Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gözlerimi kapatmaktan korkuyorum, hem rüyalardan hem gerçeklerden ürküyorum, ama en çok insanın henüz uyumadığı, gece ve gündüzün gerçeklerinin karıştığı iradenin askıya alınarak anlamsızlığın saltanatının başladığı o dakikaların yarı karanlığından ürküyorum.
Sayfa 28 - Alakarga Yayınları
·
Puan vermedi
Kitap, Kuzey Kutbu'na giden bir geminin kaptanı olan Robert Walton'ın, kız kardeşine yazdığı mektupta, denizde sürüklenen bir adam gördüğünü söylemesiyle başlar. Victor Frankenstein adındaki bu adam, Walton'a hikâyesini anlatmayı teklif eder. Romanın gerisi Victor Frankenstein'ın ağzından anlatılır. Victor, İsviçre'nin
Frankenstein Ya Da Modern Prometheus
Frankenstein Ya Da Modern PrometheusMary Shelley · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202013,9bin okunma
Reklam
Doğal döngümüzde milyonlarca yıldır akşamüstü azalan ışık ve gece karanlık vardı. Sistemin ana ayarı buna göre düzenlenmişti. Mesela karaciğerimiz, böbrek üstü bezimiz, pankreasımız bu döngüye göre çalışır. Karaciğerin hem şeker hem yağ metabolizmasında önemli görevleri olduğunu biliyoruz. Kan şekerini düzenlemede, trigliserid denen kan yağlarını ayarlamada çok önemli görevleri vardır. Yukarıdaki çalışmalarda normal karaciğer fonksiyonunda, gece ışığa maruz kalınca şöyle bir farklılık tespit edildi: Gece ışık varsa karaciğer kandan şekeri, insülinden bağımsız olarak hızla kendine çekiyor ve ondan hızla trigliserid, yani kan yağları yapıyor. Bu yağlanmayı da kendinde depoluyor.
Senin ilk gözlerine bakarken! O an kendimi senin gözlerinde öldüğümü zanettim... Sonra anladım ki! Sen beni kefensiz görmüşsün; Ben bir daha hiç gözlerine bakmadım, Koca üç sene boyunca her gün o gözlerden öldüğümü hissettim; Ve şu an ise uykusuzum, Biliyorumusun! Ne çok zaman geçti değil mi? Hala aynı yerde seni bir şiir de anlatıyorum... Sende kaçtım ya, Sense gelip benim yanımda oturdun, Sen gülerken! Ben ağlıyorum; Sana gitt diyemem, Takattim kalmadı... Duygularım ise senden isyankar çıktı, Bense onlardan yaşlı oldum, Gece de bırakmıyor yatıyım; Yorgun bir sevda emektarı oldum. Sen şiir oldun hayatımdan, Bense senin hayatında unutulmuş sıradan bir insan; Ne tuhaf değil mi!
"senin varlığını özledim duyuyor musun?" bak nasıl artıyor ellerimin sıcaklığı. dinle bak nasıl çarpıyor yüreğim. bütün sokaklarında bu şehrin sana koşuyorum. seni soruyorum gelip geçene, 'görmedik', diyorlar. anlamıyorlar seni nasıl özlediğimi, nasıl sevdiğimi bilmiyorlar. volkanlar tutuşuyor, ormanlar yanıyor içimde. her gece
270 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
54 günde okudu
Kitap mit görevlisi Sedat'ın sevdiği kız olan Mine'nin kaybolaması ve Sedat'ın onu bulma çabası üzerine. Bu yolda girdiği ruh halleri, o bölünmüşlük, o allak bullaklık. Kimin elinin kimin cebinde olduğunun belli olmadığı o acımasız dünya ve türlü oyunları. İstihbarat örgütünün içindeki entrikalar. Yaa var ya bu kitap anlatılmaz okunur diyorum başka birşey demiyorum. Kitap çok güzeldi anladığınız üzere. Yine bir keyifli vakit geçirdim ve polisiyenin dibine vurdum resmen. Kitabın sonuna kadar katilin kim olduğunu çözemedim. Şüphelerim yok muydu vardı. Ama bu kadarını da yapmaz herhalde dedim. Katili öğrendiğim an başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Mine'yi sevmemiştim ama kitabın sonunda acıdım beee kız'a. Yaaa işte böyle bir dünya demedim değil. Adam bu kitabı neredeyse 22 yıl önce yazmış kitabı şimdi 2018 yılındayız dünya yine aynı dünya hiç iyileşmedi aksine daha kötüleşti. İşte öyle bir pisliğin içindeyiz debelenmeler faydasız. Yorumu bitiriyorum bir daha ki yoruma kadar hoşçakalın."Gerçek her zaman güzel değildir."
Sis ve Gece
Sis ve GeceAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201318,9bin okunma
Reklam
Düşlerin parlayıp söndüğü yerde Buluşmak seninle bir akşam üstü Umarsız şarkılar, dudağımda bir yarım ezgi Sığınmak gözlerine, sığınmak bir akşamüstü Gözlerin bir çığlık, bir yaralı haykırış Gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi Bir orman, bir gece kar altındayken Çocuksu, uçarı koşmak seninle Elini avcumda bulup yitirmek, yitirmek Sığınmak ellerine, sığınmak bir gece vakti Ellerin bir martı, telaşlı ve ürkek Ellerin fırtınada çırpınan bir beyaz yelken Bir kenti böylece bırakıp gitmek İçinde bin kaygı, binbir soruyla Bitmemiş bir şarkı, dudağında bir yarım ezgi Sığınmak şarkılara, sığınmak bir ömür boyu Gözlerin bir çığlık, bir yaralı haykırış Gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi Ellerin bir martı, telaşlı ve ürkek Ellerin fırtınada çırpınan bir beyaz yelken
“Hayat çok garip,” dedi Nora.” Her şeyi bir arada yaşamamız. Dümdüz bir çizgide. Ama resmin tamamı bu değil. Çünkü hayat sadece yaptıklarımızdan değil, yapmadıklarımızdan da oluşur. Ve yaşadığımız her an… bir çeşit dönemeçtir.”
• SON - BİR GRİ PROPAGANDA - SÖZDE "ATATÜRK" FİLMİ HAKKINDA!
- 2023 Yılında bir film vizyona girdi, büyük bir fonlanma ile, büyük bir bütçe ile, Adı 'ATATÜRK' ancak yalnız filmin adı "Atatürk" filmdeki şahıs yalnızca bir kurgusal karakter başka hiçbir şey değil! - Gelin filmin vizyona girmeden önceki sürece bakalım: Filmin yapımını, ücretlerini "Disney" üstlendi, bir Amerikan
Gece kullandığınız elek t ronikler gerçek bir kronik hücresel stres kaynağıdır. Çünkü kor t izol salınımına sebep olur1ar. Işıkları mala­ tonin salınımını engeller. Olması gereken zamanda melatonin yoksa kor t izol kafayı çıkarır. Kor t izolün varlığı zaten hemen yeme davranışını değiştirir. Kor t izol kan şekerini yükseltmek ister. Daha çok yemenizi sağlar, tokluk hissinizin kaybolmasına sebep olur. "Kor t izon tedavisi aldı­ ğım için kilo aldım" diyen tanıdıklarınız vardır. Sonuçta mum ışığı ve şömine ışığı dışında ideal bir ışık düşüne­ miyorum. Elektroniklerinki ise mavi ışıktır.
Reklam
Zevksiz Alin
Ayağa kalkmış, çardağın arka kısmına geçip korkuluğa yaslanmıştı. Alin'i tek koluyla kucağına taşıyordu. Küçük su kızı başını ona yaslamış gökyüzüne bakıyordu. Daren, "İşte orada olur," dedi. "Yeterince uzun süre bakarsan yıldızların hâlâ parladığını görebilirsin." "Yıldızlara çıkabilir miyim?" diye sordu Alin heyecanla. "Uçabilirsen yaklaşabilirsin," diye cevapladı Gece Yarısı Lordh. "Sen gördün mü onları?" diye sordu Alin. "Hemde çok yakından." "Prenses gibiler mi?" "Işıl ışıllar." "Beni de oraya çıkarır mısın?" Alin, temas etmeyi çok seviyordu, şimdi de küçük elini istekle Daren'in yüzüne yaslamıştı. "Beni Arın'dan daha çok seversen çıkarırım. Şöyle bakim, kim daha yakışıklı," Yemin ederim Alin'in ondan daha olgun olduğu zamanlar oluyordu. "Arın," diye kıkırdadı Alin. "Yok sana yıldız falan," diye suratını astı cehennem lordu,
Sayfa 471 - Dex yayınlarıKitabı okuyor
Leptin yağ dokusundan salgılanır ve tokluk hissi verir dedik ancak kilolu kişilerde o kadar yağ dokusu bulunmasına rağmen neden tok hissetmekte zorlanırlar? Cevap, tıpkı insülin direncinde olduğu gibi, leptin direncinde gizlidir. Hücreler, leptine duyarsızlaşır. Diğer bir deyişle, hücreler leptine karşı dirençli hale gelir. Gece açlığıyla ilişkisine geçersek leptin genellikle en çok gece 02.00-04.00 arasında salgılanır. Bu saatler uykunun en derin olduğu, büyüme hormonunun salgılandığı ve yeterince açlık olduğu için insülinin düşük seviyelerde olduğu saatlerdir. Akşam açlığı ile sirkadiyen ritme uygun saat olan 23.00 öncesinde uykuya dalındığında vücut yağ yakımına başlar. Bu yağ yakımı özellikle istenmeyen organ etrafındaki yağlar başta olmak üzere depo yağlarının yakımıdır. Yakılan yağlar leptin seviyelerini yükseltir. İşte her gece bu süreç gerçekleştiğinde leptin duyarsızlığı azalacaktır. Aynı şekilde, insülin duyarsızlığı da. Ayrıca sabah kahvaltıya uyandığımızda gece boyunca yağ yakımı modunda olan bir bünyeyle uyanmak da işin bonusudur.
312 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Rahip - Gece Yarısı Ayini ~ Sierra Simone . Bir rahibin çiğneyemeyeceği kurallar vardı. En temelinde onların evlenmeyeceğini hepiniz biliyoruz. Sıkı sıkıya bağlı olmaları gereken kuralları delecek biriyle karşılaşması fitili ateşliyor. Tyler Bell ise üç yıldır bu kurallara bağlıydı. Harika bir aile ve sarsıcı bir kaybın ardından rahip olarak
Rahip
RahipSierra Simone · Pukka Yayınları · 2024161 okunma
Hayatta kalıplar var... Ritimler. Bir hayatta kendimizi köşeye kısılmış hissettiğimizde hüznün, trajedinin, başarısızlığın ya da korkunun, tek bir varoluşun ürünü olduğunu düşünmek çok kolay. Yalnızca yaşamanın değil, belli bir şekilde yaşamanın sonucu olduğunu düşünmek. Demek istediğim, acıya karşı bağışıklık kazanmamızı sağlayacak bir yaşam tarzı olmadığını anlasak, her şey çok daha kolay olurdu. Mutluluğun doğasında acının da olduğunu. Biri olmadan öbürünün de olamayacağını. Tabii ki farklı düzeylerde ve miktarlarda. Ama hiçbir hayatta sonsuza kadar saf bir mutluluk içinde olamayız. Öyle bir hayat olabileceğini düşünmek ancak yaşadığımız hayattaki mutsuzluğumuzu büyütmeye yarar.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.