Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Ben izindeyken, bizim oralardan şehit düşmüş bir çocuğun cenaze merasimine katıldım. Olup bitenleri uzaktan izledim. İnanır mısınız komutanım, utandım ve yerin dibine geçtim. Tamamen, saman alevinden farksızdı toplum. 'Şehitler ölmez, vatan bölünmez,' klişe laflarıyla bağırıp durdular. Onları uzaktan inceledim. Sanki suni bir havayla doldurulmuş balonlardan farksızdılar. Ve on yıllardır bu içi boş kalabalıklar hep aynı şeyleri yaptılar. Sonuç ne? İşte geldiğimiz nokta. Hele, musalla taşının etrafına dizilen o siyasi partilerin temsilcileri yok mu? Onları dişlerimi sıkarak izledim ve kendi adıma yakası açılmamışlarla nasiplendirdim. Şehidin defninden sonra, ki hiç bilip tanımadığım, genç yaşta hayatını ülkesi için feda eden rahmetlinin mezarının başında sadece ben, anneyle babası, genç yaşta dul kalan bir kadın ve üç yaşında küçük bir oğlan kaldık. Ertesi gün ise, ki bizim orası küçük bir yer, her şey eski tas eski hamamdı. Bu anlattıklarım her taraf için geçerli. "
Sayfa 150
Reklam
Atatürk, yıkılan bir imparatorluğun içinden; bölünmez bağımsız bir vatan hududu içinde, demokratik kurallara bağlı cumhuriyet rejimini kuran bir devlet adamı olmuştur.
iş bankasıKitabı okudu
- ÇEÇENLER VE YELTSİN Prof. Dr. Abdurrahman AVTORHAN Münih -ALMANYA Prof. Abdurrahman Avtorhan, 1908 yılında Kuzey Kafkasya'da Grozni'de doğdu. Stalin zorbalığına karşı cephe aldığından, İkinci Dünya Savaşı yıllarında binlerce Kafkasyalı gibi o da yurdunu terk etmek zorunda kaldı. Savaş yıllarında Berlin'de Kuzey Kafkasya
Şehitler Ölmez, Vatan Bölünmez.
(...) Tüfeğimi kaptım mı ordayım, Orda, yurt döğüşmekte.. Toprağımın bütünlüğü kımıldarken, Orda bayraklar kanla dalgalanır, Orda yalın ayak, orada yalın gök, Oradayım, Orda bir dağ düşmekte!..
Sayfa 8
Reklam
Vatan bölünmez, bilmem ne olmaz falan ama, analar doğursun, toprağa versin, bu mudur yani? Başkalarının masabaşı savaşı için evladımı harcayamam, oyun oynanıyor, oyuncağı oluyoruz” dedi. “Halkı askerlikten soğutma suçu”ndan soruşturma açıldı. DTP’li Ahmet Türk “Bülent Ersoy kadar cesur olamadılar” deyince, AKP Milletvekili Hüsrev Kutlu “O kadar cesur olsaydık, biz de bir yanımızı kestirirdik” cevabını verdi.
Türk siyasal kültüründe devlet ''baba'' dır. Halk da doğallıkla, onun evinde yaşayan, korunan, bakılan ve kollanan evlat konumundadır. Bu anlayış, sadece halk tarafından içselleştirilmekle kalmamış, Anayasa'nın başlangıç bölümünde ifade edildiği gibi, bir hikmet-i hükümet haline de getirilmiştir: ''Ülkesi ve milletiyle, devletin bölünmez bütünlüğü'' . Burada baş aktör devlettir ve vatan ile millet ona bağlıdır. Pekiyi, ya devlet baba sertliği ve hoşgörüsüzlüğü ile evladını isyana sevk eder ve onda evden ayrılma arzusu uyandırırsa? İşte Kürt sorunu bu benzetmeye uygun bir süreç izlemiştir.
Sayfa 245 - Akademi Kültür Sanat Yayıncılık, 1. Baskı, Mart 2008, İstanbulKitabı okudu
Atatürk ve Milliyetçilik
Millet ve milliyetçilik konusu incelenirken, bir gerçek unutulmamalıdır: Her millet, kendi ülke bütünlüğünü, milli birlik ve beraberliğini en iyi koruyacak ola tanımlar hangileri ise, onları tercih eder. Fransız milletinin doğuşunda önemli yeri olan dil birliği İsviçre’de geçerli değildir. İsviçre, ortak vatan, ortak tarih ve ortak siyasi kurumlara önem verir. Amerika, Anayasa sadakati ve Amerikalılık ideallerine bağlılığı ön plana geçirmeye çalışır. İsrail ise, dünyanın dört bucağından toplanmış, ırkları, renkleri, dilleri, yaşama tarzları, kültürlerinin önemli unsurları birbirinden çok farklı insanları, sadece din bağı ile birleştirerek ve İbranice öğretmeye çalışarak bir millet oluşturma yolundadır. Türk millerini birleştiren bağlar çok çeşitli, köklü ve güçlüdür. Ortak devlet, ortak tarih, ortak kader, ortak kültür, ortak manevi inançlar, ortak dil, geleceğe dönük ortak idealler gibi pek çok bağ yanında, her karışı birlikte savunulmuş ve savunulacak olan “bölünmez ortak vatan” unsuru da Türk milliyetçiliğinin dokusunda son derece önemli bir yer tutar.
127 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.