Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Bastırılmış öfkeyi kontrol etmek mümkün değildir; her an patlayabilecek bir bomba gibidir. Ve patladığında da gerçekten kontrol edilemez durumdadır. Kontrol altında tutulmayan öfkenin yıkıcı gücü tartışılmaz; özellikle bilinçaltında büyümesine izin verilen öfkenin."
Sayfa 230Kitabı okudu
Tozludur saçlarım, saçlarımdan devrilmiş sarayların dumanları savrulur yüzüm yanıktır yüreğime bir karanfil sokuludur ve partizanca darbelerin dünyaya ilen şavkı benim göğsüme göğsüme vurup durur. Ben dünyaya doğru yürümekle meşhurum bahar da sürgülenir içime katranlar da hem koşarak yarattığım sevgiler vardır hem körlenmiş sevgilerin acısıyla
Reklam
Çanakkale neydi?
Anafartalar Kahramanı'na göre Çanakkale neydi derseniz? Yıllar sonra şöyle anlatacaktı... “Size Bomba Sırtı olayını izah etmeden geçemeyeceğim. Karşılıklı siperler arasındaki mesafe sekiz metreydi. Yani ölüm muhakkaktı. Birinci siperdekilerin hiçbirisi kurtulmamacasına düşüyor. .. İkinci siperdekiler onların yerini alıyordu. Ne kadar imrenilecek bir soğukkanlılık, tevekkül. Öleni görüyor, üç dakikaya öleceğini biliyor ve en ufak bir çekinme bile göstermiyor. Sarsılmak yok. Okuma bilen Kur'an-ı Kerim okuyor, bilmeyen Kelime-i Şahadet getirerek yürüyor. Emin olmalısınız ki, Çanakkale işte bu yüksek ruhtur."
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Japonya'yı ilk kez 1949 yılında ziyaret eden, Eleanor Coerr, çalıştığı Ottawa Journal adlı gazetede yayınlanmak üzere, Japon halkıyla savaş sonrası röportaj yapmakla yükümlüdür. Onun bu görev için sahip olduğu gençlik coşkusu, Japonya'da (o dönemde) akıcı ingilizce konuşan birini bulamadığı için hüsranla sonuçlanır. Kanada'ya geri dönmektense Totori bölgesinde bir çiftlikte bir yıl süreyle yaşar. Burada, sonradan ilişkileri yaşam boyu arkadaşlığa dönüşecek bir ailenin yanında kalır. Daha sonraki üç yıl boyunca, Japonya içinde seyahat eder. Okuduğu ve dinlediği atom bombası öyküleri karşısında sarsılır, bu konuyla ilgili gazeteler makaleler yazar ve bir de çocuk kitabı kaleme alır. Altmışlı yılların ortasında Japonya'ya yeniden gider Coerr, Hiroşima'nın bomba sonrası yeniden inşa edildiğini görür; şehrin ortasına da Sadako Sasaki'ye adanmış, Barış Parkı'na binlerce Kâğıt tunayla süslü bir anıtın dikildiğini fark eder. Anısına barış heykeli dikilen Sadako aslı küçük kızın öyküsünden etkilenir. Bir yıl sonra Sadako'nun günlüğünü elde eder. Ki bu kitabın temelini oluşturur.Sadako ve Kâğıttan Bin Turna Kuşu adlı kitap ilk olarak 1977 yılında ABD'de, 1981'de ise Avustralya'da yayımlanır. Kitap kısa sürede milyonlar sata
Sadako ve Kağıttan Bin Turna Kuşu
Sadako ve Kağıttan Bin Turna KuşuEleanor Coerr · Beyaz Balina Yayınları · 202110,4bin okunma
Her Yaşa Özel Türkü
KÜÇÜK KlZlN TÜRKÜSÜ Küçük, küçücük bir kızken Unutacak mısın yüreğim Bir kurdele bir pabuç yüzünden Unutacak mısın yüreğim
1938 yılında büyük haber patladı: Standart Oil Company, uçsuz bucaksız Suudi Arabistan çöllerinin altında bir petrol denizi keşfetmişti. Günümüzde burası en meşhur ve insan haklarına en çok tecavüz eden teröristleri üreten ülke; ancak korku saçmak ya da bomba yağdırmak için hiç durmadan Arap tehlikesinden bahseden Batılı Güçler beş bin prensli bu krallıkla son derece iyi anlaşırlar. Sakın bu biraz da en çok petrol satıp en çok silah satın alan ülke oldukları için olmasın?
Reklam
BİZ O GÜN İÇİN YAŞIYORUZ...
m.youtube.com/watch?v=N96DE2j... Şehir deyip geçmek yanlış bir kere..! Bin kere yanlış... Şehir izzettir, şehir sükûnet... Şehir "Elest Bezmi"ne hasrettir,hasret... Ah o kanı kuruyası emperyalistler, Pislikler, köpekler..! Önce sokaklarımızdan çocuk cıvıltılarını kestiler. Kavgayı biz önce, beton ve çok gözlü canavarlara karşı
Ammeye Alıntı Hizmeti (Bakın Burası Çokomelli)
Uzun bir listesini derlemiş toplayıp (korkarız ki bir kısmı kayıp) dosyaya koymuş: Gerdekçi, Muhbir, Moruk Nonoş, Korkak Asi, Kuyrukkakan, Altın Keçi Sabıkrab, Bogside Güzeli, Anna'ya Kayanına, York Domuzu, Gülensurat, Baggotty'nin Kıvrımında Toslayan, Yağyalayan Dalkavuk, Ne olursan ol Gel, Kabilehabil, İrlanda'nın Seksinci Haylikıladi Harikası,
Sayfa 74 - Sel YayınlarıKitabı okudu
368 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
Katiller Çetesi'nin dördüncü kitabının yorumuyla geldim. Victor'un Birlik'i, kaldığı yerden devam ederken üstlerini bomba gibi bir kişi çöker; Nora... Onlardan sevdiklerini alır, kendisinin peşinde koşturur ve sorguya çekilir. Tabii ki bu sorgu onun tarafında yönetilir. Kendince bir oyuna başlar. Birlik'teki herkesin bilinmeyen sırlarını gün yüzüne çıkarır. Ki bunları öğrenmesi için onları 48 saat gibi kısa bir süre tanıması vermiştir. Aslında Izabel'in sırrı beni şaşırtmadı olası bir şeyi yaşamıştı. Niklas'ın duygularından yoksun olduğunu düşünürken itiraf ettiği gerçekle şaşırdım doğrusu. Ama en büyük sır ve bence serinin devam kitabının kaderini belirleyecek olanı itiraf eden Victor'du. Onun söylediği ile dengeler tekrardan sarsıldı. Bunun etkilerini görmek için diğer kitabı okuyacağım. Fredrik'e geldiğimizde ise bir önceki kitapta onu yakından tanımıştık. Burada ise daha ölümcül halini görüyoruz. Kitabın kilit noktası Nora. Onun kim olduğunu, amacını öğrenmek için merak içinde okudum. Izabel'in, Nora hakkında verdiği kararın sonucu ise merak konusu. Fredrik'in dahil olmasıyla kitabı nefesimi tutarak okuduğumu söylemeliyim. Kitap bitti ama aklımda bir çok soru işaret var. Bunların cevabını almak için bir sonraki kitabı okumak için sabırsızım.
Kötülük Tohumları
Kötülük TohumlarıJ. A. Redmerski · Ephesus Yayınları · 20171,297 okunma
Bir kadın seni seviyorsa sana aittir.  Mutlaka bir fotoğrafın vardır bir yerinde odasının, onu kaldırtma!  Bir kadın seni seviyorsa uyumadan önce dua ediyordur,  senin adınla başlayan dualar ve biten senin adınla, onu susturma!  Bir kadın seni seviyorsa sana zarar veremez. Yalnız genç adam,  kadınlar vazgeçtikleri adamlara da acımayı beceremez, bu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.