olduğunu göstermekle kalmıyor, aynı zamanda en temel konular üzerinde saygılı bir şekilde tartışmanın hâlâ mümkün olduğunu ispat ediyor.
Şüpheci insanın hiçbir şeye inanmadığı söylenemez. Belki şöyle denebilir, şüpheci insan her şeye inanmaz veya her defasında sadece bir şeye inanır. Eğer inandığı ilk şey, ikincisini de destekliyorsa buna da inanır. Şüpheci dar görüşlü ve metodik bir insandır ve ileriye bakmaktan her zaman kaçınır. Eğer iki şey uyuşmazsa ve siz bunları birbirine bağlayan gizli kalmış bir üçüncü şey olduğunu düşünerek bu ikisine de inanırsanız, işte bu saflıktır.
sözde bilimler üzerine
Sanırım söylediğim şey, bilimcilerin sahip oldukları değer ölçülerinde, doğanın gerçekleri hakkında neredeyse kutsal olan bir şeyler olduğu. Diğer insanlar astrologları, kaşık bükücülerini ve benzeri şarlatanları zararsız eğlendiriciler olarak hoşgörüyle tolere ederken, bazılarımızın onların karşısında bu kadar hararetlenmemizin sebebi bu olabilir. İftira yasası, bireyler hakkında bilerek yalan söyleyen insanlara ceza verilmesini öngörür. Fakat dava açamayacak olan doğa hakkında yalan söyleyerek para kazanırsanız ceza almazsınız. Değerlerim belki de çarpıktır, ama doğanın da tıpkı istismar edilmiş bir çocuk gibi mahkemede temsil edilmesini isterdim.
Christof Koch: Bir bilim insanı olarak yalnızca şunu söyleyebilirim: Platon'a veya Descartes'a kadar geri gidebiliriz ve geçtiğimiz 2300 yıl boyunca bilincin felsefi veçhelerinde herhangi bir ilerleme kat edemedik. Son 2000 yıldır filozoflar, güneşin altında bulunan hemen hemen bütün sorular konusunda son derece yanılmışlardır. Hiçbir
32 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.